- 1120 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜVEN KALDI MI...?
GÜVEN KALDI MI… ?
İnsanoğlu hayata gözlerini açar açmaz kendini Annesinin kollarında, kucağında güvende hisseder, bu güvenceyi Rabbül ÂLEMİN olan Cenabı ALLAH c.c.hu. Tüm analık duygusu olan canlıların fıtratına yüklediğinden GÜVEN vermek duygusu otomatikman kendiliğinden anneden yavruya yansır.
Bu ilk güvenden sonra sırası ile aile bireylerinde koruma ve kollama duyguları ile yansır, daha sonraları arkadaş, eş, dost, akraba, komşu ya güvenmek, yaşadığı toplumun DEVLETİNE, ADALETİNE, POLİSİNE,KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA,SİYASİ PARTİLERE,LİDERLERİNE,vs güvenmek duygusu kişide yerleşir. Güven toplumsal hayatın ta kendisi olup, sosyal, beşeri, insani ilişkilerde dürüstlük, sözünde durma, emanete sahip çıkma, sır tutma gibi insan üzerinde ruhun, psikolojik dengesini sağlar, tedavi edici, yaşama sağlıklı yön verir. Tam aksi ise toplumun ruhsal dengesini, psikolojisini bozar.
Birde manevi güven olan, bizi Yaradan’a güvenmek. Tam teslimiyet içinde, örnek olarak rızkımıza kefil olduğuna GÜVENMEK. Ayet’in manasına güvenmeyen hırsına yenik ve bitap düşer. İnsanın yaşantısını karartır.
Bu kadar yaşantımızda etkin olan güven,bu gün için sizce toplumda insanlar arasında ki güven oranı % KAÇ ORANDA veya güvensizlik % KAÇ ORANDA hiç düşündünüz mü?Çevrenizde bu konuyu enine boyuna irdeleyin bakalım sonuç……? Tahminimi ve de gözlemlerime dayanarak Çıkan sonuç, bize toplumumuza örf,adet ve geleneklerimize,dinimize yakışıyor mu?Bu güvensizlik nasıl oldu da bir VÜRÜS gibi içimize girip GÜVENİMİZİ sarstı,çevrene bak.! Kime… güvenin kaldı? veya kim sana güven duygusunda şüphe duyuyor? Güven in öyle bir manası var ki karşıda ki bizim VEKİLİMİZ durumunda, kendimizden ne kadar emin isek, karşıda ki bizden olan, içimizdeki çevremizdeki günlük yaşantımız daki insanoğluna GÜVENMEK zorundayız. Aksi halde;
Kendimizden başkalarını GÜVENSİZ, emin olunmayan, elinden, belinden, dilinden, adaletinden, işinden, şüphe duyup zarar görme korkusu. SELAM VERSEM ELİMİ KURTARAMAM misali yaşantı tarzı sizce normal mi?
İnsanlar birbirini tamamlar, herkesin bir icra ettiği mesleği vardır. Bir insan her şeyi bilemez, anlamaz, onun için karşıda ki insanın yaptığı işine GÜVEN duyabilmeli. Araban, TV. Buzdolabı, çamaşır makinen vs. bozuldu tamirci acaba içinden parça çalıp değiştirdi mi? Bana fahiş fiyat çekerek kazık attı mı? Resmi Devlet dairelerine işin düştüğünde rüşvet alınıp veriliyor mu? Benden de isterler mi? Vermesem bir türlü, versem bir türlü mü? Mahkemede Hâkime Avukatına, Karakolda polisine veya bizim adımıza Devleti yönetenlere GÜVENSİZLİĞİMİZ bizi ne hale getirir, Ev alacaksın Müteahhide yaptığı işe şüphe ile bakarsak, içimize siner mi, aldığımız ev. Bunlar örnekler çoğalta bilirsiniz. Güven ve güvensizlik iki dere arasında kalmak gibi çaresizlik. YA GÜVENECEĞİZ birbirimize YÂDA güvensizliğimizi, kuşkularımızı ALLAH’A C.C. huya havale edip YA rabbi sen gizli, aşikâr her şeyi bilensin deyip dua ederek tevekkülle mi yaşayacağız.
