- 1244 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KADIN
Yine ağlıyordu,hıçkırıkları sevgi dolu bir kalpten arda kalan son çığlıklardı...Saçları yüzünü kapamıştı,yada o saçlarıyla örtmek istiyordu o güzel yüzünün morluklarını...Canı yanıyordu;yüzündeki ve vücudundaki morluklar,dudağındaki patlak,gözündeki morluk,canını acıtmıyordu aslında...Onun kalbi acıyordu,kan ağlıyordu,can çekişiyordu...Sevdiği adamın bu kadar acımasız olduğunu *onun olduğu gün *anlamıştı,artık elimdesin der gibi,artık bana mecbursun der gibi mahvetti hayatını güzel kızın....O kadar sevmiştiki;beyez gelinliğinden,ailesinden,sevdiklerinden,geleceğinden geçmişti...Onunla gurbeti,onu aşağılayıp dışlayan ailesini,onun dayaklarını,ihanetini,hakaretlerini kabullenmişti adeta...Yıllarca aynı işkence aynı kötü anılar kapladı yüreğini...*Belki birgün eskisi gibi olur,yine sever*diye,ilk aşkım diye sabretti...Herşey yasaktı ona;dışarı çıkmak,alışveriş yapmak,arkadaş edinmek,ailesini görmek...Giyinmek, süslenmek ve gülümsemek.Aynalara küsmüştü,babasının *Güzel yüzlü kızım*dediği yüzü tanınmaz haldeydi,annesinin *kopacak* diye usulca taradığı saçları yerlerdeydi...Ağlıyordu,çok uzaklardaydı kimsesi yoktu,önüne gelen besleme yerine koyuyordu,kocası bir taşlarken,eller bin taşlıyordu..Çaresizdi,yalnızdı..Yıllar geçmişti,koskoca on yıl....Değişen sadece*dahada yıpranmış teni,ağarmaya başlamış saçlarıydı.Ağlamaktan gözleri yumuk yumuktu...Hayata güvensiz,kendine güvensizdi....Yıllarca mahkum hayatı yaşamış,hücrede işkence çekmişti.Psikolojisi bozulmuştu,bir zamanlar canını bile gözünü kırpmadan verebileceği o adam insan bile değildi,dövdüğünde bir tokat yetmezdi,öldüresiye döverdi..Yastıkla boğar,kafasını *kulaklarından ağzından kan gelene dek* duvarlara vurur,saçlarını dipten yolar,*kusana* dek karnını tekmeler,bazen kolunu kırar bazen bacağını...Erkek ya hava atacak ya...Ailesi *koçum helal sana karıya yüz vermeye gelmez*diye sırtını sıvazlayacaklarya...Sevgilisine gitmek onu aldatmak için bir sebebi olacak ya....Sonrada beğenmez karısını*kadın olsaydın,kadınlık yapsaydın*der,kendini bir şey sanarak...O senin kahrını çekerek,sana evlatlar vererek,seni severek,açlığında hastalığında seni bırakmayarak,ihanetlerinde Allaha sığınarak,dayaklarında dua ederek,asker yolunu bekleyerek,ona düşman gibi davranan ailene kölelik yaparak KADINLIK YAPMADIMI...Evet senle unuttu kadınlığını,saçının okşanmasına,sevgiye,anlayışa,iyiliğe muhtaçtı...Aldatmadı,bırakıp gidemedi *ilk aşkım*namusum,çocuklarımın babası dedi...Dedi de bunu kim anladı....*AŞKIM VURMA CANIM ACIYOR*diye yalvardı,daha morlukları geçmeden birdaha dayak yedi...Sustu,susturuldu...O kadınlık yaptı ya sen adam olabildin mi?Allahın emanetiydi size kadınlar...köleniz değil..Aldatın sonra bahaneniz kendine bakmaması olsun,kadınlık yapamaması olsun...dayak yiyen bir kadın nasıl kendine baksın??? ancak ağlar,sızlar,kahrolur..o mosmor suratına makyaj mı yapacak,o çürüyen bedenine en güzel kıyafeti giyse ne olacak..yasamı bitmiş elinden tüm sevgileri alınmış zavallı kadın...O günü birlik fahişeler daha mı değerli???onlarada aynını yapın çekiciliği kalır mı???sana zevk verebilir mi?......seninle olabilir mi?asla.......Zaten adam gibi adam helalinde bulur herşeyi,ona yaşatır tüm güzellikleri....O sana emek verdi,o sana öyle bir ortamda,dayaklarına madur kalarak sana evlat verdi...Artık sevmiyor seni,biliyor o kötü kalbini*birdaha baba yapsa evlat versede,senle aç susuz kalsada,her derdini çeksede boş,sonunda koca bir hiç...artık sevmiyor seni,sevilecek neyin kaldı ki,birgün güzel bir an yaşattın mı??artık sevemez seni,sevgisi bittikce bir canının olduğunu,canının acıdığını hissetti belkide...CANI ACIYORDU.......çok acıyordu;emekleri,fedakarlıkları,karşılıksız aşkı acıtıyordu kalbini,* o *tek başına yaşadığı için dahada ağır geliyordu,eziliyordu bu ağırlığın altında...kangren olmuştu bu sevda,ya kesip atacak ya o bedenini yavaş yavaş kemiren illetle yaşayacaktı...Gitmeye kalksa namussuz derlerdi??Yaptıkları bilinmezdi...kendileri hep iyiydi...oysa* o *iyiydi yıllarca çekti,sevsinler diye uğraştı..Bunu kocası için yaptı ama o da yanına kar kaldı....Kocası anlamadı,ailesine mecburdu,karısını istemiyorlardı ancak karısını döverse,ailesine yediği yemeğin borcunu ödüyordu...o zaman mutlu oluyorlardı...Hep ailesi oldu kötüde olsalar iyi bir yanlarını bulurdu,kıskançlıklarışayırmaya çalışmalarışdayak atıp attırmaları iyilik olamazdı ama beyni bir kez yıkanmıştı,sen eldin sadece el...O kadar güzeldiki karısı,melekti..namusluydu,iyiydi...Ki yıllarca çekti,başkalarından değil kocasından istedi o sevgiyi,onda kaybetti onda bulmak istedi tekrar,bir oydu çünkü,bir onu görmüştü gözleri.......çooook sevmişti,bu yüzden kin tutamadışnefret edemedi belkide.....Ama sevmiyor artık, nefrette ediyor ,kinde duyuyor *o acı çekiyor çok acı çekiyor*o seninle yeni güne uyanmak istemiyor...Ölmüş umutları,sevgisiz kalbi sadece gitmek istiyor....SADECE GİTMEK İSTİYOR VE BİLEKLERİNİ KESEREK YAŞAMINA SON VERİYOR.....
