- 5376 Okunma
- 24 Yorum
- 0 Beğeni
Şair M.Akif Ersoy'un Doğum Yıldönümü/20 Aralık/
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Şair Mehmet Akif Ersoy’un Doğum Yıldönümü(ydü) bugün, kaçımızın hatırında, kaçımız dua’da bu büyük şair’e orasını Mevlam biliyor elbette.
Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı ! .... demişti büyük şair 17 Şubat 1921’de .
Dilerseniz konuya dair beğeni ve gurur ile okuduğum haber tadında ki bu değerli paylaşımı birlikte okuyalım, hem kısaca büyük şairin hayatını hatırlamış olur hem de neler yazılmış öğrenmis oluruz.
" İstiklal Marşı’nın söz yazarı Mehmet Akif Ersoy’un bugün 137. doğum yıldönümü... 20 Aralık 1873’te İstanbul’da doğan Arnavut asıllı Türk şair Ersoy, ’vatan şairi’ ya da ’milli şair’ olarak da anılıyor. Mehmet Akif, ilköğrenimi döneminde Arapça, ortaöğreniminde de Farsça öğrendi. Mülkiye İdadisinde babasının vefatıyla aile yoksulluğa düşünce okulu bırakan Mehmet Akif, Tarım ve Veterinerlik Okulu’na kaydoldu. Okulun son iki yılında şiire olan ilgisi yoğunlaştı. Okulunu 1893 yılında birincilikle bitirdi.
Mezuniyetinden sonra bir yandan Fransızcasını geliştiren Mehmet Akif, bir yandan da Kuran’ı ezberleyerek hafız oldu. Bu dönemde Akif’in bazı şiirleri dergilerde yayımlanmaya başladı.
Okulun bitmesiyle memurluk hayatına başlayan şair, 1913 yılına kadar Ziraat Bakanlığı’nda çalıştı. Mehmet Akif 1898 yılında İsmet Hanım’la evlendi ve bu evlilikten altı çocuğu dünyaya geldi.
Edebiyata olan ilgisi artan Mehmet Akif, edebiyat öğretmenliği yapmaya başladı. Akif’in yazıları ve şiirleri bu süre içerisinde Servet-i Fünun Dergisi’nde yayımlandı. 2. Meşrutiyet’in ilan edilmesinden sonra Darülfünun’da ’Osmanlı Edebiyatı’ dersleri de vermeye başlayan Mehmet Akif, Sırat-ı Müstakim dergisinin başyazarlığını da yaptı. Mehmet Akif’in hemen hemen bütün şiir ve yazıları bu iki dergide yayımlandı. Mehmet Akif, yazılarında ve camilerde verdiği vaazlarda benimsediği ’islam birliği’ görüşünü yaymaya çalışmıştır. 1913’te kurulan Müdafaa-i Milliye Cemiyeti’nde Recaizade Ekrem, Abdülhak Hamit, Süleyman Nazif, Cenap Şahabettin ile beraber çalıştı.
TBMM’nin açılmasından sonra Mustafa Kemal’in çağrısıyla milletvekili seçildi.
- İSTİKLAL MARŞI’NI YAZMASI-
Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricasıyla ulusal marş yarışmasına katılan Mehmet Akif, önce verilen para ödülü nedeniyle yarışmaya katılmayı reddetti. Daha sonra ikna edilen Mehmet Akif, orduya ithaf ettiği İstiklal Marşı’nı 17 Şubat 1921’de yayımladı. İstiklal Marşı 12 Mart’ta ’ulusal marş’ olarak kabul edildi. İstiklal madalyası ile ödüllendirilen Akif, birkaç sene yazları İstanbul’da, kışları Mısır’da geçirdi, 1926 kışından sonra ise uzun süre Mısır’da kaldı. Daha sonra siroz hastalığına tutulan Mehmet Akif, 1936’da tedavi için döndüğü İstanbul’da hayatını kaybetti. ( tıpkı ulu önder Atatürk gibi siroz hastalığından oldu ölümü )
- EDEBİ HAYATI-
Mehmet Akif’in ilk şiiri ’Kuran’a Hitap’ başlığını taşır. Hikayelerinde halkın dertlerini anlatan ünlü şair, Balkan Savaşı yıllarından itibaren destansı şiirler yazdı. İlk büyük destanı, ’Çanakkale Şehitleri’ne’ şiiridir. İkinci büyük destanı ise Bursa’nın işgali üzerine yazdığı ’Bülbül’ adlı şiiridir. Şairin üçüncü ve en önemli eseri ’İstiklal Marşı’dır.
