NOS PUTKEM -5-
Sevip de kavuşamadığım ve hala umutla beklediğim hayali bir sevgiliye…
Yıllar önce bana bıraktığın şiirini okurken, aklıma sen geldin. Bir Mayıs ayın ılık bir gecesinde ayrılık kavgalarımızın başladığı saatlerde “Al, bu şiir senin için, ister yırt istersen ömür boyu sakla” demiştin. Şiiri verirken o taze sesin hala dimağımda kayıtlı duruyor. Ve hala o şiiri saklıyorum beş yıl geçmesine rağmen. Bu mektup suya yazılıp okunmayan beşinci mektuptur.
Biliyor musun? çevremde ayrılıp gidenleri hep sana benzetiyorum nedense... Aman Allahım! Neden sevmelerin ilk günleri unutulur da ayrılık günleri izli bir mermiyle yaralanmış bir yara gibi kolay kolay unutulmuyor? Ve benim için sevmek; gözlerimde hiç eksilmeyesi sonsuz bir özlem olarak kalacaktır.
Tek bana acı veren, seni hala özlüyorken, senin tüm bunlardan habersiz olman içimi kanatıyor. Bir zaman önceleri birbirimizi sevmişken ayrılık sonrası platonik aşka düşmek başka bir iç kanamadır.
Her gideni sana benzetiyorum demiştim ama gelene sevgiyle bakıyorum. Sanki sen geliyorsun ve ıssız aklımın istasyonunda her ne kadar parazitlenme varsa da öyle hayal ediyorum. Hala o istasyon onarımsız duruyor öyle apaçık kalabalık insan seli ortasında.
Tüm sevmeler benzerdir, gözlerimizde dökülen gözyaşlarımız da benzerdir çünkü insanız ve birbirimize benzeriz. Severken ayrılığın cinayet olduğunu sen söylemiştin oysa. Gene umutlar yeşertiyorum sensiz çorak kalmış gönül iklimlerimde.
Artık biliyorum, seni aramak için ne uzun ne de gencim, koca bir Çınar gibi kök salmışım yabani bir ovada..!
Beraberce yürüdüğümüz kaldırımlarda kalmamış ne bir iz ne de kalabalık selli. Akrebi bozuk bir pusulanın tayin ettiği yönlerinde kesişmemize neden olacak bir cadde veya bir kaldırım ararım, nafile… Sanki senli bir kenti yıkmış yerine senli olmayan bir kent inşa etmişler!
Sevgisiz aklımın dehlizlerinde karıncalanmalar oluştu, gözümün yakında çok uzakları net görebiliyorum. Hareketli her noktayı sana benzeterek kısa vadeli mutluluklar yaşıyorum artçı depremler gibi.
Önümde uzun bir kış gelip dayanacak ve çökmüş sırtıma karlar yağacak. Kahretsin yine ayakkabılarım su çekecek ve ciğerlerime kadar taşıyacak. Senden aşksızlığı, yağmurdan ıslanmak cefa mı bana? Sonbahar’da hastalanmıştım ve uzun bir tedaviye başlamıştım ama doktorlar ilaçlarımı kesti!
Doktorlar:
“Sana, seni kollarıyla saracak birileri olmalı özelikle hep sayıkladığın sevgilin en iyi ilaçtır” deyip “Bizden bu kadar, eğer o gelmezse bir tabut siparişi verebilirsin!” dediler.
Bana yazdığın şiirini buraya yazmak isterdim ama birilerine insafsızlık olur diye gönlüm elvermedi.
Senden son bir isteğim olacak; ben ölürken adımı çiğnetmeden mezarıma gelip bir demet ayrıkotu bırak…
Hayaller, beyaz yalan çıktı seni kendime ait sandığımla…
Adevle Miligves
Hayatın bir yüzünde acımasızlık/ bir yüzünde bereketli güleç/ boynumuza ilmek gibi geçirilen yaşam/ iki yüzlü bir madalyondan ibarettir...
Herzem Ronivan - suya yazılmış mektuplarım-
____________________
“Şiddetli rüzgâr altında yaşayan bir çiçek gibi harcandığımızı fark etmek veya fark etmemek yalnızca sizin bileceğiniz bir şeydir.”
...William Olsen
YORUMLAR
Biliyor musun çevremde her ayrılan ve gidenleri sana benzetiyorum nedense. (...çevremde ayrılıp gidenleri hep sana benzetiyorum...)
Yazı ekleyen arkadaşların her birine yaptığım önerimi yapmak istedim bir kere daha. Son bir kere daha mutlaka okuyun ki kolayca yakalayabileceğimiz küçük aksaklıklar gözümüzden kaçmasın ve okurun zevkle okuyuşuna imkan sağlasın. Duygusal bir mektup, hoş olmuş. Tebrik ve saygımla...
Sana, seni kollarıyla saracak birileri olmalı özelikle hep sayıkladığın sevgilin en iyi ilaçtır”
gelirmi bilmem ama sevgi insanın en iyi ilacıdır. sevgilinin severken hesapsızca sevmesi
sevginin katıksız olması sevmelerin sevilmelerin güzelliğnde saklıdır.
güzeldi Devrim.. sevgiyi analtmak için kalemin hiç susmasın..
sevgiler....
gulasor zine tarafından 12/22/2010 11:16:27 AM zamanında düzenlenmiştir.