KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Fark Farketmektir
’Her fark kendini fark ettirir’ diye bir söz var, acaba gerçekte böyle midir?
İnsan kendini nasıl fark ettirir?
Çok yaramazlık yaparsak veya çok uslu durursak fark edilebilirmişiz. Çok uslu olmak herkese göre değil. İlginç ve bir o kadar da komiktir, küçükken büyüklerimiz hep, ’cici kız ol ’, ’ küçük beyefendi ol’ diye telkinde bulunurlardı.
Bunu neden yaptıklarını eminim kendileri de bilmiyorlar, sadece kendilerine öğretilen şeyleri kendinden sonra gelenlere öğretmeyi görev haline getirmişler. Görev aşkından başka birşey değil yani.
Uslu durana da, ’ aferin ’ verilir. Çocuklar bu övgü dolu sözü alabilmek için, ’hanım kız’ oluyorlar ya da, ’beyefendi’ olurlar.
Büyüdükten sonra işler değişiyor. Cici kızlar cici kadına dönüşüyorlar ama kendi sınırlarını kendileri çiziyorlar.
Erkekler de beyefendi oluyorlar ama onlar da kendi sınırlarını kendileri çiziyorlar.
Hanımefendi ya da beyefendi olmak için bilinen kalıpların içinde yaşamak gerekmiyor. Herkes kendi tarzını kendisi belirlemeli. Başkalarının doğrularına göre hareket edilmez. Çünkü doğrular yanlışlar aileden başlayıp, akrabaya mahalleye, sülaleye, yaşadığın yere göre farklılıklar gösterebiliyor.
Genel önyargılı davranışlar da var. Bir kadın güzelse ve alımlıysa büyük ihtimal herkesin tenkit ettiği bir kadına dönüşüyor. Hem de en önce hemcinsleri tarafından.
Tek sebep kıskançlık, başka hiçbir sebebi yok. Güzel ve alımlı bir kadın olmayı kim istemez, hele bir de akıllıysanız!
Bir kadını içten yıkabilmenin en belirgin yolu kadına, ‘kötü kadın‘ damgası vurmaktır.
Hem kötü kadın istemeyiz, hem de genelev açılışlarını kurbanlar keserek alkışlar eşliğinde yaparız...
Erkek de aynı şekilde sıradışı bir erkekse mutlaka ona da bir kulp buluruz.
Kimseyi övmeyi sevmeyiz, kimsenin iyi olmasını istemeyiz. Kimsenin negatif taraflarının yanında, pozitif taraflarının da olabileceğini düşünmeyiz.
Bizim gibi değil mi, farklı bir beyin yapısına mı sahip? Hemen ezip yok etmeye çalışırız.
Sadece farklı olmak yetmez, farkı fark edebilmek de gerekir.
:) İyi bayramlar.
YORUMLAR
Hanımefendi ; kıskançlık en temel güdülerimizden,havasızlık,açlık ve susuzluktan sonra sanki sırası.Takdir çoooook gerilerde.
Takdiri doğru kullanabilenlerde erdemlilerimiz galiba.
Güzel konuydu tebrik eder saygılar sunarım.
vega4 tarafından 12/12/2010 12:44:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
Esma KAHRAMAN
:) Sevgilerimle Sayın Yazarım.
Böylece toplum sıradışı olanları törpüleyerek aynı kalıba oturtmaya çalışır.
Ya da her birey doğru veya yanlış kendi fikirlerini empoze kabullendirmeye çalışır. Güzel paylaşımdı teşekkürler.
Esma KAHRAMAN
:) Sefalar getirdin Sayın Yazarım.
FARKLILIK İYİ OLDUĞU KADAR KÖTÜDE OLABİLİR.
Fakat farklı olan her zaman farkedilmez ya da yadırganır.
İyi ise tasvip etmek, kötü ise farketmek ve gereğini yapmak gerekir.
İnce ve önemli.
