- 1392 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
Düş Yakamdan Düş Artık !
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Biraz sinirli ama çokça da sabırsızca yüzüne baktığımı görünce, cilveli bir edayla:
“Öyle bakacağına, yap ne yapacaksan” dedi, emir verir gibi. “Görüyorum ve hissediyorum, bunu istediğini, canının çektiğini” dedi sonra da.
Utandım mı, sıkıldım mı bu sözlerinden ve yaklaşımından bilmiyorum. Gözlerimi kaçırıp ondan pencereden dışarıya baktım.
“Nedir senin canını sıkan şey böyle?” dedi yeniden.
“Canımı sıkan şey nedir?” dedim ona bakmadan.
“Ne zamandan beri soruya soruyu tekrarlayarak yanıt veriyorsun?” dedi alaycı bir tarzla.
“En doğrusunu sen bilirsin ya” dedim. Biraz da sinirlenerek.
“Hayır, bilmiyorum. Neden sıkıyorsun kendini? Rahat ol” dedi bu kez iç gıcıklayıcı ve huzur veren bir sesle.
“Ayrılmalıyız” dedim birden. “Bu gidişe bir son vermeliyiz.” Onun bir şey söylemesine fırsat vermeden: “ Sorun olan sensin üstelik” dedim. “Her karşılaştığımızda, her bir araya gelişimizde aynı şeyleri söyleyip, istediğimi yapmam gerektiğini söyleyip beni kandırıyor, yalan söylüyor ve beni hep aynı tuzağa düşürüyorsun” dedim.
“Bırak bu zavallılık ayaklarını. Birincisi ben seni kandıracak bir şey söylemiyorum, ikincisi de yapıp yapmamak senin elindeki bir şey. Eğer karar verip yapma cesaretin yoksa ben ne yapabilirim ki?” dedi sinirli bir şekilde. “Kimse seni bir şeyler için zorlamıyor. Allah aşkına dön şöyle arkana bak. Ne demişim ne yapmışım ben sana? Karışmış mıyım senin aldığın kararlara, yapmak istediklerine?”
“Biliyor musun, işte bu tutumun yüzünden de senden nefret ediyorum. Tam on altı yılımız geçti seninle birlikte. On altı koca yıl. Bunca sene neler çektiğimi, bana neler çektirdiğini inkârdan gelip görmemezlik edemezsin.”
“Allah Allah! Ne dediğini kulakların duyuyor mu senin? İyi o zaman. Kesip atalım şu çıbanı içimizden. Ama unutma ki, ben sana değil, sen geldin bana, canının istediği zamanlarda, mutlu olmak istediğinde.” diyerek yine o bildik cilveli yanını konuşturarak.
“Mutlu olmak mı diyorsun sen buna? Canımın istemesi mi? Bunun adı neydi biliyor musun? Zoraki bir gelişti. Evet ben buna zorbalık diyorum hatta. Bu senin rezilliğin var ya, sonunda beni er ya da geç mezara götürecek, eğer zamanında seni yakamdan düşürmezsem.”
“Pes diyorum yani pes! Seni duyan da bunca yıl birlikte hiçbir güzel anımız olmadığını sanacak” dedi üzgün bir ifadeyle. “En yalnız olduğun zamanlarda kim vardı yanında? Ben. Psikolojik tedavi gördüğün dönemlerde kim sana destek oldu? Ben. Senin bu durumundan dolayı bir yıl ayrı kaldıysak da seninle, yine de baban öldüğünde en yakınında olan, seni teskin eden acını paylaşan, hafifleten kimdi? Gene ben” dedi ağlamaklı. “ve üstelik senin beni karınla her zaman aldatmana ses çıkarmayıp sana sadık kalan yine bendim. Hiç şikayet ettim mi bu konuda? Hayır. Başın derde girince, kendini yalnız hissedince, sorunlarınla başa çıkamayınca ilk başvurduğun adres gene bendim. Bak şöyle bir aynaya bak. Şu saçındaki sakalındaki ağarmışlıkların sebebi ben değilim. Bunu sen de biliyorsun. Oysa sen bilebilir misin kendimi böyle kullanılmış gibi hissetmenin ne olduğunu. Kullanılmanın da ötesinde, kullanıp bir çöp kutusuna atar gibi canının istediği zamanlar atmak istemen beni. Ya benim korkularım? Ya benim kaygılarım? Onları düşünüyor muydun sen? Diğer bütün kardeşlerimle düzgün bir şekilde küçücük daracık evimizde nefes almanın bile zor olduğu anlarda, sen her beni istediğinde, benim canımı yakacağını, yaralayacağını bildiğim halde sırf senin için çıkıp gönüllü geliyordum, ellerine teslim ediyordum kendimi” dedi sinirli ve ağlamaklı.
Sonra konuyu değiştirmek ister gibi:
“ Eğer akıllı biri olsaydın çoktan silip atmıştın beni hayatından. Ama sen bir zavallısın. Sen bir korkaksın” diyerek suçladı beni bu kez. “Evet zavallı olduğun şundan belli ki, başına bütün bunlar gelmiş. Tek suçlusu da sensin bütün bunların. Başkalarında arama suçu. Suçlu sensin, evet sen. Hem bir şey daha söyleyeyim mi sana? İnanmıyorum ben sana. Sen beni bırakamazsın, terk edemezsin. İraden de yok bunun için. Ne oldu? En son kızmış köpürmüştün de terk etmiştin beni. Ne kadar sürdü? Sadece on ay mı? Sonra yine çıkıp geldin bana. Sen beni seviyorsun. Arzuluyorsun beni, özlüyorsun. Bensiz yapamazsın.”
