YARIM KALIYOR
YARIM KALIYOR
Elimde kalemim karalıyorum beyaz bir kâğıdı. Tekrar tekrar siliyorum yazıpta sonunu getiremediğim cümleleri. Firari yine düşüncelerim. Bir küçük tünel kazıp kaçıp gitmiş senli günlere. Döneceğini bile bile koşuyor arkandan peşin sıra. Elimde kalemim, silgim ve yarım kalmış cümleler…
Rüyalarıma giriyor bazen gözlerin. Sabah uyandığımda hatırlamaya çalışıyorum gördüklerimi ya da gördüğümü sandıklarımı, lakin vakit kaybetmeden siliniyor hafızamdan görüntüler. Yarım kalıyor… Hayal meyal hatırladığım sözlerin yarım kalıyor. Bir bakışın kalıyor yüreğimin en hasretle yanan köşesinde yarım yamalak. Kokun sarıyor bedenimi ansızın. Yorgana senmişçesine sarılıyorum, sanki kaçıp gidecekmişsin gibi geliyor ve korkuyorum. Bir an gelip de açtığımda gözerimi, bedenimi saran kokun yarım kalıyor. Çekip gitmişsin ya acımasızca, içimde beslediğim korku yarım kalıyor.
Akan her gözyaşının bıraktığı iz kaplıyor tüm çehremi. Tüm bedenim sensizlikle kaplı. Uzanıp ta tutamıyorum ya ellerini işte o an vuruyor şeytanın gazabı yüreğime. İsteksizce çırpınıyorum kurtulabilmek için. Bazen olmayan şeyler görüyorum. Söylenmeyen sözler duyuyorum. İçimi eğreti duran bir umut bulutu kaplıyor ansızın. Alışık değilim ya tedirgin oluyorum afallıyorum bir an. Tekrar sessizlik sardımı küçük odamı, yağmur yağıyor gözlerime. Sağnalarında boğuluyor nefesim. Yüzüme düşen o ufacık o minnacık tebessüm yarım kalıyor. Takati düşüyor dizlerimin. Yığılıyor bedenim odanın bir köşesine. İçime çekiyorum rutubetli, kireç kokan duvarların kokusunu.
Batık bir gemiyim okyanusun dibine demir atmış. Terk edilmiş ve değerini yitirmiş… Ağır geliyor bedenim kalkıp gidemiyorum. Ya gelirse diyorum ve sırat köprüsünden atlayışlarım hep yarım kalıyor. Bir umut zerresi ile çarpıyor bu zayıf yürek. Ya bakarsa tekrar gözlerimin içine diyorum ve kaderin yüzüne küfredişlerim yarım kalıyor. Bazen karışıyor haller ile hatıralar. Hangisi gerçek hangisi değil bilemiyorum. Hep kötü olanımı hatırlar insan. İyi denen güzel denen şeyin kaderimidir bir uçurtmanın kuyruğu olup oradan oraya savrulmak. Hatıraların kuşatıyor surlarımı ve şimdi delik deşik bedenim. Kendimi bile çekip kurtaramıyorum bu arbededen. Felçli gibiyim, bir adım ileri gitmeye yetecek derman yok dizlerimde. Güçsüz ve yalınayak…
Tozlu bir rafta unutulmuş eski bir kelimeyim. Her bir harfimde sana olan aşkımın kalıntıları saklı. Unutuldum mu sevgili? Daha kaç değersiz cümleye sürgün edilecek bu beden. Sana ait değimliyim ben. Gel ve sahiplen beni.
Kendi yaptığım binanın enkazı altında bedenim. Taşıyamayacağım kadar ağır bir yük bu. Tıpkı sensizlik gibi. Buna ne kadar daha dayanabilirim bilmiyorum. Gün geçtikçe daha da büyüyen bir aşk var içimde sana ait olan. Ne kadar daha onu bu bedene hapsedebilirim bilmiyorum.
Nereye gitsem senide sürüklüyorum yanımda. Issızlığımı bozan tek şey kalbimin atışı oluyor. Bazen öyle kapılıyorum ki hayallere, elim uzanıyor ellerine doğru. Teninin sıcaklığı kaplıyor bedenimi. Gözlerine esir düşüyor gözlerim. İşte o zaman yabancı bir ses bozuyor oyunumu. Bize ait olmayan bir ses çekip alıyor seni ellerimden. Yemin ediyorum koşuyorum arkandan. Avazım çıktığı kadar feryat ediyorum. Seni çok seviyorum... Seni çok seviyorum…
Şu gitmeler çekilmiyor be sevgili, gelmelerin olmazsa.
akin çkrn.