- 652 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİRDE SEN BAK
BİRDE SEN BAK
Mağrurane bir şekilde yükselen, sanki birbirlerini kıskanırcasına saltanat süren sahipleri el değiştirirken kendileri halen daha yıllara meydan okuyan, insanlara alaylı yüzle bakan şatafatlı bir şekilde duran binalara bakma.
Son hızla ve umursuzca giden konforlu ve parıltılı arabalara bakma, kahkaha atan, yâda bağıran yâda edalı bir şekilde yürüyen yâda daha fazla kazanmanın hırsıyla kendilerinden başkasını düşünmeyen, kendini dünyaya kaptıran, Kaf dağından su içen, eğlenip kendinden geçen insanlara bakma.
Sırtını bir su akının kenarındaki bir duvara yasla, yüzünü engin semaya, gökyüzüne doğru çevir ve gözlerini orada aç. O semanın, ardında ki fezanın sınırsızlığını, azametini ve azizliğini gör ve oraya bir iç geçiştirerek bak. Yine başını kaldır, ta uzaklara bak, gökyüzünü kendine siper edinen, uzaktayken yakında gibi gözüken, azametli ve ihtişamlı, renkleri gökyüzünün rengine karışmış dağlarına bak. Keza sadece yollara ve etrafına bakınma, tekrar başını kaldır geceleyin göklere bak. Orada geceleri binlerce km. uzaklardan ışıltılar saçan muammalı yıldızları ve ayı göreceksin. Keza gökyüzünde uçuşan kuşları, orada ki bulutları, onların arasından ve üzerinden süzülen jet uçaklarını göreceksin. Ardında uzun, süt beyazı çizgiler bırakan bilhassa akşamüstü gün batımında yakamozlar gibi parıldayan rotalarını yollarını göreceksiniz.
Hızla gözden kaybolan jet uçaklarına sanki mıhlanıyorum bu ne büyük bir ulviyet, sanki ruhum oralara yükseliyor. Ardında bıraktığı o çizgiler arasında kayboluyorum. O Atmosferi saran süt beyazı köpüklü yolları var ya, sanki arşa yükselen şehitlerimin ruhlarının yürüdükleri ayak izlerini temaşa ediyorum. O süzülüşler var ya, o izler var ya ayaklarım yerden kesiliyor, beni yok ediyor. Bu ne büyük bir saltanat göklere kanat açmak, görevini ifa etmek, sessizce süzülüp kayboluvermek. Sanıyorum ki gökyüzünde hep melekler dolaşıyor, şehitler uçuşuyor. Keşke diyorum hep asker olarak kalsaydım, sevgiler oradaydı, muhabbetler oradaydı, güzelliler oradaydı, sabır oradaydı. Orada hep manevi havayı teneffüs eder gibiydim.
Bu nazarların ardından hışıltılı ve haşin bir edayla akan o güzelim suya tekrar bak. Bir gazel, bir kâğıt parçasının, bazende çırpınarak son hızla giderken gözden kaybolan bir karıncaya bak. Ve bakarken kendini o dalgaların arasında bulurken hayal dünyana bir kapı açıldığını göreceksin. Keza hiç hissetmeden bedeninden ruhunun ayrıldığını, başka âlemlerde uçuştuğunu göreceksin.
Bütün bunlara bakarken herkes bir şeyler görür, fark eder. Bazen huzura kavuşurun, bezende hüzün sarar ve akan o suların, o dalgaların içerisinde anıların canlanır. Kısacası o an sende kendini, o dalgaların arasında bulacaksın, kaybolacaksın. Ve o zaman kendi sessizliğinin bu kadar güzel olduğunu ve bir ruhunun varlığını o zaman daha iyi anlayacaksın.
Sende bir şeyler gör, sende bir şeyler fark et terazini ayarla, ibresine iyi bak, kendine gelmeye çalış. Adımlarının ayarını akortla ve düzene sok. 2007 Mustafa CEYHUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.