- 645 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
G Ü N L Ü Ğ Ü M D E N - 52
GÜNLÜĞÜMDEN - 52
Camlarda, yağmurun gözyaşları kurumuş. Alanya yağmurları başladı. Birçok yerde yaşadım. Hiçbirinde, Alanyadaki kadar güzel yağmıyor. Birkaç günlük aralar verse de, aylarca yağmur yağar. Hem de nasıl yağar? Birkaç damla ya da çisil çisil başlar.Aldanırsın. Bir şey olmaz diye çıkarsın dışarıya. İki dakika sonra, koca koca kovalarla boşalır üzerine. İliklerine dek ıslanırsın. Seyretmesi, çok güzel. Ama hava soğuksa ve fırtına da varsa? Hayatın kayar. Bunlardan nasibimi almıştım birkaç kez. Bazen, seyrederken bile ürküyorsun, eğer evde değil de, bir yere sığınmışsan. Hepsini yaşadım. Seviyorum yağmurları. Doğa hep güçlü. Bir kez, denize çok yakın bir oteldeydim. Üzeri kapalı camlı bölüme geçtik. Öylesine şiddetli yağmur ve dolu yağıyordu ki...Yakındaki küçük dere taştı. O, küçücük dere, Akdenize nasıl kafa tutuyordu? İnanılmaz bir seyirdi. Saatlerce, çamurla kaplandı Akdeniz. Alanya’nın alt yapısı iyi. Yoksa, seller çok olurdu.
Azalıp, çoğalarak yağıyor yağmur Tutku. Minik ısıtıcımı yaktım. Düğmesine basınca kapanan, uzatıcı fiş aldım. B.Sayarımda da var. O daha büyük. İşim bitince, basıyorum düğmeye. Hep, hayatımı kolaylaştıracak ve olabildiğince özgürleştirecek, çözümler üretiyorum. Bakıcım çoğu kez: NİYE BANA SÖYLEMİYORSUN? Diyor. Ama ben yapabileceğim şeyleri, kendim yapmaktan mutlu oluyorum. Bu gün ilk kez, elektrik süpürgesi kullandım. Bircan gitmişti. Ben de çalışma odama geçecektim. Yer kirli göründü gözüme. Arabam yapıyor hep. Süpürgeyi aldım. Büyük bir savaşım sonucu, fişini takabildim. Değişik bir fişi varmış. Yoksa ben fişleri kendim takıp-çıkarırım gerektiğinde. O küçük süpürge, evime aldığım ilk eşyalardan. Odayı, güzelce süpürdüm. Ama süpürürken, bir savaşım da, kordonun arabamın tekerleğine takılmasıyla verdim. Neyse, çıkartmayı başardım ve elime doladım kordonu. İnsan hep deneyerek öğreniyor. Bu da, bir deneyim oldu. Ama sırtımdan sular çıktı, çok yoruldum. Bir dahaki sefere, nelerin olabileceğini öğrendim. Çoğu kez, yetişebileceğim yerlerin tozlarını da alıyorum. Temizliği ve düzeni seviyorum. Hele kendim yapınca, daha çok. Alışverişi de ben yapıyorum, çoğu kez yalnız. Normal insanlar gibi. Sadece: Biraz daha çabalayarak, vazgeçmeyerek ve kezlerce kat daha fazla yorularak. Ama gerçekten mutlu olarak. Olağanüstü güzel bunlar. Tabi ki eğer farkında olabilirsek. BEN FARKINDAYIM.
Tutku biliyor musun? Yalnızca, yirmi lira var çantamda. Çekmek zorunda kaldığım, banka kredisi yüzünden oldu bu. Özgür, beşbin liramı verse, biraz rahatlarım. Durmadan, çözümler arıyorum. Tv. Programlarına yazdım. Şarkı sözlerimi gerekli kişilere ulaştırmaları için. Bir çıkış yapsam, beni havada kaparlar. Belediye başkanına gittim. İş kurmak için, yer ve destek vermelerini istedim. Kredi borcumu söyledim. Kaymakamlıkla iletişime geçildi. Elbette, hop diye olacak şey değil. Hıfzı ÖZCAN’a tüm olanları anlatan bir ileti yazdım. Bana borç vermesini rica ettim. Bilmiyorum, ne zaman eline geçer? Bana destek olmalarını diliyorum. İçimden hep dualar ediyorum. Somut olarak ta, aklıma gelen her yolu deniyorum. Çırpınıyorum yani. Bu güne kadar gelmem, mucize. Ve bu mucize, devam etmeli. Yaşadığım sürece, devam etmeli. Birşeyleri yakalamalıyım. Çalışmam, kesinlikle gerekli. Ev kirasını ve bakıcı ücretini, anca karşılıyor maaşım. Daha faturalar, normal mutfak giderleri, evin eksikleri ve benim özel giderlerim. Bir engellinin, o kadar çok ekstraları oluyor ki… Arabalarım bozuluyor, örneğin. Hasta bezleri kullanmak zorundayım. Çünkü, gece ve günün büyük bölümünde yalnızım. Epey pahalı. Başa çıkmak zor. İyi ki, çeşitli alışkanlıklarım yok. Hem ben çalışmayı seviyorum. İş vermiyorlar madem, ben de kendi işimi kurmalıyım. Maddi destek bulmalıyım. Şimdilik, sağlığımı korumayı başarıyorum. Güçlü ve dimdik ayaktayım. Neleri aştım ben? Bu günleri de aşacağım. Tutku. HAYAT: BENİM, DİYENİNDİR. VEEEE HAYAT BENİM... KİM KORKAR VE YILAR SAVAŞIMLARDAN? )))))))) Nilgün ACAR 11. 12. 210 ALANYA - EVİM