- 1805 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yoldaş'a Mektup
Biliyor musun mektubu yazarken şu anda yani radyoda bir program var. Şaşıracaksın ama cezaevinden tutsakların mektubu okunuyor ve ardından tutsak aileden biri bağlanıyor. Konuşuyor.
Bir kere bir mektuptan sonra. Bir genç kız bağlanmıştı. “14 senedir orada, yeter artık” demişti. Ve ağlamıştı. O an bende ona eşlik etmiştim. Bu programı dinlerken hep aklıma o kız düşer. O kızın göremediğim gözyaşları. Ve o an ağlayanları düşledim. Sevdalar tutsak edilmiş. Ve zapt eyle sevdaları denmiş demirden parmaklıklara. Sevdalar alıp götürülmüş uzaklara. Duvarlar örülmüş. Uzak düşmüş bedenler. Kiminin sevdası erimiş. Kimin sevdası alev olmuş, tutuşmuş. Ve her eriyen sevda için bir damla gözyaşı akıtmış insan. Uzaklardakiler için ağlanırmış. Ve uzaktaymış sevdalar. Ama gözyaşı hep en yakınına, yanağına düşermiş ağlayanın. Gözyaşım dermiş sevdalara insan. Ve ağlamak sevdalarla buluşmak olurmuş. Ve özlem ve hasret dolunca insan ağlarmış. Dokunurmuş gözyaşına. İşte uzaklarda saklı olan dermiş.
Ve sen. Ağlasam, düşer misin yanaklarıma? Ve okusam mektubunu insanlara. Ağlar mı o kızda benimle. Yaşatmak için ölmek gerekirse, sevda için ağlamak mı icap eder? Yâda kapasam gözümü. Uzatsam ellerimi. Duvarlara, demirlere, uzaklara rağmen tutup ellerimden çeker misin yanına. Gözyaşım değmesin eline. Biter o zaman rüya. Sen sözlerinle silebilir misin gözyaşlarımı. Ve öyle bir laf etki bana ve öyle bir tut ki ellerimi.
Ben uzaklara mektup yazan Ciran. Her hasretlik çektiğimde uzaklarda saklı olana. Elimdeki sıcaklığı hissedeyim. Ve dinsin o an hasretlik. Öyle bir kazı ki varlığını yüreğime. Hasret ve özlem silinsin yüreğimde. Ve rüyalar. İnsanın en mutlu olduğu soyut dünya. Ve ben rüya olduğunu bile bile mutlu olayım. Sen uzaklarda saklı olan. Unutma hiçbir duvar zapt edemez sevdaları.
Neyse... Hani demişsin ya Bahar’a “Düşüncelerim kalemimde sürüklenir gider” diye Aynı o hesap işte. Neyse sen bakma fazla bana…
“…”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.