Dinimizde, Dindarımızda GÜVENSİZLİK diye bir şey var mı? Suç dinde değil, kişilerin KARAKTER VE ŞAHSİYETİNİN gelişiminde. Öyle ise hem MÜSLÜMAN olduğumuzu söyleyeceğiz hem de, GÜVENSİZ öyle mi? Bu işde bir gariplik var?
Bu içimizdeki GÜVENSİZLİK VÜRÜSÜ Toplumumuzu veba gibi kemirmekte. Bu toplumsal bir hastalık haline geldi. Yok mu? Bu vürüse karşı bir ANTİ VÜRÜSÜ olan bu konuda çalışan. Nedir bu hastalığın ilacı çaresi? sizce var mıdır? Bence bu İLLET kanserden daha kötü. Çünkü kansere yakalanmamıza sebepte bu GÜVENSİZLİK. Sağlığımız ile oynanıyor. Yiyecek,içecek,kullandığımız tüm malzemeler katkılı bile bile göz yumuluyor. Neden niçin her şey Ticari amaçla yapılmakta. Vicdan,merhamet ALLAH c.c. korkusu ile yapılmamakta da ondan.Hadi gel de GÜVEN güvenebilirsen.İçine sine, sine ye iç kullan HİLESİZ,SAF,TEMİZ olduğundan şüphe etme.Mümkün mü sizce..! Hangi konuya el atsanız altından acaba diye aklınızdan geçiveriyor.
İnsanın güvendiği bir arkadaşı, dostu olması, iyi ve kötü günde yanında olması, apartmanındaki komşusuna güvenmesi, alış veriş yaptığı esnafa güvenmesi, Hâkime, avukata güvenmesi, namaz kıldığı imamın takvasına güvenmesi, Ülkeyi idare eden siyasilere güvenmesi, Kamu Kurum ve kuruluşlardaki memur, amire güvenmesi, vs. kadar daha doğal bir şey olabilir mi? Takdir edilmez, olması doğal olandır da ondan. Kişinin güvenilir olması hal ve hareketlerine, işine, yaşına, başına yansıması lazım. İkiyüzlü münafık olmaması gerekmektedir. Emin olması, çevresinde örnek model olmalı ki gelecek nesillere emsal temsil etmeli.
Doğrular söylenir yazılır, çizilir, süslenir tatlı tatlı sunulur, deyim yerinde ise MANGALDA KÜL BIRAKILMAZ. Doğrular AYETLERDE, HADİSLERDE, ATASÖZLERİNDE. Doğruluk da PEYGAMBERLERDE
VE ONA TAM UYAN ASHAP VE VELİ KULLARDA. Önemli olan hayatın yaşamı içinde ki sosyal beşeri ilişkiler içindeki FİİLİYAT yoksa kitapların içinde olması, örnek şahsiyetlerin davranışlarını hikâye gibi anlatmak havanda su döğmeye benzer. Sen o anlattığın şahsiyetlere ne kadar layık sın..! ve toplum ne kadar özüne sindirmiş önemli olan budur.Bir iki çiçekle veya sayıları mahdut olanla bahar geldi sayılmaz.Veya baharın neşesine varılmaz.Toplumun % 75 i GÜVENİLİR OLMALI Kİ…..!İnsan olduğumuzu veya insanlığımızdan emin olalım.KİŞİ BAZINDA DEĞİL,BİZLER(çoğunluk) GÜVENİLİR OLMALIYIZ…..ÇOK MU ZOR İŞ……..siz bilirsiniz.ETME BULMA DÜNYASI hatırlatayım.Kazma kuyu,kazarlar kuyunu.İLAHİ ADALETE şükürler olsun.İYİ Kİ VARSIN ALLAHIM, SANA GÜVENİMİZ TAMDIR.
4 de 1 lere GÜVENİLİR % 25 LERE sağlık, sıhhat, hayırlı uzun ömürler temenni eder. Saygı ve sevgi ile muhabbetlerimi sunarım.
Cahit Yetgin
www.cahityetgin01.tr.gg
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.