“Yeter!” diye bağırdım avazım çıktığı kadar. Onu tutup karşıma aldım. Sinirli ve ölümcül bir bakış fırlattım yüzüne doğru. “Sen rezilin, pisliğin tekisin. Sen insanı göz göre göre yiyip bitiren bir canavarsın. Yok olmalısın. Yok olmayı hak ettin sen” diyerek parmaklarımın arasına alıp dudaklarıma yerleştirip çakmağı çaktım ve aynı zevkle dumanını ciğerlerime çektim. Sonra da dumanı keyifle havaya savurdum.
Günün kaçıncı sigarasıydı bu bilmiyordum…
YORUMLAR
Daha önce de okumama rağmen aynı heyecanla paylaştım.
Tarzınız ve üslubunuz çok güzel bunu her yazınızı okuduktan sonra yinelerim.
Benim hayatta en nefret ettiğim şey sigaradır.Finali istediğim gibi bitirmemişsiniz.
açık söyleyim hüsrana uğradım.Ben de zannettim ki...
---Sen rezilin, pisliğin tekisin. Sen insanı göz göre göre yiyip bitiren bir canavarsın. Yok olmalısın. Yok olmayı hak ettin sen” diyerek parmaklarımın arasından alıp yere attım.
Ne ise bir gün oirade güçlüğünü de gösterirsiniz inşallah.
Sizi burada da okumak güzeldi.Selam saygılar efendim.
gül peri tarafından 12/27/2010 10:35:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hüseyin Akdemir
Hem uyarınız için hem de yazılarımla ilgili güzel düşünceleriniz için ne kadar teşekkür etsem ki?
Sizin güzel yüreğinizce dolu dolu
saygı ve sevgilerimi gönderiyorum.
birkaç kez bu tarz yazı okumama rağmen sonun da inanın bende yanıldım çok güzel bir anlatım dı kutlarım saygılarımla...
Hüseyin Akdemir
Saygı ve sevgiyle kalın...
Sigara ha...nasıl bitecek diye merak içinde okurken :)
Ben de iyi bir içiciyim maalesef ve bırakamıyorum diyenlere inanmıyorum ki gerçekten bırakmak kurtulmak isteyen bırakır... mutluyum sigaramla,aramıza kimse girmesin diyenlerdenim...
Güzel bir kuguydu insanı içine alabilen.
Tebrik ve saygılarımla.
Hüseyin Akdemir
Saygı ve sevgiyle kalın...
Finali şaşırtıcı buldum ben de. Daha önce bir yazınıı okumamıştım. Bu sayede kaleminizle tanışmış oldum. Cümleleriniz bana göre çok düzgün. Kurgunuz zaten güzel. Bana tebrik etmek kaldı. Tebrik ediyorum.
Hüseyin Akdemir
Saygı ve sevgiyle kalın...
UMARIM BU YAZIDAN SONRA SİGARAYI BIRAKIRSINIZ..
ÇOK ARKADAŞIM BU İLLETTEN KURTULDULAR..
GÜNÜN YAZISINI VE YAZARINI TEBRİK EDİYORUM..
canandemirel tarafından 12/27/2010 12:15:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hüseyin Akdemir
Umarım başarırırım.
Teşekkürler.
Saygı ve sevgiyle kalın...
Hüseyin Akdemir
Saygı ve sevgiyle kalın...
Hüseyin Akdemir
Saygı ve sevgiyle kalın...
Başarılı bir çalışmaydı. Tebrik ederim. Ben sigara illetinden üç yıl önce kurtuldum. O kadar mutluyum ki.. Saygılarımla...
Hüseyin Akdemir
"Ben sigarayı üç yıl önce bıraktım"
Gayret ediyorum ya, umarım başaracağım.
Beğeniniz için teşekkürler
Saygı ve sevgiyle kalın...
Hüseyin Akdemir
"Finalde şaşırdım!"
Demek ki akıp giderken öykü, sizi finale kadar sürüklemiş.
Çok teşekkürler beğeniniz ve ilginiz için.
Saygı ve sevgiyle kalın...
İnsanoğlu nasıl da akıl etmiş...
Yaprağı kurut...
İncele ,sar..
Tutuştur ve içine çek.
İçindekiler ne yapacak.
Sen zararı çekiyorsun..ya senden zarar görenler.
İnsan bırakamıyor derler ya..İnanmam!
Sadece bırakmak istemeyince kendini kandıracak iyi bir yalana sarılmak istiyor.
E biz de de yalandan bol ne var.
Saygı benden.
Ben metresiyle kavga eden adam sanmıştım ama yanılmışım. Aslında bu yazının başlığı BENİ YAKTIN AMA SEN DE YANDIN olsa daha ilgi çekici ve gerçekçi olurdu sanırım. Zaten sigara yanmak için değil mi?
Güzel bir kurguydu. Bana yeni bir ilham verdi hemen yazacağım. Saygımla...
Hüseyin Akdemir
Teşekkürler beğeninize Emine Hanım.
Saygı ve sevgiyle kalın.
Bir karı koca kavgası resmi koymalıydın bence.
Sonlara doğru sürprizi keşfettim.
Yinede çok yerinde ve çok çok güzeldi.
Tebrik ederim.
Selamlar Sevgiler.
Hüseyin Akdemir
sanırım haklısın. Başka bir resim koymalıyım.
Teşekkürler beğenine.
Saygı ve sevgiyle kal...
Başlık biraz daha estetik olabilirdi ama olsun Sayın Yazar sigara için ne yapsak azdır.
Çok saygımla.
deniz_tayanç tarafından 12/26/2010 3:01:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hüseyin Akdemir
uyarınız doğrultusunda sanırım bir değişiklik yapacağım.
Saygı ve sevgiyle kalın...