KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1522 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
TERÖRÜN DİĞER HALİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ne kadar popülersin o kadar para…
İyi bilir bunu bizim insanımız, iyi duyumsar hatta iyi çanak tutar.
Popüler olma sevdasına yalanı da, yılanı da hamutuyla yutar hatta… Sonra da yutulan o yılan gelir seni sokar hem de panzehiri Kaf dağının ardındaki devin yastığının altında saklıdır…
Önceleri çocuğumuz keyif aldığı için sokakta futbol oynuyor diye kulak kıvıran ana baba, şimdi çocuklarımıza paralı hocalar tutup, bir ihtimal de olsa diyerek para basma makinesi haline getirmeye çalışıyoruz. Pahası ne olursa olsun…
Ne kadar şöhret, o kadar yeşiller, morlar, maviler… Yani renk renk yaşam…
Futbolcu olamayanlar ne olacak?
Köy damlarında okul yüzü bile göremeyen masumlar?
Bırakın ölsünler açlıktan, kimin umurunda…
Çünkü ölmezlerse ileride futbol terörü adı altında ya öldürecekler veya öldürülecekler…
TV ve gazetelerin ilk sayfalarında önceleri;
Damdan düşen,
Banka soymak için yeraltı eşen,
Eşini bıçakla deşen,
Trafik canavarının dişlerini çeken, haberler görürdük…
Ya şimdi?
Bu haberlerin yanına bolca kanlı eklentilerimiz var artık…
Döner bıçağıyla diğer futbol kulübünün taraftarını kesen,
Taşlı sopalı hücumlarla yol kesen…
Bunlara daha nicelerini eklemek bizim insanımızın becerisine ve zekâsına kalmış tabiî ki.
Korkarak parmak kaldırıyorum sadece bir soru soracağım…
‘’Ne olacak bizim halimiz’’?
Aslında bu oyunun sonu başından belliydi, futbola olan aşkımızın meyvesini işte böyle topluyoruz.
Bazen çokta geç kalmadık diye umuyorum ya da ummak istiyorum.
Yine korkarak el kaldırıp söz alsam.
Bir defaya mahsus stat da maç izlemek için alacağımız biletin parasını yoksul bir aileye ayırsak?
Yüzler gerildi mi ne?
Zorlamanıza gerek yok hayal gücünüzü, sadece düşünün…
Bir stat dolusu insanın harcadığı bilet parası, bir köyün eğitim ve öğretim için bir yıllık geçimliği…
Bu kadar basit…
Evet basit…
Biz severiz basit olan her şeyi…
Basit para kazanmayı,
Basit aşkları,
Basit yaşamları…
Bu basit o sizin basitlerinizden değil mi yoksa?
Dilek SOYSAL
YORUMLAR
Bu fikri yalnızca futbol ile bağdaştırmaktan öteye, çok daha gerilere gitmek gerektiğini düşünüyorum.
Futbol ve basketbol artık spordan ziyade, tüketim biçimidir !.
Hiçbir şey vermeden, insanın herşeyini elinden alan kapitalist bir tavrı vardır bu iki tüketim aracının.
Bugünkü tüketim anlayışımızın temellerine ise yıllar önce karşı çıkan bir gençliğimiz vardı; astılar onları, vurdular, kimilerine sürgünsün dediler, kimliğini aldılar elinden kimilerinin.
Ne gazetede ne televizyon ne de radyolarda elle tutulur veya insanın vicdan ile düşünme yetisini harekete geçirecek sıradan dahi olsa bir programın yapıldığı, konunun tartışıldığı bir alan kaldı mı ?
Ben rastlayamıyorum uzun zamandır.
Oysa ki tüm bunlar birer iletişim aracı olarak lanse edilmiş ve ilk yıllarında bu amacı taşımışlardı, şimdi ise çevirip çevirip önümüze koyulan, alın bunlar; yemek zorunda olduklarınız demekten başka bir şey değildir artık.
Yazının vermek istediği ise biraz daha halka ve halkın davranışına yönelik olmasından dolayı diyebilirim ki; artık birçok şey için, ne yazık ki çok geç.
Çünkü dünya'daki o bilindik-yaygın sistem maalesef bizim ülkemizde de kendi değerleri ile ayakta kalma hakkını halkın elinden almış, kendi istediği insanları yaratma çabasının içine yerleştirmeyi başarmıştır.
Yapılabilecek en doğru ve yakın şey; elimizde kalan değerlere olabildiğince sahip çıkmaktır !.
Kitlelerin yaşam biçimini ve olaylara bakışaçısını değiştirmek çok zordur hatta imkansızdır
ve yüzden tabir yerindeyse;
''ölen ölür, kalan sağlar bizimdir'' demek ve bu yolda çok az kişi ile başarıyı ulaşmak adına yürümeyi göze almalıyız.
Yazınıza son örnek ise;
ülkemizdeki salonlarda yürüyüp,
sanatçı dedikeri bir şarkıcının yirmi yaşındaki kızıyla
Ortaköy gecelerinde koşması için getirdikleri
ABD patentli çok büyük NBA yıldızıdır..
Hayırlı uğurlu olsun türk basketbolu ve playboy sayfalarına !..
Galiba insan olarak o daha çok işimize geliyor. Güzel bir paylaşıumdı. Tebriklerimle
Seçki yazıyı ve değerli yazarını, kutlarım...
çok güzel yazı........... tebrikler
Hayatımda birkez stat da maç seyrettim çok güzeldi. canlıydı, neşeliydi. Belki de küçük ilçe maçı olduğu içindi.
Demek ki, mekân ve ortam büyüdükçe kötülüklerde ona paralel büyüyor.
Güzel bir yazıydı, örnek alınacak çok yanı vardı. Kutluyorum arkadaşım.
sevgimle...
Bir stat dolusu insanın harcadığı bilet parası, bir köyün eğitim ve öğretim için bir yıllık geçimliği…
Bu kadar basit…
Evet basit…
Biz severiz basit olan her şeyi…
Basit para kazanmayı,
Basit aşkları,
Basit yaşamları…
Bu basit o sizin basitlerinizden değil mi yoksa?....bu muhteşem yazıyı oku...ve düşün....sonra ayağa kalk alkışla.....hemde yayından düşene kadar.....bence günün değil.....yılın yılların yazısı saygılar dilek kardeşim....saygılar
dilek soysal
Futbola olan aşkın meyvesinin böyle toplanması elbette utanç verici...
Spor barışın, hoşgörünün ve geleceğin hareketi olmalıyken !!!
Tebrikler...
Güzel bir yazı okudum. Haklı sitemleri, doğru mesajlar var. Yazım şekli ve dil de çok iyi.
Hayatımda bir defa stat da maç seyrettim. Onu da ısmarladı amcam.
Her kelimesinde haklısınız.
10 numara bir yazı olmuş. İçerik de çok doğru ve akıcı anlatılmış.
Saygı ve selamlar.
dilek soysal
Hoşgeldiniz sıra dışı kaleminizle...
Beğeni ve hakkıyla ve yerini bulsun diye puanlıyorum, güzel yazıyı...
Saygılar.