YORUMLAR
Topumsal bir sorunu kendi gerçekliği içinde eleştirsel bir yargılama ile dile getirmiş. Bundada başarılı olmuş duygusu ıtıbarı ile... Bir kadının dunyasını, yine bir kadının gözünden ile getirmiş.... Hüzün dolu, yürek burkan aıle içi sözlü ve fiziksel şiddetten artakalan bir kadının acı dolu haykırışları....
Paragraf olarak yazılsa daha net okunurmuş. Sanırım bu düzenlenebilir. Bu halıyle okuru yoruyor ve okutmadan kaçırıyor.
Sosyolojık bir olgu ve toplumca kutsanan bi aile ve ailenın ıcıne ınıldıgındekadın ve erkek bireyler... Her biriin farklı farklı duygu sorumluluk beklentı ve hazları olan ılişkiler yumağı...
Feodal bır ortu. Kadının ıkıncıl varlık olarak temsılı. O aşağılanmanın getırdıgı taciz ve şiddet. Erkek dılının feodal dılın ıc ıce gecmesı... Adamın tahtının kadının gözünde yıkılması,Aynı yıkımın kadının içinde yaşanması...Kadının ekonomık ozgurlugunun olmaması, aıle ıcı pskılojık baskı... Bir zaman sonra kendi ilincine varolmaya korkuyor kadın.
Sürekli eleştri, sürekli şiidet, sürekli aşağılanma...Kadına sahip çıkma baskısı. Evlenene kadar. Baba, erkek kardeş yegenler vs sahıp çıkacak. Evlendıkden sonra eş sahıp çıkacak. Kadın öyle bir hal yaşıyorkı. Neredeyse bir gün kendi başına kalsa dışarı çıkamaz olmuş. Kadın ömru boyunca kendını erkege adamış. Kadın kendını tanımıyor, kadınbedenını tanımıyor. Kdın aşkı tanımıyor. Bu evlılık yurumuyor ese duzelt dıyecekler. Neyını begenmıyorsun dıyecekler. Onlardan bu evlıgıgı mezara kadar goturmelerı beklenıyor.
Evlılıgın son kullanma tarıhının gectıgını kabullenemeyenler. Sonunda şöyle de bir soru sormak gerekıyor. Bu adamıda bir kadın yetiştirmedi mi?
Emeğinize sağlık. Başlı başına bir tartışma konusu. Ama daha fazla yer işgalınde de bulunmak ıstemıyorum.
Yeni kelimelerde bluşmak dileğiyle
İçerik olarak güzel ele alınmış bir yazı.
Yalnız...
Kelimeler fazla içiçe girmiş. Bir çok yerde tırnak işareti yerine " * " yıldız işaretini tercih etmişsiniz, hoş olmamışı.
Bir de sizce " ? " soru işaretini arka arkaya üç kez yazmanın bir anlamı var mı?
Bence yok. Sıralı noktalar ise yazının sonuna, eğer devamı varsa koymanız daha mantıklı olurdu.
Son bir şey ise paragraf kullanmayı tercih etmemişsiniz, bu sizin kendi tercihiniz ama bence yazı çok daha şık olurdu.
Tüm bunları gözardı edecek olursak, yazınızın içeriği maalesef sıkça karşılaştığımız ve her nedense duyulmasın diye üstünü örtmeye çalıştığımız bir konu. Dayak yiyen kadınlarımızın bir çoğu bunu kendi suçlarıymış gibi görmekten ne yazık ki vazgeçmiyorlar.
İntihar ise maalesef çıkar bir yol gibi görünen, yanlış tercihlerden.
çiğ tanesi
SESİMİ DUYAN YOK MU???
çok elim bir tema..
içim ürperdi..
malesef bu tür hikayeler hep var olacak kadının duyarlı dünyasında..
ama burada bir mesaj vermek gerekirse yaşam her şeye rağmen güzel..
ve hiç bir şey bizden daha değerli değil..
keşke bilebilseydi bunu yazıda ki karakter...
paylaşım güzel kaleme alınmış arkadaşım ama satır aralarını biraz açarsanız daha rahat okuyacağız.
selam ile.