- 762 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Alem-i İslam Kapısının Kilidi Türkiye'dir-I
"Alem-i İslam kapısının kilidi Türkiye’dir. Bu kilit bu kapıyı Alem-i İslam üzerine açar." Bediüzzaman.
Dünya, İslamî değerlerin yükseldiği yeni bir döneme girmiştir. Batı ile İslam alemi arasında kurulmaya çalışılan köprü, bugün daha aciliyetli hale gelmiştir. Batı, İslam’ı tanıma ve anlama süreci içindedir ve onu İslam dünyası ile biraraya getirebilecek tek ülke Türkiye’dir.
Türkiye, İslam Aleminin Oluşturacağı Beklenen Birliğin Doğal Lideridir
Türkiye, Batıdaki demokratik değerler ile İslamî değerlerin uyumunun önemli bir örneğidir. Aynı zamanda tarihi mirası da Türkiye’ye liderlik özelliği kazandırmaktadır. Ülkemizin bu özellikleri zaman zaman Batılı strateji uzmanları, devlet adamları ve medya mensuplarınca da dile getirilmektedir.
Örneğin, ABD eski başkanı Bill Clinton bir Türkiye ziyaretinde "Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika’yı içine alan milyonlarca kilometrekarelik bir alanda, dünya siyasetinin merkezi olan bir bölgede söz sahibi bir ülke olduğu için 21. yüzyılın şekillenmesinde kilit rol oynayacaktır." diyerek Türkiye’nin 21. yüzyılın lideri olacağı yönündeki görüşünü bildirmiştir.
Batı ülkelerinin yönetim kademelerindeki yetkililerinden Türkiye’nin, İslam dünyasının lideri olabileceğine dair sık sık açıklamalar gelmektedir.
ABD Bşk. George W. Bush’un Ulusal Güvenlik Eski Danışmanı Condoleezza Rice, bu konuda şu sözleri söylemiştir:
"Türkiye, Müslüman nüfusu ve laik prensipleriyle sadece İslam dünyasına değil, bütün Müslümanlara örnek olabilir. Türkiye modeli radikal İslam’a karşı bir alternatif olarak çok büyük bir önem taşıyor. Pakistan Devlet Başkanı Müşerref de İslam ülkelerinin model arayışı içinde olduğunu söylemişti. ABD, Türkiye’nin çok iyi bir model olduğunu düşünüyor."
New York Times İstanbul Bürosu eski şefi Stephen Kinzer’ın açıklamaları ise şöyledir:
"Eğer dünyada İslam ile demokrasinin bir arada yaşayabileceğini gösterecek tek bir ülke varsa o da Türkiye’dir. Türkiye diğer ülkeler için mıknatıs rolü oynayabilir ve dünyanın gidişatını değiştirebilir."
Osmanlı çatısı altında yaşamış toplumların çoğu, Osmanlı dönemindeki barış, huzur ve güven ortamını, yeniden özlem ve umutla Türkiye’den beklemektedirler.
Birçok siyaset bilimci, stratejist ve politikacının ortak görüşü ise Türkiye’nin kritik bir dönemeçte olduğudur. Dünyadaki sorunlu bölgelerde çözümün gerçekleşmesinde, Türkiye’nin kilit ve lider ülke olduğu fikri çoğunun ortak inancıdır.
Batılı bazı politikacılar, "11 Eylül’ün dünya siyasi dengelerine verdiği yeni ivmeyle, bir kez daha yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye’nin bu dünyada alacağı yer, kimliği, kültürü, tarihi ve bunlara bağlı olarak geliştireceği stratejilerle belirlenecek." açıklamasında bulunmaktadırlar.
21. yüzyılda Türkiye’nin çok önemli bir bölgesel gücü temsil ettiğine dikkat çekilmekte ve "bu sebeple Türkiye’nin Avrupa ve ABD nezdindeki güç ve prestiji tahmin edilemeyecek derecede artacak" yorumunda bulunulmaktadır.
Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya/Orta Asya gibi sıcak bölgelerde söz sahibi olan Türkiye hakkında birçok Batılı stratejist, Türkiye’nin yol gösterici olacağını öngörmektedir.
