- 2010 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
sivrialan'DA YİĞİT OLMAK!..
SİVRİALAN’DA YİĞİT OLMAK!.
Hasan ERKILIÇ
Ne güzel de tarif etmiş Sevgili Kadim (ÜLKER) dostum. Koçyiğit abi’nin isminin anlamını.
“Hem koç, hem yiğit. ”. Neden?. Çünkü Sivrialan’ın bizim çocukluğumuzdaki en büyük değeri Koç idi. Koçu olmayan ev, evden sayılmazdı. Köyümüzde soy isimleri şöyle bir analiz ettiğimizde; Koç (Koçyiğit), Kaya (Yücekaya-Demirkaya-Temurkaya ), Kılıç (Er- Dal- El ) , Bozkurt, Başkurt, Erçakal, Çelik, Pekinsoy , Başer, Dağ, (Yücedağ- Karlıdağ) Doğan, (Bozdoğan) Öz, Özer, Çam Bunlar yetmiyor. Bir de TOKMAK.. Aslında “Tokmak” bu soy isimlerin yanında en masum kalanı. Yoksa CİNGÖZ’mü?.. En masumu..
Dikkat ettiniz mi?. Her bir soy isim, bir gücü, güç kullanmayı veya kullanılan güç karşısında bir direnişi simgeliyor. Savaşan bir süreçten süzülüp geldiğimizi soy isimlerimiz bile ele veriyor.
Çocukluğumda dağarcığımda oluşan ilk yiğitlik anısı Veli BAŞKURT’un ölümünden sonra yüreğinin çatal olduğuna dair anlatılanlardır. Büyüdüğümde de araştırdım, doğruymuş.. Deli-dolu denilen bir yaşamın sonunda ölümüne saygı duymayan hemen hemen kimse yoktur. O’nu tanımadan sevdim..
Babam’ı tanımadan sevdim.. Anne ya da babasını tanıdıktan sonra kaybedenlere “şanslılar” diyecek kadar.. Babamı tanımadan sevdim. Dünyamız Edebiyat tarihinde yerini alan Aşık Veysel’in o’nun hakka yürümesinden sonra “İşte ben şimdi kör oldum!..” diyecek kadar sevdiği yol arkadaşı, yoldaşı olan babamı tanımadan sevdim.. Tanımadan sevdiğim babam rüyalarımdan hiç çıkmaz..
“Güzelliğin on par’a etmez.
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa”..
“Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı Veysel adı
O sana aşık olmasa.”.
Diyerek, sevgiliye olan kahrını, yine Sevgilisine olan sevgisiyle yoğuran Veysel’i çocukluğumda sevdim. Çocukca bir duyguyla..Sevgim tutkuya ve aşka dönüştü zamanla.
Siz hiç deyişlerini ağlayarak söyleyen zakir dinlediniz mi?.. Dinlemeyenlere Hıdır Dede’mi dinlemelerini öneririm. Onun deyişlerinde İmam Hüseyin feryadını dilinden değil, cigerinden duyarsınız. Hıdır Dede’mi sevdim..
Yüzlerce insan “Alamancı”olmuştur onun sayesinde. Hayalimden geçen, sayesinde “Alamancı” olanların o’nu anmak adına bir gece yapıp, sevdiği Veysel, Hıdır Dede, Aziyet türkülerini dinletmeleridir. Her Ankara’ya gelişinde Ulus Sanayi Caddesi ‘ndeki Bulduk Otel’de ziyaretine giderdim. Ben 17 yaşındaydım. O kaç yaşındaydı bilmiyorum. Kooperatifi konuşurdum onunla. Heyecanlarımız öylesine doruktaydı ki, kalp atışlarımızın sesini duyar gibiydik karşılıklı. Şimdi o’nun kurduğu Fabrika’nın duvarlarını dahi yıktılar. Oradan geçerken yüzümü utançla ters yöne çevirirdim. Şimdi bakabileceğimiz bir fabrika duvarı dahi kalmadı. En son aldığım duyumlara göre tam 7 firma O’nun kurduğu kooperatif üzerinden “Karşılıksız” kredi çekerek devleti resmen dolandırdılar.. O’ nun Sivrialan ve Emlek sevgisi “Karşılıksız” kaldı. Dolandırıldı.. Yılmaz KURTYİĞİT’i karşılıklı sevdim.
“Yüzün yırttı Koca Veysel Toprağın
Yılmaz ise Devrimcisi bu çağın
Hıdır dedem bekçisiydi Ocağın
Aydınlığa zincir oldun Saadettin”
Edebi, Sosyal ve Kültürel katkılara Ticari zekasıyla Aydınlığa zincir olan ve bir çok insanımıza metropollerde cesur olmayı öğreten Saadettin KOÇYİĞİT’i sevdim.
Sevgili Kadim dostum (ÜLKER) in yazısında sözünü ettiği Muharrem İMRAN, Alişen BAŞKURT, Şevket GÜZEL, Koçyiğit KOÇYİĞİT ile birlikte Sevgili Ahmet TÜRKSOY, Halil ÜLKER, Sadık BAŞBUĞA, Nazım HÜR, İsmail KOÇYİĞİT, İbrahim DEMİRKAYA, Ali ŞATIROĞLU ve İsmail DOĞAN … Her birisinde bir yığın anımız olan abilerim ve arkadaşlarım.
Ya bizde anısı olmayanlar.? Ya Ali (Hoca) ÖZDAMAR.. Hüseyin URKAN, Rehim URKAN, Suriye ÇELİK, Celal DEMİRKAYA, Salman TOKMAK.. ?
Ya, Aydın ÇELİK?..
Bunları kim yazacak?.
Elbetteki, bizler de bugün varız, yarın yokuz. Ve zamansız gidenleri yazıyoruz. Ya yaşayan değerlerimiz.? B.Sami BOZKURT, Veysel KAYMAK, Ahmet HOŞNUT Ali GÜÇ, Filiz BAŞBUĞA (Erdoğan), Densin GÜÇ, Hüseyin Ercan GÜLERYÜZ, Veysel Eren ERKILIÇ.. Her biri Veysel’ce duyguyla yazıp o duyguyla okumakta türkülerini.
Kadim ÜLKER, Gülag ÖZ… Neredeyse onlarca kitap edecek birikimleri var ve bir o kadar da yazdıkları kitapları..
Koçyiğit abi sadece ailesini değil, bir köyü yetim bıraktı ve zamansızca aramızdan ayrıldı. Sadece insanlar değil, o köyün her karış toprağı öksüz kaldı biliyorum.
Eminim ki, Koçyiğit abi bir şeyi daha bize miras bırakmayı çok isterdi. Düğünlerde sadece takı’yı takıp, düğün salonunu olduğu gibi terketmeyi değil, mutluluklara sonuna kadar da ortak olmayı, o heyecanı ve sevinci canlarımız ile birlikte yaşamayı.. Edebi dünyaya güç edenleri sadece yolculamayı değil, sağ iken de “biz” olmayı ve birlikte başarmayı da çok isterdi…
Acılarımızı yüreğimize gömüp, sağlıgımızda bir birimizi sevelim ve gerçekten “biz” olalım. Koçyiğit abi’yi anmanın en güzel yolu burdan geçer. Koç ve yiğit olmanın anlamı budur. Sivrialan’da yiğit olmak budur..
YORUMLAR
Hasan ERKILIÇ
Yiğidin harmanlandığı bu anadolumun insanlarına selam olsun.
selam sevgi ve saygılarla..