- 1603 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ELVEDA 2010
Zaman treninin farklı vagonlarında seyahat eden bizler bugün bir vagondan diğerine geçmenin heyecanını yaşıyoruz. İşte ben de bu vagon arası nefes anında ümit ve recanın orta mahalinde sesleniyorum zamana.
Ne de çabuk eskiyorsun gözümüzde
Ne kadar da çabuk büyüyorsun
Daha emeklemeden içimizde, biz seni mezara gömüyoruz ey zaman.
Hoş geldin derken on iki ay önce şimdi güle güle diyeceğiz gülerek.
Ve gülerek hoş geldin diyeceğiz yeni bebeğimize.
Adını da koyacağız yeniden.
Kimimiz için bir sevgi tomurcuğu,
Kimimiz için bir koşunun başlangıcı,
Kimimiz için de yorgun bir akşamın yalancı güneşi olacak.
Biliyorum ey zaman!
Ben sana veda derken, sen sessizce bana ve bendekilere vefasız diyeceksin. Belki de kundaktaki zamana “aman dikkat et” diyeceksin.
Biliyorum ey zaman!
Belki de güleceksin bana. Güleceksin yarınları hep dün olan, ümitleri hevasına medyun olan tiryaki duygularıma. Biliyorum güleceksin belki de benim güldüğümden de özce ve közce.
Zaman treninin farklı vagonlarında seyahat eden yolcularıyız demiştim. Hepimizin farklı beklentileri, farklı ümitleri olacak zamandan. Hepimiz farklı bir yürekle tutacağız zamanın bereketli ya da çölvari memesinden. Ve hepimiz farklı tohumlar ekeceğiz. Farklı meyveler koparacağız on iki dalı olan bu ağaçtan. Kimimiz meyveye, kimimiz dikene vuracağız elimizi. Kimimiz de eli kanlar içinde olduğu halde yeni bir ağaca gülerek tezatlık türküsü haykıracak belki de.
Belki de koşmaya başladığımız çizgiye vardığımızda, güneşin aynı yerde durduğuna üzülecek ve yıldızlara nağmeler dizeceğiz.
Belki de parası olmayan bir garibin panayırda dolaştığı gibi sadece süzeceğiz zamanın olgun dakikalarını. Zaman bize, biz de zamana bakacağız belki de. Biz gülerken o ağlayacak ve bulutları davet edecek şehrimize. Haydi, siz de ağlayın. Ağlayın ki gidiyorum işte diyecek belki de.
Veda yazımın bir sokağında bir diyalogla baş başa bırakayım sizleri. Zamanla yapılan bir sohbetti benimkisi. Sizce delice, bence yiğitçe… Garip bir sohbet işte sadece bir iki cümle…
Sordum:
- Ey 2010 söyler misin sevdin mi beni?
- Aynaya bak sevgimi yüzüne, kinimi özüne yolladım göreceksin.
- Ey giden zaman, ne bıraktın bana?
- Dedim ya seni bıraktım sana.
Seni bıraktım sana.
— Ben de elveda diyorum sana ve senden kalan bastonlu duygularıma.
Ve haykırarak içime doğru,
Silerek çorak bir ruhu,
Öperek ustura ağzı zamanı,
Sesim de geldiğince
Haykırıyorum şimdi geceye ve gündüze ve geri gelmez akrebe
Elveda, elveda, elveda…
GÖKHAN BOZKUŞ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.