- 1002 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Demokratik Özerklik Yaygarası
Değerli okurlarım.
Bu gün en son yazmak istediğim bir yazımı sizinle paylaşacağım. Ve size bir soru soracağım. Vatanın bölünmüşlüğünü kimler ister?
Son anda duyduğumuz demokratik özgürlük çığlığından kimse şaşırdığımızı sanmasın, şaşırmadık. Çünkü bunun çok daha ileri safhaları var birilerinin yol haritasında. Ne var ki;
İlkten Kürt açılımı diye başlayan, ardından, hissedilen tepkinin telaşıyla demokratik açılım deniliveren belirsiz paketle verilen tavizlerin ardından yüreklenen vatan hainlerinin çığlıklarının art arda geleceği belliydi. Oysa demokratik açılımın aslı, ülkede eksik kalmış olabilecek demokratik hak ve özgürlüklerin insanlara tahsisiydi.
Vatan hainliği çok ağır bir suçlama biliyorum, peki neden vatan hainliği bu özerklik konusu?
Sözlükleri gezindim defalarca, şunlar yazılıydı:
Özerklik:
Bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme hakkı, muhtariyet, otonomi: Bilimsel özerklik. Üniversite özerkliği. 2. fel. Bir kişinin, bir topluluğun kendi uyacağı yasayı kendisinin koyması, yad erklik karşıtı: “Bu bayrak onun bir çeşit kendine güven ve özerklik bayrağıdır sanki.” -H. Taner.
İng. autonomy
Yönetim bakımından dış denetimden bağımsız olma. 2. Kişinin, kendi davranışlarını düzenleme ve bu davranışlara yön verme konusunda bir ölçüde bağımsız oluşu.
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü 1974
İng. autonomy
(Yun. autos = kendi; nomos = yasa) : (Genel olarak) Bir kişinin, bir topluluğun kendi uyacağı yasayı kendisinin koyması. Bu bağlamda: 1. Kendine özgü bir yasası olma. (Ör. Organik yaşamın, anorganik olan karşısındaki özerkliği.) 2. Dıştan bir yetkenin koyduğu kurallara, eleştirmeden uyma yerine, kendi kendini yöneten tüzel ve töresel özgürlük. 3. Kant’ta ahlak felsefesinin temel ilkesi; ahlak düzgülerinin salt us istencinden çıkarılması.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü 1975
İng. Autonomy
Özeksel bir gücün yönettiği geniş bir bütün içinde, bir kuruluşun ya da bir ülkenin belli koşullar altında kendi kendini yönetme hakkı.
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü 1974
Peki, bizde ne isteniyor diye düşündüm. Vatanın bir ya da birkaç bölgesinde özerk yaşanması, yani ayrışım, parçalaşım. Önüne demokratik konarak, demokrasi içersine çekilerek, adeta demokratik bir hak olarak yutturulmak isteniyor. Farz edelim yapıldı. Ardından ne gelecek?
Bölgesel yönetim özerkliği, yani bölgesel meclislerin kurulumu. Bu gün Belediye ve İl Genel Meclisleri olarak yok mu? Var elbette, ama yetmiyor bunlara, neden? Çünkü ardından YASA çıkarıcı meclisler gündeme gelecek.
Diyecekler ki kendi meclislerinde, kendi yasalarını çıkarma yetkisiyle donanmak isteyecekler ve ardından federe devlet talepleri gelecektir.
Ülke federe, bir birinden ayrı, bölünmüş vatan toprakları üzerinde kurulmuş birden fazla millet vasıflı federe devletin oluşturduğu bir federasyon haline gelecektir. Oysa bizim devletimiz üniter ve ulusal bir devlettir. Canım bu da oluversin ne olur diyenler olacaktır. Ama ne olacaktır biliyor musunuz?
Bunun ardından federe devletler ayrışarak devletçikler oluşacak, birilerinin asırlarca yapmaya çalıştıkları idealleri gerçekleşecek ve bu mihrakların korktuğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti yok edilerek bölünmüş vatan toprakları paylaşılacaktır. Bu suretle orta doğuda birilerinin menhus emelleri gerçek olacaktır.
Koca koca Federasyonların parçalandığı yakın tarihte vakidir. Bunlardan en büyükleri Sovyet Rusya ve Yugoslavya’dır. Bu gün buna alet olanlar vatanı parçalamak için çaba sarf edenlerdir, adresleri ve kimlikleri bellidir. Bizim kaygımız çok eskiden yazılıp uygulanmaya çalışılan bu senaryoya adeta seyirci kalınmasıdır. Bizler vatanımız, milletimiz ve devletimiz için gerektiğinde bir kısım demokratik hak ve özgürlüklerimizden fedakârlık etmeye razı olduğumuz halde, vatan düşmanlarının pervasız hareketlerine aldırış edilmemesidir.
