- 776 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK ÜZERİNE BİR ANALİZİN DÖRDÜNCÜ BÖLÜMÜ
AŞK ÜZERİNE BİR ANALİZ’İN DÖRCÜNCÜ BÖLÜMÜ (12/12/2010)
M.DOĞAN’ın Türkçe Büyük Sözlüğü’nden tesbitlere devam edelim. ’’Sevgi’’ kelimesine bakalım.Sözlükte; 975’ci sayfada ;İ ,(isim );sevme hissi , aşk , muhabbet.. diye açıklanmıştır.Ayrıca ’’sevda ’’kelimesi de bu sayfalarda açıklanmaktaydı.
’’Sevda’’kelimesi de aynı sayfalarda yer almaktadır.A;(Arapca),İ,(isim) türünden, ’’bir şeye karşı hissedilen şiddetli arzu , sevgi, aşk ; aşırı istek ve heves , Kara sevda , malihulya,melenkoli , hüzün , iptila ’’gibi kelimelerle açıklanmıştır.
AŞK OLGUSU’nu bir de Türkçe iyi bildiğimiz bir kelimeyi arayarak anlam çıkarmaya çalışalım. Türkçede sık kullandığımız bir kelime var. ’’TUTKU’’, bu kelimeden üretilen ’’tutulma’’ , ’’tutkun’’; İ , (isim) , uyd.(uydurma) _nasıl uydurma ise_ihtiras, iptila , düşkünlük,.
Tutku kelimesinin kökeni ; ’’tut’’ dur. ’’TUTMAK ’’fiil kökünden gelen Türkçe bir kelimedir.M. DOĞAN’ın Büyük Türkçe Sözlüğü’nde sanki alaya alınmıştır.’’tut’’ bk.’’tut’’diye açıklanmıştır.Bu sözlüğün 307’nci sayfasında da ;’’dut’’İ,(isim),bit.bitki türü denilmiş ve dutgiller ailesinden ak, mor , kara renklerde meyveleri olan bir ağaç...Uzmanlaık alanımız değil ama ’’tut’’fiilinin ’’dut’’ bitkisi ile hiçi bir alakası yoktur. Tut kelimesi Türkçede ;elle , yani beş veya üç veya iki parmakla bir eşyayı tutmak, manevi bir bilgiyi elde veya akılda tutmak ,sözünde durmak , anlamında halk dilinde ’’sözünü tut’’ , ’’gevezelik etme’’, anlamında , ’’dilini tut’’Evet ’’tutmak’’anlamında ;Türkçemizin önemli bir fiilidir.Fiil köküdür.Emir kipi olarak da hep ’’tut’’diye kullanıldığını biliriz.Bu fiilin ’’tutma’’mastarı ile açıklanmaya çalışılması da başka bir kafa karışıklığına yol açmaktadır.
Tutmak (g.li f.) geçişli fiil , ele almak , elle kavramak , elde bulundurmak , 2-Ele geçirmek , yakalamak , tevkif etmek , 3- Eli altında bulundurmak , sahip olmak , malik olmak , gibi daha 41 adet anlam vermişti. Ki bu kadar geniş bir anlam yargısına sahip bir kavramdan , fiilden tutku’yu uydurma addetmek pek yerinde görünmüyor.Ama Arapca kökenli (ışık)dan gelen ’’aşk ’’ ile sohbetten kaynaklanan muhabbetle aynı anlamlarda olmayacağı da ortadadır.
Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğü’nün 9’ncu baskısı 1998, 1’nci cilt.s153’ncü sayfasında ; ’’AŞK’’ is. Ar.(isim _Arapça)diye açıklanmış ve ’’aşırı sevgi’’, ’’aşırı bağlılık duygusu ’’, Yurt aşkı ’’, ’’bilim aşkı’’ vb.şekillerde anlam verilmiştir.Yunus Emre’nin;
’’Gönlüm düştü bu sevdaya /Gel gör beni aşk neyledi’’.dizelerinde olduğu gibi AŞK kelimesi gerçek anlamlarda kullanılmıştır.
’’Bütün güzel kadınlar zannettiler ki , aşk üzerine yazdığım her şiir kendileri için yazılmıştır.’’O.V. Kanık
Aşk etmek , tokat atmak , meşk etmek , aşk yapmak , aşka düşmek, aşka gelmek , aşk olsun,... Aşk ’ın vs. deyimlerde üretilmiştir.Ve edebiyatımızda , kültürümüze kazandırılmış ama Arapca kökünün çok ötesinde anlamlarda kullanılmaktadır. Aşk kelimesini öyle istisma etmekteyiz öyle alaya alarak ve küçümseyerek kullanmak tayız ki bunun da cezasını çekerek ahlayıp oflayarak ve aşık olmak demek neredeyse acı ceza ve aptalca ızdırap çekmekle eş anlamlı hale getirilmenin bedelini ödemekteyiz .
Aşk ’ı aşk olarak anlayalım . O’ nu bulunması gereken yüce yerinde tutalım ki , O’na ulaşmak için biz de kanatlanalım. Yer yüzünün adi bayağı ızdırap ve acılarında kendimizi boşu boşuna harcamayım , israf etmeyelim . İnsan yeryüzünü en kıymetli varlığıdır.Önce kendi değerimiz bilelim. Sonra başka değerleri öğrenelim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.