VAZGEÇMEYECEĞİM
VAZGEÇMEYECEĞİM
Ne yazılmalı ki silinip gitmesin, ne söylenmeli ki unutulup bitmesin. Sessizlikle başlayan bir hikâye bu eğer başladığı gibi bitecekse sonu, yaşanan her ne varsa sil, gitsin. Hayallerde gerçek gibi yaşarken seni, umutlarda bitti bir zaman, sevgilerde…
SENİ SEVİYORUM; çünkü ne zaman şiir okusam mısralarından sen akıyorsun, gözlerimden yaşlar süzülüp resmine damlıyor. Sessizlik sararıyor içimde, susuyorum tam buldum dediğin anda kaybetmek nedir bilir misin? Atılmışlığı hissettiğin oldu mu? Hayaliyle yaşamayı ezberledin mi? Delicesine sevdiğin ama onun seni sevmediğini öğrendiğin p anı hiç yaşadın mı? Onun eksik yanlarını bile sevebildin mi? Terk edilince ilk defa görüyormuş gibi baktın mı? Elvedasız ayrılıklar acıttı mı içini? Gözkapaklarına inat, uyumadığın oldu mu gecelerce? Sadece mum ışığının aydınlattığı odanda onu düşündüğün oldu mu saatlerce? Ellerin onsuz kaldığında üşüdün mü? Duyuyorum susuyorsun. Tıpkı o zamanki gibi söylemiyorsun…
SENİ SEVİYORUM; çünkü her gün biraz daha tükenirken her şey, benliğim sessizce inliyor, ben susuyorum. Bir elinden tutuyorum, bir an sonra da belki de tamamen elimden kayıp gitmiş oluyorsun, anlayamıyorum. Yine sensiz kalıyor kollarım, yine ıslanıyor gözlerim. Yaşamam için tek nedenimdin sen benim, fakat binlerce sebep vardı benim seni sevmem için…
SENİ SEVİYORUM; çünkü yaşanacak bütün imkânsızlıklarda sen varsın. Bir yerlerim acıyor durmaksızın. Sessizliğin çok şey söylese de bazen, susmanda incitir beni. Bilirim. Belki de en iyi ben bilirim ki; susmasını bilmek, bildiğini söylemekten daha zor. Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik bizi birbirimizden ayırdı bile. Yenildik dostluğumuza, zamana, yalnızlığa yenildik işte! Sinsice sardı sessizlik. Böyle birdenbire ansızın. Ve ben hala unutmam gerektiğini söyleyenlere inanmıyorum! Hissettiklerimi söylemektense dost kalmayı, seni sensiz yaşamaktansa susmayı tercih ederim. Sesin beni sevme fikri bile beni mutlu edebilecek kadar güzel ve asil…
SENİ SEVİYORUM; çünkü sen benim siyah beyaz dünyamı renklendiren o çok az şeyden birisin. Sensiz her andan korktum, korkuyorum. Alıp gitme ellerini, alıp gitme gülüşlerimi, götürme düşlerimi. Sen benden gittin gideli öyle bıktım ki sensiz kendimden…
SENİ SEVİYORUM; çünkü bişeyler var hala vazgeçemediğim. Ben herkes için şiir yazmadım. Bu hep tuhaf gelmişti. Fakat şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor. Bu yıllarca sürecek ve hiç dinmeyecekmiş gibi düşünürken görüyorum ki anlamını yitiren bişeyler var aramızda…
SENİ SEVİYORUM; çünkü tam her şeyden vazgeçmiştim ki karanlığımın perdesini yırttı ellerin. Ama yine direndik sessizliğe. Hala konuşulmadan kalan öyle çok şey var ki! “sustuğun yerde bişeyler kırılıyor” nasıl söyleyeceğini sende bilmiyorsun besbelli. Susman gerekiyor diye susuyorsun belki de, “sevgimiz için”. Kalbim sendeyken her adımda, aklım sendeyken her dakika, unutmadım. Unutmadım işte. Vazgeçmeyeceğim senden asla!!!
E.C.Ç