Hele son birkaç gündür pervasızca savrulan demokratik özgürlük yaygaralarına tepki vermeyen başta iktidar ve ana muhalefet partisi olmak üzere herkesi kınıyorum.
Dilerim, bütün siyasi partiler önümüzdeki seçimlerdeki siyasi çıkar korkularından sıyrılıp bu hadsizlerin karşısına dikilirler.
Şunu herkes bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölünemez vatan toprakları üzerinde kurulmuş, içinde barınan ve kuruluşuna neden olan her ulusa sahip ve o ulusların sahibi olduğu üniter ve büyük bir devlettir.
Yüce devletimizi yönetenler bunu bilirler ve korurlar. Tarihsel devlet anlayışıyla kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti bu bölünmez vatan toprakları üzerinde hep var olacaktır. İhanet zehrini içenler, içtikleri zehirle boğulacaklardır.
Kimse Ulusumuzu aptal sanmasın, bu Ulus vakurdur, sabırlıdır ne var ki öfkesi çok şiddetlidir.
En kalbi saygılarımla efendim.
BU VATAN KİMİN
Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutta gaza bayraklarından
Alnına ışıklar vuranlarındır.
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.
İleri atılıp sellercesine
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine
Şu kara toprağa girenlerindir.
Tarihin dilinden düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir.
GÖKYAY’IM ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlusundan görenlerindir.
Yazar : Orhan Şaik Gökyay
YORUMLAR
ahmet idrisoğlu
Oysa en güzel anlayan kardeşlerimizdensiniz.
Saygımlasınız...
Tesbitlerinize katılıyorum. Bu konuda yazan çizen de çok Lakin büyük şehirlerde hemen her konuda protestoya yönelen halkımız bu konuda nedense duyarsız kalıyor. Ben de bunu anlayamıyorum, alıştırıldık galiba.
Daha 1946 da bağımsız bir devlet olduğunu ilan etmiş bir topluluğun; şimdi "ülkeyi bölme gibi bir düşüncemiz yok" teranelerine inanmıyorum.
Öyle 25-26 bölgeye ayrılmasına, parçalanmasına da karşıyım. Biz bir bütünüz. Diğer güçlerin böl -parçala -yut oyunlarına da gelmeyelim isterim.
Sanırım Türk insanının sabrı ölçülüyor.
Kaleminiz daim olsun.
ahmet idrisoğlu
Dedim ya vatan hainleri kendi zehirlerinde boğulacaklardır Hocam, bu ulusun buna gücü yeter.
Kaygımız gailenin büyümesidir.
Saygımlasınız...
Şimdi konu güne yeni gelmedi aslında Abd nin / Irak'ı işgale başladığı 2003 ten bu yana kürt kardeşlerimize özerklik ve de federe dayatılmağa başlandı.
-G.doğunun o masum halkı bundan ne anlar hiçbirşey ? neler olup bittiğini bilen de yoktur.
-Onların derdi yol-su-okul-fabrika-aş iken bizler yatırımlarımızı İstanbul üzerine kurduk.Sanki başka Türkiye...
--İnsanler hizmeti hem g.doğuda,hem de marmarada,egede,karadenizde,içanadoluda,akdenizde vs yeterince alamadılar.
-Kısır döngü bir syasettir almış başını giderken o vatan evletları da kandırılarak,bilinçsiz yol güzergahlarını değiştirdiler.
-Onlara kesinlile kızmıyorum buna hakkımız da yok.Kızılması gerekenler tedbiri elden bırakanlar değil mi ?
-Şair yazılması gerekenleri sayfaya işlemişsiniz çok fazla eklenecekler var ise de başka zamana..
-Yarın daha kötü günlere uyanmamak dileğimle
-Kaleminize sağlık efendim
ahmet idrisoğlu
Katır filkede hocam, kimden kime ne şikayet?
Kalbi saygımla...
Sayın Ahmet İDRİSOĞLU,
Yazınızı ilgi ve beğeni ile okudum. Tebrik ederim.
Bu düşünceleri, kültür düzeylerinin yüksek olduğunu düşündüğüm bu ortamdakilerin anlamaları kolay.
Asıl mesele, nereye götürüldüğünün farkında olmayanlara bunları nasıl anlatacağız.
Yazılarımın bir çoğunda kısa kısa bunları anlatma gayreti içinde oluyorum.
Umarım ki farkındalığı arttırabilir, umursamazlığı kırabiliriz.
Herşeye rağmen,bu ülkenin varlığının, bölünmeden devamını sağlayacak vatanperver insanların varlığı, en büyük güvencemizdir.
Saygılarımla.
ahmet idrisoğlu
Sonsuz şükranlarımı, kalbi ve baki saygı ve selamlarımı sunuyorum...
ahmet idrisoğlu
Her vatan severin böyle düşüneceğini biliyorum.
Baki ve kalbi saygı ve selamlarımla...