Türkiye’nin gelecekteki bu önemli pozisyonuna dikkat çeken bir diğer isim ise ünlü gazeteci Stephen Kinzer’dır. Kinzer, The New York Times gazetesinin Türkiye temsilcisi ve uzun yıllardır Türkiye’de bulunan bir isim. Yazdığı, ’Crescent and Star: Turkey Between Two Worlds’ (Hilal ve Yıldız: İki Dünya Arasındaki Türkiye) adlı kitabında Türkiye’nin bu önemli konumunu şöyle vurgulamıştır:
"Türkiye’nin oynayabileceği role dikkat çekmek istiyorum... Ne var ki uzun vadede oynayacağı rol ise çok daha hayati bir önem taşımaktadır. Eğer Türkiye kendi iç sorunlarını aşabilirse, Müslüman demokrasisinin çarpıcı bir örneği olarak karşımıza çıkacaktır. İslami hassasiyetleri radikalizmden ayıran bir mıknatıs görevi görebilir. Müslüman dünyası üzerinde büyük bir etkisi olabilir ve böylelikle tüm dünyayı değiştirebilir."
Son olarak bu ay içinde ABD’nin önde gelen iş dünyası gazetesi Wall Street Journal (WSJ), İstanbul’a tam sayfa ayırdığı ’’İmparatorluk Geri Geliyor’’ başlığıyla yayımlanan haberde, ’’Türkiye’nin bölgesel süper güç olma yolunda güvenle ilerlediğini’’ yazmıştır.
Dünyanın en zor bölgelerine asırlar boyunca hakim olan Osmanlı’yı ayakta tutan güç, Kur’an ahlakından kaynaklanan manevi değerlerdir. Bu uygarlık mirasını iyi değerlendiren, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan ve Batı’ya arkasını dönmeyen Türkiye, yeniden tarihi yönlendirecektir. Yaklaşık altı asır dünyaya düzen getiren Osmanlı İmparatorluğu’nun mirasına sahip olan Türkiye için bu misyon ve üstlendiği sorumluluk, ağır gelmeyecektir.
Türkler tarih boyunca uygarlıklar kurmuş ve büyük toplumlara lider olmuşlardır. Türk Milleti’nin sahip olduğu lider karakteri, onu -Allah’ın dilemesiyle- dünya liderliğine taşıyacaktır. Türkiye liderliğinde gerçekleşecek olan İttihad-ı İslam, Osmanlı’dan sonra istikrar ve refahı kaybeden topraklara barış ve huzur getirecektir. Müslüman toplumların çoğu, Osmanlı zamanında yaşadıkları huzur ve güvenin yeniden sağlanması için Türkiye’ye umutla bakmaktadırlar.
Devam Edecek...
Fuat Türker, Haber Vaktim
YORUMLAR
Balkanlara yaptığım seyahatlar esnasında geçtiğim köylerde Osmanlı'nın mührü "biz buradaydık" der gibi parıldıyordu,camiilerin,hanların,çeşmelerin ve cumbalı evlerin göğsünde.
Manastır'da konuştuğumuz genç Osmanlı bakiyelerine "Bitola" deyince bize nasıl karşı çıktıklarını ve "Burası Bitola değil,agam,Burası Manastır ,ahanda Atatürk'ün Mektebi şurada,Osmanlı mescideleri karşınızda, eski konaklarımız her sokakta mahzun" dediklerinde ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Köylerden geçerken sanki Düzce'den , Bilecik'ten,Söğüt'ten geçiyor hissettim kendimi.yanımdaki arkadaşlara, bizimkileri çok bekletmişiz dedim.
Üsküp'te bir Cuma günü Muratpaşa camiini dolduran gençlerle sohbet ettik. Arnavut'lar da Türkler de bizden çok şeyler bekliyor.
Biz ne bekliyoruz ? Asıl soru bu olmalı bence.
Biz ne bekliyoruz,ne yapıyoruz ?
Selam ce saygı ile
Sahiplerimizin, ağalarımızın(!) övgülerini, referans diye sunmuşsunuz ya; ben hepsini sövgü ve milletin gözünün içine baka baka aşağılama ve kafa bulma olarak aldım, bir kez daha doğrulandığımı görerek gidiyorum. Herkes gördüğünü alırmış. Benimde gördüğüm buymuş demek ! İki sözcükle; istizha, istismar...
Kutlu olsun, sömürgecilerin kavm-i Türk'e övgüleri(!)..
Esenlikle, değerli Türker bey...
Göktürkmen tarafından 12/24/2010 10:26:35 AM zamanında düzenlenmiştir.