- 774 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÇAĞIR BENİ ANNE !
-Ne olursun vazgeç yavrum ! Geri dön, gelme, doğma bu Dünya’ya..
- Ama anne ; beni sen çağırmadın mı ? Dünya’ya gelmemi sen istemedin mi ?
- İstem dışı bir davranıştı o. Affet beni yavrum. Ne olursun dön, doğma bu Dünya’ya.
- Ama anne ; biz diğer tarafta, cennet diye vaadedilen bu Dünya’ya gelebilmek için, ömrümüzce ibadet ettik. Bu Dünya bize cennet olarak vaadedildi. Diğer tarafta herkes can atıyor buraya gelebilmek için. Yemelerden, içmelerden, yaşamaktan fedakârlıklar yapılıyor, nefislerle mücadele ediliyor, vaadedilen bu cennete gelebilmek için. Ben de hak ettiğim için gönderildim, cenneti kazandığım için !
- Doğru olamaz bunlar. Bu Dünya cennet falan değil. İnsanlar sürekli kavga, hatta savaş ediyorlar. Birbirlerini eziyor, sömürüyor hatta öldürüyorlar. Bu Dünya’da yaşamaktan memnun olan insan çok az.
- Ama anne ; masmavi denizler yok mu, tatlı sular akan ırmaklar yok mu, yemyeşil ağaçlar, rengarenk çiçekler yok mu ? Acılı,tatlı, ekşili ,türlü türlü meyveler, yiyecekler yok mu, değişik renkte,uçan, öten kuşlar yok mu ? Yeryüzünde, su altında yaşayan çeşitli hayvanlar yok mu ? Hele hepsinden değerlisi, akıllısı, yeteneklisi insanlar yok mu bu Dünya’da ? Değişik mevsimler, yağmurlar, karlar, güneş yok mu ? Sıcak, serin, soğuk mevsimler yok mu ?
- Evet yavrum, hepsi var, ama !
- Aması ne anne ? Böyle bir yer cennet değil de nedir öyleyse ? Lütfen izin ver anne, engel olma doğmama. Bırak da kavuşayım, hak ettiğim, bana vaadedilen cennet Dünya’ma !
Engel olmayı yine de istedi ama elinden daha fazlası gelmedi annemin. İnatla geldim bana vaadedilen, ömrümce ibadet ederek, nefsimle mücadele ederek kazandığım, hak ettiğim cennet diye sunulan Dünya’ya..
Allah, gerçekten cennet olarak sunmuş insanlığa Dünya’yı. Böyle bir Dünya’ya ,hele de insan olarak ve de Müslüman bir Türk olarak gelmek de ayrı bir şans aslında.
Fakat insanlar çoktan cehenneme çevirmişler kendilerine sunulan bu güzelim cenneti. Şimdi başka dünyalarda başka cennetler ararlar. Bu Dünya’dan elini eteğini çekip, ömrünü ibadetle geçirip başka cennetler umuyor insanlar.
Oysa sormamız gerekiyor kendimize ; bize sunulan bu cennet Dünya’nın değerini bildik mi ? Burasının değerini bilseydik, savaşlar için harcanan emekleri barış için, Dünya’daki yaşam için harcasaydık, cennetten farklı mı olurdu bu Dünya ?
Haklıymışsın anneciğim. Keşke seni dinlemem mümkün olsaydı da gelmeseydim, değeri bilinmeyen, cehenneme çevrilen, aslı cennet olan bu Dünya’ya.
Sen gittin artık. Lütfen beni de al yanına anne. Ben razıyım geldiğim yaşantıma dönmeye. Söz veriyorum, bir daha asla bana cennet vaadedilmesini istemeyeceğim. Tüm ibadetlerimi karşılık beklemeden yapacağım. Yaradan’a bağlı kalmak için, ille de ödül beklentisi içinde olmayacağım. Hangi hayatta isem, o hayatın değerini bilip, yaşadığım her yerin cennet olması için çaba sarf edeceğim.
Hadi artık anne. Çağır beni yanına...
Fikret TEZAL
YORUMLAR
"Hangi hayatta isem, o hayatın değerini bilip, yaşadığım her yerin cennet olması için çaba sarf edeceğim." Çok ince ve de çok "baba" bir söz, caiz bir tabirse. Bu aralar yazılarınızda ve hatta makalelerinizde bile hissdilir bir naiflik var.Kelimeleriniz özenle seçilmiş ve aşırı steril. İNSAN "ARTIK BÖYLE DÜŞÜNENLER KALDI MI" DİYE SORMADAN EDEMİYOR.
Yazılarınızı okumak güzel. Sizi böyle sakin görmek de...Saygılarımla.