Kuran-ı Muciz ül Beyanda Cenab- Allah (CC): “Biz insanı en güzel bir şekilde yarattık. “ diye buyurmaktadır.

Ahsen-i takvim, en güzel kıvam üzerine yaratılan insan yaratılan mahlûkatın en şereflisidir. Ahsen-i takvim üzerine yaratılan insan zübde-i âlem’dir, âlemlerin özüdür. Bu kadar mükemmel özelliklerle yaratılan insan eşref ül mahlûkattır, ekmel ül mevcudattır.

Bu hususta;

Şeyh Galip:
Hoşça bak zatına kim zübde-i âlem’sin sen.
Merdum-i dide-i ekvan olan âdemsin sen,

Hastalık ve sağlık insan içindir. Hiçbir zaman ümidimizi kaybetmeden, Allah’a dayanmalıyız. İnsan engelli olabilir, önemli olan Allah’a kul olmaktır. Bir insan Allah’a kul olursa kâinata sultan olur.

Hastalık gelmeden önce sağlığın kıymetini bilmek önemlidir. Sevgili Peygamberimiz beş şeyden önce beş şeyin kıymetini biliniz, diye buyurmaktadır.

Hastalık gelmeden önce sağlığın;
İhtiyarlıktan gelmeden önce gençliğin;
İş işten geçmeden önce boş zamanın;
Fakirlikten önce zenginliğin;
* Ölüm gelmeden önce hayatın kıymetini biliniz.

Behlüli Dânâ Haretleri Huran Reşid’e:
“ Âlimleri, hocaları topla onları imtihan edeceğim.” Der.
Bir salonda toplanan âlimlere, sizlere bir soru soracağım, bilirseniz bir daha sorarım, bilemezseniz başka bir soru sormayacağım, der.
Merakla bekleyen insanlara bakar ve der ki:
” Yerin altında ne vardır?” Herkes bir şeyler söyler.
Kimisi “Toprak var, demir var, bakır var, altın var, gümüş var, su var, vs.” Behlül- i Dânâ bilemediniz, der. Peki ya ne var, derler:
Yerin altında PİŞMANLIK vardır, der.

Genç ölen de pişman, yaşlı da pişman; zengin de pişman fakir de pişman; Keşke dünya hayatına yeniden dönsem, Allah’a gerçek bir kul olabilsem, diyecekler.
Kuran-ı Kerim’de Cenab-ı Hak(CC):
” Ah! Keşke nolurdu! Ebedî hayatım için dünyada hazırlık yapsaydım.” Der. ( Beled 24 )

Bir inansın hayatında keşke yapmasaydım, keşke olmasaydı, keşke demeseydim, gibi keşke diyenlerin sayısı arttıkça huzur, mutluluk ve başarı hayalden öteye gitmez. Bütün başarısızlıkların temelinde özür dilemeyi adet haline getirenler vardır.

Bu nedenle her şeyin temelinde sağlık vardır, salığın kıymeti hiçbir şeyle ifade edilmez. Bu bağlamda;
Kanunî Sultan Süleyman:

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

Fakat hastalık ve sağlık insan içindir. Hiç kimse ben hastalanmayacağım diyemez, akıbetimizin ne olacağını bilemeyiz; bu nedenle insan haddini bilmeli büyük konuşmamalıdır. İhsan ve ikramın Allah tarafından olduğunu bilmeli ve şükretmelidir.

Deme var mı bu âlemde ben gibi,
Bir rüzgâr eser savurur harman gibi.

Görme engelli, ama Ümmü Mektum Hazretleri hakkında Abese Suresi nazil olmuş, en talihli kullar arasına katılmıştır. Peygamberimiz (SAV) Ümmü Mektup geldiğinde kendisine minderini ikram ederdi. Bir seferinde Ümmü Mektum Hazretleri’ni vekâleten imam olarak tayin etmişti.

Her türlü maddî tedbirleri alarak sabır ve tevekkülle Allah’tan şifa beklemek gerekir. Bir sonuç, bir hastalık eğer kalıcı ise sabırlı olmak, hayata bağlanmak, elinden geldiği ölçüde üretmek, çalışmak gerekir.

Zira Sevgili Peygamberimiz(SAV): “Kadere iman eden, kederden kurtulur.”

Nurullah ÖZKILIÇ