Anlatımı zor bir konu. Fona renk verseniz daha iyi olabilirdi.
Tebrik ettim.
Selamlar.
Esma KAHRAMAN
:) Fon işinden falan çok anlamıyorum be Sayın Yazarım, bi teknoloji özürlülük var, gidiyor.
Dün msn sayfama da bişi yapmışım msn listem kayıp. Kim online kim değil göremiyorum.
Aaaaaaaaa kar yağıyo ben kar seyretmeye gittimmm
herkes kendi duymak istemediklerini söyler...
bizim toplumumuzda malesef durum bu ne konuşmayı biliyoruz ne de bakmayı.
adın aysel kendin kiloluysan ünvanın hazır '' şişman aysel''
yıllardır görmediğimiz arkadaşımızı yolda görürüz '' ya abi ne çok değişmişsin
yüzündeki sivilceler ne yaşlanmışsın be'' direk negatif enerji yayarız
halbuki ayselin bedeni şişman gönlü şişmanlığı gibi yumuşaktır kimse bilmez.
ve yıllar sonra gördüğün arkadaşının neden ilk önce olumsuz yanını görüyorsun ?
''abi yıllar seni yıpratmamış hala aynı yakışıklılıktasın fakat yüzündeki şeylerin çaresine
bakmalısın'' diye söylesek çok mu zorlanırız.
bence insanların güzel yanlarını görmeliyiz ve kendi duymak istediğimiz şeyleri karşımızdakilere
söylemeliyiz.
bunun en kolay yolu sevmektir sevmeye önce kendimizden başlamalıyız kendisini sevmeyen
sevginin yüceliğini bilmez ve kimseyi sevemez.
sevgi dolu ve ön yargısız günler diliyorum hepinize.
yazarımın duyarlı kalemini kutluyorum beğendim tam puan benden
sevgilerimle
li_la tarafından 12/11/2010 1:11:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
Esma KAHRAMAN
Sana katılıyorum, insan sevmeye önce kendinden başlamalı.
:) Teşekkür ediyorum Sayın Yazarım. Sevgilerimle.
Farkı farketmek, insanın, düşünebilme kaabiliyetiyle ilgili bir durum galiba.
Bana göre farkı farketmek; iyiye iyi, güzele güzel diyebilmektir.
Kötüye iyi , çirkine güzel diyen farkı fark edemiyor,göremiyor, düşünemiyor demektir.
Yazınızı beğeni ile okudum.
Saygılarımla.
Esma KAHRAMAN
:) Zarif ziyaretine teşekkür ediyorum. Sevgiler.
Farkedilmek icin bir cabasi olan rahat bir hareket bile edemez.Bu sekilde farkedilmis olan biri alay konusu olur.
Kimi insanin dogasinda vardir bir farklilik (bayan olarak) endamin yeter...gibi...
Ya da endamim yeter:))
Bizim gibi değil mi, farklı bir beyin yapısına mı sahip? Hemen ezip yok etmeye çalışırız
Genellememek lazim bunu.
Dar görüslü insanlar bunu yapar ancak.
Yine hayat icinde daima olan konulardi güzeldi.
Sevgilerimle
Esma KAHRAMAN
Endamın yeter,gözlerin yeter
Uğramasın sana ne hüzün ne de keder
:) Sevgilerimle.
Şunuda sanırım kabul etmeli, eğer sizde, bizde kayda değer bir özellik varsa insanlar er geç bunun hakkını vermektedir. Tabi ki keşke zamanında olsa diyesim geliyor. İnsanın varolma mücadelesinde yazık ki böyle anormal bir yan vardır. "Aydınlatmak için değil, aydınlanmak için yan" diyen sanırım haklıydı...
Yürekten kutladım.Selam,saygı...
Esma KAHRAMAN
:) Teşekkür ediyorum Sayın Yazarım. Sevgilerimle.
Esma KAHRAMAN
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
