- 616 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SICAK
İri dut ağaçlarının yaprakları kıpırtısızdı.Ortalık çatır çatır yanıyordu sıcaktan.Tek bir fisilti bile yoktu.Sıcak yoğun bir sıvı kıvamına gelmişti sanki.Öylesine bir sıcak vardı işte.Güneş anızlara bütün yoğunluğuyla vurmuş,tarlaları sarı bir ışık demetine kesmişti.Tarlalar kuru,kıraç,su bilmez tarlalar…Ucu bucağı belirsiz,göz alabildiğince uzayıp giden tarlalar.Taa bu tarafta ne zaman dikildiğini kimsenin bilmediği,iki iri dut ağacı vardı.Ondan gayri ne bir yeşillik ne bir su, hiçbir şey yoktu.
Adam dut ağaçlarının yanına vardı.Elindeki azık çıkınını ağacın dalına astı.Hemen oracığa bağdaş kurup mendilini çıkardı.Yüzünü gözünü sildi.Matarasında az bir su kalmıştı.Onu kafasına kaldırıp bir yudum aldı.Su ılıktı kan gibiydi.Çaresiz başını kaldırıp ileriye doğru baktı.Mallar otluyordu anızda.Sıcaktan uyuşmuş gibiydiler.Ağızlarını isteksizce açıyor,kopardıkları otu yemeye dermanları yokmuş gibi usul usul geviyorlardı..
_ “Off” diye kel kafasına bir şaplak indirdi adam. “Çıkmamalıydı bu ısıcağa çıkmamalıydı.Vay eşek kafa vay.
Köyden taa sabah namazından sonra çıkmıştı.ağır ağır malları gezdire gezdire buralara gelmişti.Havanın böylesine sıcak olacağını aklının ucundan bile geçirmemişti.Dün serindi hava,ondan önceki günde iyiydi yine.Lakin bugün…Bu neyin nesi neyin fesiydi.Hiç böyle sıcak görmemişti.Dünyada şu kadar yıl yaşamış,şu yaşa gelmiş,feleğin nice çemberinden geçmiş velakin böylesine bir sıcak görmemişti.Aksi gibi yeşillikte yoktu buralarda.Mallar karınlarını doyursa belki bu kadar yakınmazdı.Elini sakalından geçirdi,dudakları kıpırdadı.Dönse miydi acaba?İkindiye doğru belki serinlerdi.O zaman öte tarafa doğru gider,belki bir yeşillik bulurdu.Şimdi hiç gözü almıyordu oraya doğru gitmeye.Kafasını kaldırıp göğe doğru baktı.Mavi gök tam tepedeydi.Bulut namına tek bir şey yok.Pırıl pırıl bir gökyüzü var.Sıcaktan buhar kazanı gibi kaynayan bir gökyüzü.
Sıkıntıyla iç geçirdi.Adamakıllı bunalmıştı.Birden öğle namazı geldi aklına.Namazı kılmamıştı.Matarasında kalan suyu temkinli kullanarak abdestini aldı ağacın altındaki toprağı eliyle düzledi.Yönünü kıbleye dönüp namaza durdu.Bir anda başka bir aleme dalmıştı şimdi.Namazdan sonra ferahlamıştı.Daha sakin bir kafayla düşünebilirdi.Serinliğin çıkmasını bekleyip te öte tarafa doğru sürse malları,az da olsa yeşillik bulurdu.Lakin yorulmuştu işte.Sıcak onu bitirip tüketmişti.
_ “En iyisi “diye söylendi “Köye dönmek.Bir yanlışlık edip geldik buralara.Bir hata daha yapmayalım.”
İkindiyi yolda kılardı.Akşama doğru da köye varırdı inşallah!Malları toplayıp köye doğru sürdü.
SON
Mehmet Yavuzoğlu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.