- 1137 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Şair Selma Özeşer’in Rüküş Şiirine Toplumsal Okuma Denemesi
rüküş
aklımın bahçeleri üşürdü
sen hiç görmezdin biz üvey kardeştik
sen babamın ben ölmüş annemin kızı
bayramlıkları önce sen bir yıl sonra ben
kardeş payı
ninem iyi niyet elçisi
bakardı göz hapsi yetime
gülünce güller açar; dili iki pınar
yüreği berrak
ben yorulurdum tutmaktan suları göz oyuklarımda
çatlardı duvarlar sızardı bütün sırları evin
özlerdim annemi
her ölüye sevinir doyasıya ağlardım
kim bilir bayram sevinci...
kendi odasına sığmaz içimin fukarası
elden ayaktan malulen yitik
mühürlendi ne varsa zamana yenik
sen al gözlerimi götür emanetçiye
bu kez son olsun
çaycı kızın son duası kadar berrak
bir yalanın içinde usturup derdi
çırpındıkça kaypak hayat
körün taşı
dikiz,
cümle âlemin karın ağrısı
tut ki başka bir hikâyenin önsözüne denk
la havle öfkesi, kesik bu
hariçten gazel sözler
incecik ağrı
beynimde ur; hücrelerden toplu mezar
acımı bastırıyorum kör karanlığa
sönerse ateşi geçer ağrılarım
reçetesiz verilmiyor artık iyilik
sen yine de gül geç emi
‘’biz kardeştik’’
en kallavisinden ayrı ana dilimiz
2010ekim5
Selma Özeşer
***
Şiir eleştirilerinde sosyolojik öğelerin gözönüne alınması gerekli olduğu, başta *Ahmet Sait Akçay olmak üzere bir takım eleştirmenlerce vurgulanmıştır. Daha çok roman ve öykü eleştirilerinde kullanılan bu yönteme kısaca edebiyat sosyolojisi diyenler de olmuştur. Şiir eleştirilerinin akademik boyutundan biçimcilik ve teknik inceleme öne çıkarılmış, şiirin sosyolojik bir olgudan beslendiği gerçeği yadsınmıştır veya ihmal edilmiştir.
Yine Akçay’ın ifadesiyle ‘’toplumcu şiire bakıp o dönemin haritası çıkarılabilir’’ 1950’lerde Türkiye’nin değişimi, meta patlaması, kapitalin birikimi ve bunun İkinci Yeni’de görünür hale gelmesi,’’Yaşantı’’ denilen sosyolojik öğeyi merkezine almıştır bu nedenle şiirlerde sosyolojik okuma yapmanın mümkün olabilirliğini ifade etmektedir. Şairin, şiirinde kurguladığı ve imgeleriyle sorguladığı olguların değişmeceli olduğu savı ortaya atılsa da, aslında şair içinde yaşadığı dönemin siyasalından ve toplumsal olaylarından etkilenmektedir ve/veya etkilenmiştir.
Bu arada,*Veysel Öztürk’ün ‘’imge kurma biçiminin toplumsal ilişkilerden bağımsız olmadığı ve toplumsal düzen içinde kurulduğu ve bu bakış açısıyla çözülmesi gerektiği tezi’’ imgelem üzerine kurulsa da şiirin sosyolojik okumasının yapılabileceğini bize göstermektedir. Öte yandan, şiirin bireyselliği ve mistik boyutu onu dokunulmaz kılsa bile aslında şair, içinde bulunan döneminin olaylarından kendine pay çıkarır ve izleğine bunu alır.
Bu temel yaklaşım içerisinde, Selma Özeşer’in ’’rüküş’’ şiirinin toplumsal okumasını yaptığımızda, kurgu ve imgelem dünyası bizi on yıllardır kronikleşen ‘’ötekileşme’’ sorunsalına gönderme yapar.’’aklımın bahçeleri üşürdü’’ ‘’sen hiç görmezdin biz üvey kardeştik ‘’ dizgelerinde bir düşünür edasıyla dalan ve olup biteni anlamlandırmaya çalışan ve gelinen nokta da özkardeş dayatmasına karşılık aslında ‘’üvey kardeş metaforu’’ köklere ayrışan toplumu temsile namzettir. Aynı coğrafyanın paydaşlarının birlikte yaşamışlığı onları kardeş yapmaz. Ana imgesi ‘’vatanı’’ temsil ederken, baba yaklaşımı ‘’devlet aygıtını’’temsilde kullanılmıştır ve paydaşlara verilen hizmetlerin farklılığı, bölgesel geri kalmışlıkları ’’bayramlıkları önce sen bir yıl sonra ben kardeş payı ’’ dizgesi ile sunan şairin imlemesi bunda başkaca bir şey değildir.
Toplumsal sorgulama şiirin temasını oluşturmaktadır. Şair(ler) bundan münezzeh değildir. Şiirin dönmesel olarak akımsallaşmasında, işte bu toplumsal söylev yer alır.
Şairler bunun dışında kalamaz tıpkı,Özeşer’in yaptığı gibi..Final şiire damgasını vurur.
sen yine de gül geç emi
“biz kardeştik”
en kallavisinden ayrı ana dilimiz
Ana (yani vatan) aynı olsa da dilimiz farklı diyerek bu sorunsala dikkate çeker.
Bu şiir, Özeşer’in şiirleri içerisinde ayrışan bir yazım tekniğidir.
Yahya İNCİK / 15.12.2010
--------------------------------------------------------------------------------
* Kitap-lık /Ocak-2008/s:94-95 (Ahmet Sait Akçay-Veysel Öztürk)
YORUMLAR
Değerli Özeşer'in yazıya konu şirinde yaptıkları, Eebiyat'ın ve özel anlamıyla şiirin bilime küllilik anlamında kaynaklık edebilip, yol gösterebileceğinin önemli bir kanıtıdır.
Sayın Yahya İncik beyefendi, bu çözümleyici yazısında amaçladığı şiir argümanları ile toplumsallığın, sınıfsallığın, dinselliğin bağlantılarını gösterebilme konusunda bize mantıklı ve makul bilgiler veriği için saygıya layıktır.
Bu arada değerli Selma Özeşer hanımefendi'nin ayrılığının uzun olduğunu ve kendisini yazılarını, şiirlerini özlediğimizi belirterek ve de buradan kendisine Yahya bey aracılığı ile selam ve saygılarmızı gönderiyoruz.
Esenlik dileğiyle.
Göktürkmen tarafından 9/17/2011 8:27:50 PM zamanında düzenlenmiştir.
sayenizde değerli şair dost sevgili Selma Özeşer'in bu güzel özel şiirini de okumuş olduk kendisini de özledik inşallah sayfasına geri döner...:)
detaylara dikkat çeken paylaşıma teşekkürler değerli şair dost Yahya İNCİK...
hayata kattığınız eşsiz güzellikler gönül dolusu teşekkürler iyi ki varsınız...:)
çalışmalarınızda başarılar...
sevgim saygımla hep...
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ tarafından 12/16/2010 12:03:25 AM zamanında düzenlenmiştir.
aslında hayatın her alanında şairlerin bir duruşu vardır ,şayet farkında olmuşlarsa ,her zaman şiirlerin çekildikleri alanlardan çok hep bana verdiği duygulara öncelik verdim ,
bu şiir de vurdu beni açıkcası..
selma özeşer ile şiir paylaşmak okumak zevkti benim için ,umarım iyidir ,çok selamlar ve saygılar
saygımla