Sultan"ım
Sultan”ım
Sana bin ötesi özlem var şimdi içimde
Başlasam anlatmaya susamam
Tırnağının kenarındaki sertlikten tut
Dökülüp omzunda kıvrılmış saç teline kadar
Nasıl bir özlem çektiğimi anlatamam
Sorarım sana Sultan”ım
Bu denli sıcakken
Bu denli gerçek
Yalanların acı haykırışını
Hatırlatmak görevin miydi?
Ama daha son sözlerimizi söylememiştik ki
Ve daha sımsıkı sarılacaktım sana
Sen tombişim diyecektin
Elimdeki eşarbın gibi kokacaktı boynun
Yüzümü gömecektim
Ah ah sultanım
Şimdi kapılarını kim açacak
O yokuşları çıkarken kan ter içinde kalışlarımı
Kimin göğsünde dinlendireceğim
Hani manto alacaktım sana bana gelip uzun uzun kaldığında
Ne çabuk unuttun
Şu dolu dizgin hayatın içinden sıyrılıp
Arada sırada sana gelişlerimde
Dönüşte yavaş yavaş inerdim merdivenleri
Senin balkona gidişine zaman kalsın da
Köprü altına kadar el sallayayım diye
Bilmem biliyor musun
Sana doyamadım
Ki acı bir şekilde öğrendim
Zaten hiç doyamazmışım
Giderayak sürprizlerini hazır etmişsin
Bak işte
Kızının kızı neye yaradığını bilmeden
Bakıyor elindekine
Ve biliyorum ne olduğu neye benzediği
Ya da neye yaradığı hiç önemli değil
Seni hatırlattığı sürece
Paha biçilmezliğiyle duracak elinde
İnanamıyorum
Kuş kanatları vardı sanki nefesinde
Ve kuş misali yükselirken
Halâ “sizi yordum” kaygılarındaydın ya
Sultan”ım daha da çok anlaşılıyor
Değerin ve sensizliğin ne denli zor olduğu
Bir gaflet miydi
Yoksa bile bile mi “he” dedik olması gerekenlere
Aklım almadı
Yabanlar seni elerimden aldı
Sığdıramayıp bir yerlere alın dediler
Tam da göreceğiz diye sevinirken
Vermediler
Bu med cezir şaşkınlığıyla beklerken
Tümden söke söke aldılar
Dövünüyor kalbim tekinsiz bir halde
Benim yerime kim tuttu en son elinden
Yüzüne kim dokundu
Kim bitmeyecek sandığım sıcaklığına buzlar doladı
Her kimse eğer
Hem kıskandım hem nefret ettim
Ama tüm kızgınlığımla kalakaldım yokluğunun ortasında
Gerçeği öğreneli gün oldu bile sıra sıra dizili
Rüya içinde uyunur mu deyip başta uyumuyordum
Nasıl olsa az sonra uyanıp
Koşa koşa sana geleceğim
Çaylar kahvaltılar kahkahalar gırla giderken
Senden mutluluklar çalacağım
Gülümseyerek beklerken uyanamadığımı
Rüyanın gerçek olduğunu anlıyorum
Ama şimdi de uykulara daha da sarılıyorum
Yani Sultan”ım şimdi diyorum ki kendi kendime
Uykunun kollarından sıyrılmadığım sürece
Gerçek canımı yakamaz delice
Sultan”ım teşekkürler;
Doğdum doğalı bana verdiğin değerlere
Yazdıkça yazasım geliyor özleminin büyüklüğünü
Babaannelerin en en en güzeli
Bunun yüz katı yazsam da anlatamam hüznümü
“Sensizliği anlatacak kelime henüz icat edilmedi”
Öyle derinde
Öyle acılı
Öyle perişanım ki
Arada rüyalarıma gel olur mu Sultan”ım
Sarılıp mis kokuna
Bari rüyalarımda doyayım sana...
Babaanneme...
(30 11 2010)
YORUMLAR
O kadar seviyorum ki büyüklerini içten ve saygı ile sevenleri anlatamam..
Bir gün İstanbulda bir yakınım ameliyat olurken hastane bahçesinde bekliyordum. Karşıdan bir genç ve ona yaslanmış bir yaşlı teyze ile yaşlı bir amca geliyorlardı.
Ben de gördüklerimi yazıyordum..
Onun için "
Sen sevgili genç seni seviyorum. Sen benim hayallerimde kurduğum o kutlu ülkenin mimarısın."
O kadar güzel sarılarak yürüyorlardı ki...
Sizi de saygı ile selamlıyorum...