MUHARREM AYI VE SALAVATLAR
Esselamu aleyküm ,
MUHARREM Hicri-Kameri yılın ilk ayı. Hicri tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Mekke’den Medine’ye hicretiyle başlar. Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz. Ömer devrinde kabul olunmuştur.
Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu.
Bazı önemli hadiseleri (Hz. İbrahim’in ateşe atılışı, Fil vakası vb.) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı.
Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz. Ömer’in emriyle Medine’de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi.
Hz. Ali’nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (a.s)’in hicreti, İslâm tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı.
Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir. Hz. Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vâde tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti.
Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa el-Eş’arî’den gelen bir yazıda; Hilâfet makamından gönderilen kâğıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu.
Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti.
Hicrî-Kamerî yıl, on iki aydır.
İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar "eşhur’i hurum" adı verir ve bu aylarda savaştan ve anarşiden uzak dururlardı.
Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti.
Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah’a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü’s-Sâlihin, II, 504).
Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği "Aşûra günü’nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyâzü’s-Salihin, II, 509). Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz. Hüseyin’in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.
Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir.
Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür: Nuh (a.s)’un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar.
Bilindiği gibi bu olay, Hz. Nuh’a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu.
Bunun yanında, Hz. Adem’in tevbesi, Hz. İbrahim’in ateşten kurtulması ve Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması bu güne rastlar.
Öte yandan Muharrem ayının onaltıncı günü Kudüs’ün kıble tayin edildiği ve on yedinci günde Fil ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır.
Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı.
Bu ay dolayısıyla şairlerin yazdığı ve "Muharremiye" adı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça kabarıktır. Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı, padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın "Muharremiye" denilen hediyelerini alırlardı.
Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde "Muharremü’l-Haram" şekliyle geçmekte ve kısaca "mim" rumuzuyla gösterilmektedir. Cumamız Mubarek Olsun
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Habib
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya ResulAllah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Nebiyy
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Halil
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Safiyy
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Veliyy
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Hayra Halkillah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Nura Arsillah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Emîne Vahyillah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Men Serrefehullah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Men Kerremehullah
: Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Men Azzemehullah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Men Zeyyenehullah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Men Allemehullah
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Seyyidel Mürselîn
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Hâtemenn Ebiyyîn
Essalâtü VesSelâmü Aleyke ya Imâmel Müttekîn
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Rahmeten Lilâlemîn
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Sefîal Müznibîn
Salavâtullâhi ve Melâiketihî ve Enbiyâihî ve Rusulihî ve Hameleti Arsihî ve Cemî’i Halkihî alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve Sahbihî Ecmaîn.
Essalâtu VesSelâmu Aleyke ya Rasûle Mabbilâlemîn
Peygamber efendimize getiilen slavatlardan derlediklerim her salavatı efendimizin ruhaniyetinin duyduğu ..Her salavatla sevap alındığı günahların afedildiği söylenmektedir..
İnsan sevdiğini daima zikreder her kimi seviyorsa aşığın dilinden o düşmez..ALLAH VE HABİBİNİ SEVEN ONLARI zikreder..
Faniyi seven aşkıyla sarhoş olur..
Faniyi sevende aşkı sevgilisi kardan ak gibiyken görüşünde onu kalbinin en güzel yerinde saklarken..
Kalbe taht kuran ALLAH VE HABİBİ ilahi aşkı tadanlar bade sunulanlar başka bade istemezler..
Allah ım sen sevdir sevindir bizleri kendine habibines.a.v e yakın eyle amin..
ALLAH A emanet olunuz selam ve dua ile..
Yeganem ’Nigar Bedirhan
YORUMLAR
Peygamber efendimize getiilen slavatlardan derlediklerim her salavatı efendimizin ruhaniyetinin duyduğu ..Her salavatla sevap alındığı günahların afedildiği söylenmektedir..
İnsan sevdiğini daima zikreder her kimi seviyorsa aşığın dilinden o düşmez..ALLAH VE HABİBİNİ SEVEN ONLARI zikreder..
Faniyi seven aşkıyla sarhoş olur..
Faniyi sevende aşkı sevgilisi kardan ak gibiyken görüşünde onu kalbinin en güzel yerinde saklarken..
Kalbe taht kuran ALLAH VE HABİBİ ilahi aşkı tadanlar bade sunulanlar başka bade istemezler..
Allah ım sen sevdir sevindir bizleri kendine habibines.a.v e yakın eyle amin..
ALLAH A emanet olunuz selam ve dua ile..
Değerli kardeşim ne güzel düşünüpte bu güzel yazıyı hazırlamışsınız,mükemmel bir anlatım,Allah sizden razı olsun...yazınızı okuyunca kalp gözümüz daha iyi açılıyor...Gönlümüze ferahlıklar saçılıyor....resimde sanki cennet bahçesini andırıyor..
Cennete gitmek gerek yok sizin sayfanız insana yetiyor...çok harika ...sizn gibi kardeşlerimizin manevi haz veren böyle güzel yazıları yazmalarını ve insanları imanlı yüreklerin vermiş olduğu nurla aydınlatılmasını Yüce Mevladan temenni ederrim...KARDEŞİN..M.ALİ...ÜNSAL...SAYGI VE SELAMLARLA...HAYIRLI CUMALAR DİLERİM...
mehmet ali unsal tarafından 12/17/2010 2:03:37 PM zamanında düzenlenmiştir.