- 2778 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
Kafdağı ile Karınca
Hıçkırık sesleri geliyordu! Bir sevda rüzgârı duyuyordu, sesini bir o okşuyordu, merhamete muhtaç kalbini. Kafdağı’n umurunda bile değildi.
— Aman alıştım nasılsa susar bir süre sonra dedi, kendi kendine. Alaycı bir tebessüm gönderdi karıncaya.
— Al bu benim sana hediyem, avunursun bir süre dedi.
Hem sen benim masalıma yakışmıyorsun, küçücüksün kıymetin ne ki.
— karınca gözyaşlarını acele acele silerken, alır tebessümü bir hazine gibi saklar, üzerine titrer. Öyle değerlidir ki, onun için gerçekten seviyordur çünkü Kafdağı’nı ondan gelen her şeye razıdır, yeter ki sesini duysundur.
_ Teşekkür ederim Kafdağı’m der. İyi ki, varsın.
Kafdağı yine gururlanır, şöyle bir dönüp bakar,
__ben hiç yalnız kalmadım ki, her zaman masalımda en ağır konuları ağırladım, ismim bile yeter yalnız kalmamaya bu yüzden bununla yetinmelisin der...
Oysa karınca onca yolları kanatan dikenleri aşıp gelmiştir Kafdağı’na, sevdiğini söylemek için, onun yüreğinde bir nebze yer alabilmek için, Kafdağı görse de gömemezlikten gelmektedir. Karıncanın bu hallerini. Onunda kalbindedir aslında ama hep susturur kalbini. Ben bir karıncayı sevecek kadar küçülemem der. Ben Kaf Dağıyım masallara bile adım yazılmışken bir karıncayla anılamam… Biliyorum ona çok haksızlık yaptım, O benim hep yanımdaydı kırıp incitmeme, hor görmeme rağmen ama içimde saklamalıyım ben Kafdağı’yım. Azametim sarsılır sonra biter masalım.
Günler böyle geçer gider…
Kafdağı’nın etrafındaki çiçekler, böcekler, kelebekler her sözüne alkış tutarlar, yapmacık övgüler yağdırırlar... Kafdağı da onlara tabi destek olur hep yanlarındadır. Yoksa duyamaz bir daha o iltifatları herkes karınca gibi değildir ki, aldırmasa da kıymet bilecek yanında olacak.
Bu arada karınca da, küçük kalbiyle büyük bir sevdayı omuzlamış sevginin çağlayanından usul usul akmaya devam eder. Her gün arayıp sorar, her gün sabahına doğsun diye, sesini duyayım diye uğrar Kafdağı’nın eteklerine. Bir tebessüm bırakıp gider. Kafdağı iki güzel sözü bile esirgese de, karınca razıyım der, çünkü ben seni gerçekten seviyorum ve hep seveceğim.
Aradan hayli zaman geçmiş, akrep bile yelkovana yarenlik etmeye, yorgun düşmüş. Güneş yaşlanmış. Elinde bir değnek kelebekler uçup gitmiş, çiçekler solmuş ıssız bir adaya dönmüş Kafdağı’nın etekleri bile.
Kafdağı anlamış yalnız kaldığını. Ne kadar da ıssızım, yalnızım sahi karınca nerelerde ki, her gün günaydın derdi, oysa ama ben aldırmazdım, nasılsa cevap vermesem de yine gelir derdim, o da yok acaba iyimi.
Tam aklına düşmüşken karınca gururunu yenip aramaya karar verir. Haber salar kuşlara görürseniz unutmayın selam söyleyin sana ihtiyacı varmış deyin o beni kırmaz gelir der.
Tamam der bir güvercin. Görürsem sana ben haber getiririm.
Zaman akıp gider. Kafdağı kurak bir hal alır artık! Bir gün bir kanat sesi duyulur güvercin konar eteğine... Kafdağı, sana karıncadan haber getirdim. der ve elindeki mektubu uzatır Kafdağına
Yüreğinde tarifi olmayan bir sevinç duyar Kafdağı nasılmış iyimiymiş! Gelecek mi?
titreyen elleriyle açar mektubu Kafdağı gözlerini kaçırır damlalardan.
Güvercin, boynunu büker ve sessizce karıncayı geçen gün bir nehirde bulmuşlar sevda rüzgarı alıp götürmüş onu artık hayatta değil der..
Kafdağı ilk kez yüreğinde böyle bir acı duyar ve karıncanın sözleri gelir aklına bir gün… “Beni kaybettiğinde anlarsın” ve anladım der, sessizce akar gözyaşları o gün bu gündür eteklerinde hiç yağmur dinmez... Karıncanın en sevdiği çiçekleri eker eteklerine her gün bir demet toplar bırakır rüzgarın kanatlarına ...
züleyha özby bilgiç
YORUMLAR
şule hanımın sesi,züleyha hanımın makalesi,
İnsanı yazınız başka bir aleme gütürmekte....
Etkili bir seslendirme,yazının ana fikri ise resimle özleşmiş.
Madde bağımlılığında çocukların en büyük temeli aile sevgisidir.
Ailelerde başlayan çözülme nedenleri sevgi eksikliğidir bana göre de,sizin makalenizde harika işlenmiştir...
sizi yürekten kutlarım.
Dumansız hava sahası için el ele...
Dinlerken bülbülün gule duyduyğu o saf aşkı geldi aklıma. Bence sözun bittiği yer, ne söylenebilirki yürekten kopan çoşkuya.., O halde ikince kez dinleyelim o guzel sesle bu güzel öyküyü. Sayglar.
ne makam ne mevki
aşk düşmüşse ocağa, yakıp kül eder ki
ne gurur kalır, ne de onur
anlamak ve anlatmak için geç kalınmasın yeterki
yüreğine sağlık kendi masalında kaybolan prenses
sevgimle...
Züleyha Özbay Bilgiç
Şuan neden ağlıyorum bilmiyorum...
Çok etkilendim...
Gözlerimde bir buğu ve yazının içindeki her kelime yüreğime işledi bir ok gibi...
Kutladım çokkkkk...
Züleyha Özbay Bilgiç
hüzün uzak olsun yürerğinden. sevgiyle.
şimdi iftar yapmam lazım
yorum için nasipse dönerim inş.....
sevgiler Züleyha...
Züleyha Özbay Bilgiç
.teşekkür ederim. sevgiyle