’Sanat sanat içindir’ görüşüne karşı çıkan Mehmet Akif, dini edebiyat tarzı benimsemişti.
Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri 7 kitaptan oluşuyor.
Kaynak: - MEHMET AKİF ERSOY FİKİR VE SANAT EVİ-
Evet..
Şairlik imgelerle dans etmekle birlikte vatana toprak olmaktır birazda, Rahmetli Mehmet Akif Ersoy’dan öğrendik bunu ilk önce.
Bu zamanda memleketin durumuna Necip F.K. özet ile dillerimizi;
"1400 e bir yıl var, yaklaştı zamanımız
Bu asırda gelir mi dersin kahramanımız" dizeleri ile yaksada, yine Mehmet Akif Ersoy’un ;
"Korkma,sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak. "
efsanesi okundukça su serpiliyor yanan yüreklerimize.
Bulunduğumuz zamanda eskilerin değeri azaldıkça anma törenleri şöyle dursun Fatiha bile okumak gelmiyor aslında unutulmaması gerken efsaneler için akıllara... (maalesef)
Allah RIZASI için diyorum en azından değerlerimizi/efsanelerimizi senede 1 gün de olsa unutmayalım ve verdikleri onca kıymetli emanetlere bir dua ile karşılık vermeye çalışalım.
Dolayısi ile katılma imkanı olanlara;
Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Evi tarafından, Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinlikleri kapsamında 25 Aralık’ta saat 14.00’te Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde ’İki Kardeş Ülkenin İki Öncü Aydını: Muhammed İkbal ve Mehmet Akif Ersoy’ adlı panel düzenlenecek.
iyi ki vatana doğmuşsun büyük şair, iyi ki var olmuşsun..
Nur içinde yat İstiklal şehidi, nur içinde uyu !!
...................
Edebiyat defteri yönetim kurulu ve duasını esirgemeyen duyarlı yüreklere kalbi teşekkürlerimle.
YORUMLAR
Gitme, ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım:
Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim, bilmem ki?
Öyle dehşetli muhitimde dönen matem ki!..
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan,
Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan?
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu,
Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu!....Mehmet Akif ERSOY.
Nur içinde yatsın apayrı gururumuzdur O. Teşekkürler arkadaşım bu anlamlı günde böylesi güzel bir yazıyı bizimle paylaştığın için. Varolasınız.
Bu eşikte bütün toplum olarak kavram kargaşası yaşıyoruz. Öyleki kavramında kadavrasını çıkardık. Tekmil değersizlikler önümüze bir değer gibi sürülmekte. Önce bir şablon getirlip sonra tolumdan içinin doldurulmasını istiyoruz. Her şey doğal akışından çıkmış durumda, bu bana ve sanırım büyük bir toplum kesimine acı vermektedir. Kendimizi geçmişle kandırmanın vakti çoktan geçmiştir. Sokaklarınızda gördüğünüz hiçbi şey sizin değil! Bunun övünülecek bir yanı yok. Bu anlamda özellikle son asırlar dünyaya hiçbir katkınız olmamış. Kendinizle cebelleşmeyi marifetten sayıp, dışardanda bir yığın müstevli şahit tutulmaktadır. İstiklal kavramının da içi boşaltılmıştır. Herkes kendi güdülerinin istiklalinden sözediyor. Kavram sanki silüet olarak aynıda, herkesin maksadı başka. Bunca başkalıkla başkalaşarak buradan bir meyve çıkacağını sanmıyorum. Dünyada kerndisiyle cebelleşen başka bir toplum, millet kaldımı Allah aşkına? Asırlardır bu kanibalizme (Gagalama) hastalığına doymadık.
Ey izan ve ey istiklal...
Yürekten kutladım.Selam,saygı...
mehmet akif ersoy gibi bir gurur bir daha gelmeyecek..
