Kendine İyi Bak..

• 25 Aralık 2010 Cumartesi 14:37:06

Kendine iyi bak...
Gözümde büyüttüm diye avuntularla teskin etmeye başladığım ve fikrimin kenarında bir hasım besleyerek,öfke ile kalkmak için yol gözlediğim..kızıp kırıp kırmadık bir şey kalmasın diye bir nevi didindiğim şeylerdi müptelalığımın elleri kınalı hayalleri…
Kendime söylendiğim, bağırıp çağırdığım camını çerçevesini bırakmadığım ar kokularının mağmurluğuna dayanamdım daha fazla…
Yenildim önce güneşli sonra yağmurlu bir günün peşi sıra…Güzel ağrılarla ağırlaşmış başımla beraber..Güzel güzel yenildim…
Meğer düşündüğüm gibi değilmiş..Meğer aklı kesmeyen bir fıtrat beni anlarmış…Olmayışın ve bir daha olmamanın da bir bezemesi olurmuş demek ki..Süslü püslü dururmuş iftirakın çilesi…
Mesela;Şuradan otobüse bindim..Şurada bir direğe selam verdim..Şurada bir ördek yavrusu varmışta ben göremedim..Buradan bakınca ufuk görünüyor da burnunun ucu görünmüyor..Şurada kör ebenin gözleri açıldı..Herkesin tanıdığı allı gülücü geçiyor sokaklardan…Buz gibi kadim hatıralı çaylar filan deyip dediğini bin pişman meskun mahalline yerleşen demir kazıklı çelik ayaklı ayrılıkları kavrayan idrakler yeşerir ölümlü saksıda..yada iddia etmeyim yeşerir mi(ş)……….
Yoruluyor muyum nedir gönlümü dikerken..Yutkunduğum nisyan otunun, zorunlu müstebid tahliyesini sindirmek mi lazım ..Dahiline duhul etmiş bağı bahçeyi harabeye çevirmiş şu tufandan arda kalan manzaranın ziyaretçisi..ama ne olmuş buraya deyicisi ve ucuz bir bisküvi yiyicisi,bir çikolata delisi kalmamış…
Soğuk suları fıçılarından dökmeli ardın artıklarının arkasından dan dan den den vs…
Ne dersen de olmuyor ve belki olmamalı..Yorum ve forum ve konum kaldırmıyor kaza’nın ettikleri ve dileklerin muradları vs…
Kader nazlı bir yazıt ve ciddi bir kanıt..Fetva yed-i eminde..Hikmet kara kaşlı muarif...
Çok incelse ve bende onunla beraber incelsem,bir elif çizer de gökyüzünden yer yüzüne kadar.. boylu boyunca eğilir, iki büklüm bir melanetle çekiştire çekiştire yere yapıştırılmış pul ve çul gibi olur muyum,bunca olmuşluk bitmişliğin yanında…..
Benden de bir eksiklik kalmasın sayar mı muhasipler…Kim bilir demeyeceğim ..mutlaka çok bilen vardır….ve ben bu bilenlerin bildiklerini dinlemek istemiyorum yine..yine o aşina bezginlikler tıkıyor kulaklarımı…
Kimisi, kimsesi vs.iresini de kal’e almayıp, kendi kimseliğini de kağıt bir mendile salıp kuru bir dalmış gibi yapabiliyor..Ya da terzisi olduğu hayalin hayaletini beğenmiyor..Ya da pes deyip pestilini çıkarıyor intizarın…
Sayılı soluklarla mı konuşmak lazım onu da bilmiyorum…
Ama gelen gider bir gerçeğin nabzını tutuyorum.Nabzımı eline verdiğim gitmelerin filikasında, can kurtaran yok mu demeden ele güne karşı..
ve ısırıp parmaklarını susmayı sis içine gizleyip, biz diye bir şeyi hiç anmadan ve yavaş yavaş kaybolurken, ben varım ..hey ben buradaydım.. gibi dirilişleri de saymadan..
avel avel uzaklara bakarak ve duymayarak zayilerine bir zayi daha ekleyip,terane temcit kabilinden aynı şeyleri de kalbura koyarak, sen ince ben kalın..sen kalın ben ince gibi elemek ve elenmeklerin canı çıksın diye söyleyivererek..
verimli bir karanlıkta verimsizliğine bir can olur mu canan diye de bir candan öte can addettiğin den de umut etmek haramzadeliğinden kurtulmak mı dır…
Sitemin de ceddine rahmet okutan, onun da canına minnet bir durum ya belki muammanın can çekişmesi..ben yine ne bileyim,yarık büyük çarıksız yollar…
Bir bakıyorsun ki bir başka şey oluyor sende başkalaşıyorsun..yeniden yazmaya başlıyorsun yazamadıklarının yutak tıkayan büyüklüklerini…
Kolayca ağlayabiliyor insan olmazı olmayan şeylere…Cesarette bulabiliyor kıtlık zamanı..Ve sonsuz intizar sinir uçlarında yaklaşıyor içine ve kalbine sokuluyor..Beklemek,değer bir nedenle değmeli bir gerçeğin subhuna kasem tutuyor sualsiz…
Her gün binasından bir taşı düşen ömrün, gafil uykulu halinin teyakkuzuna karşı,her gün bir taş koyuyorum ademin karasına bildiğin denize nazır..kayık mayık hak getire bir şey…
İflah olmazım da olur belki..Sen kendine iyi bak iki gözüm…Kendine iyi bak.. Sen yeşil tepelerden gördüğüm…
Kördüğüm nehirlerin isimlerini unuttuğu akıntıların önüne kattığı yerlerin tesellisi kendine iyi bak…

m.safitürk