şiir üstadını doğum gününü kutlar, yeri mekanı cennet olsun..
onun çizgisini tuturmak, hangi babayiğidin harcıdır, bilemem,
bildiğim tek şey var,
o da bir öğretmen, bir şair, bir islam yüreklisi olduğudur..
iyi ki vardın akif hoca..
not: kahire de rahmet etmesi bu ülkenin en büyük utançlarından biridir...
"Mehmet Akif Ersoy Fikir ve Sanat Evi tarafından, Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinlikleri kapsamında 25 Aralık’ta saat 14.00’te Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde ’İki Kardeş Ülkenin İki Öncü Aydını: Muhammed İkbal ve Mehmet Akif Ersoy’ adlı panel düzenlenecek.
iyi ki vatana doğmuşsun büyük şair, iyi ki var olmuşsun..
Nur içinde yat İstiklal şehidi, nur içinde uyu !!"
el fatiha... amin...
kutladım günün yazısını hayata kattığınız erdemli onurlu güzellikleri...
iyi ki varsınız değerli dost Nar-ı Çiçek...
sevgim saygımla hep..
Nur içinde yatsın büyük kalem... Derler ya biz büyük kalemlerimize öldükten sonra değer veririz diye. Artık ben buna da inanmıyorum. Akif'in çocuklarının halini bilince. Kültür bakanına yalvarıyorlar açız diye. Babamın hatrına iş verin diye. Duyan yok! Vicdan yok!.... Hadi ustaya saygınız yok da. E arkadaş istitkal marşınada mı saygınız yoktur sizin! ...
Üşür müydük acaba Akif'in kolları olmayan paltosu üzerimizde olsa.... Üşümezdik.. Her adım atışımızda karlar erirdi ayaklarımızın altında... Öyle büyük bir yangındı ki Akif'inki...
Bu ülkenin yetiştirdiği nadide insanlardan biri olan, İstiklal marşımızın şairi değerli insan Mehmet Akif Ersoy'u anlatan yazınız
hak ettiği yerde, tebrikler.
Dün yoğun olduğum için öğleden sonra siteye giremedim, yazınızı ilk şimdi okudum,gecikme için kusura bakmayın.
Onu rahmetle anmadan günümüz geçmemeli.
Böyle güzel İstiklal marşı ve rengini şehitlerimizin kanından alan çok özel bayrağımız kaç ulusa nasib olmuştur.
Çok özel bu kıymetli şairimizi anan çalışmanızı yürekten kutluyorum, selam ve saygılar.
Değerli Yazar,
Mehmet Akif'i anımsatmanıza memnun oldum.
Fakat Padişah'ın ve Atatürk'ün sürgüne gönderdiği şairin bu eziyete sebep olan düşünce ve şiirlerini de yazsaydınız daha çok bilgilendirici olurdu okuyanlar için.
Biliyorsunuz ki Padişah'a karşı oluşu nedeniyle ve Atatürk'ün Hilafeti tenzil eden şiirler yazmasını redddettiği için sürgüne gönderilmişti.
Sadece Milli Marş şairi olarak ele alınması düşüncelerini konusunda tam bilgi veremiyor.
Sadece Milli Marş demek değil..
çalışmalarınızda başarılar dilerim...
iyi ki vatana doğmuşsun büyük şair, iyi ki var olmuşsun..
Nur içinde yat İstiklal şehidi, nur içinde uyu !!
Canım benim çok değerli bir paylaşımdı. Ankra' da oturmuş olsaydım ya da gelebilecek olanağım olsaydı katılmak isterdim. Değerli paylaşımın için teşekkürler kardeşim. Sevgilerimle
Google'de günün anlam ve önemini belirten logo'yu görünce o büyük dehanın, şair Mehmet Akif Ersoy'un ruhu şadolsun demiştim. Milyonların yüreğindeki duygulara nefes olan ve o ulusal seslenişimizi kaleme alan büyük dehaya ne kadar teşekkür etsek azdır.
Duyarlı yüreğinizle layık olduğunuz kürsüde olmanız beni mutlu etti.
Teşekkürler Edebiyat adına.
Sevgilerimle.
Nar-ı Çiçek
Dualrimizda(lar)...
Tesekkür ederim efendim..
saygilar
Benim okulum, benim şairim. Orada olacağım sevgili nar-ı çiçek. Görüşmek dileğiyle.
Nar-ı Çiçek
Ama degilim:(
Beni de temsil eder misin yüreginle orda?