- 638 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
TOPLUM S.O.S VERİYOR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kaynaktan Deryaya
Lebiderya
Toplum S.O.S. Veriyor.
Tehlike sinyalleri o kadar hızlı ve sinsi bir şekilde yayılıyor ki; bu sinyallere yetişmek imkânsız hale gelmek üzere.
Kimse kimseyi dinlemez olmuş.
Anı kurtarma telaşına düşenlerin etrafını gördüğü bile yok.
Maddi sıkınıtlar insanları hızla bilinmeyen yöne doğru sürüklüyor.
Tuzu kuru olanların durumu bundan farklı değil.
Çocuğuna bir harçlık vermeyi bütün meselenin çözümü olarak algılayanlar, çocuğun dünyasından haberleri bile yok.
Okuluna; okul kiyafeti dışında giysiyle gelen öğrencinin "Bir gömlek,bir pantolon, bir forma, bir çift çorap." Bulamadığı için "Okul kıyafeti." Dışında olan giysilerle okula geldiğini hesaplayamayan bir mektep yöneticisi; "Kendini vazgeçilmez." Yönetici konumunda görmektedir.
"Kim, neden, niçin." Soruları akıllara dahi gelmemektedir.
"Bir öğrenciyi okuldan atmak, bir işçiyi işinden etmek, bir memura sudan bahanelerle ceza vermek." İşin zor yanıdır.
Kolay olanı seçmek ise; "Erdemlik." Gerektirmektedir.
Erdemli insan olmayı neden düşüncemizden hayatımıza yansıtmıyoruz?
Evladını haftada bir saat görmemek, onunla ilgilenmemek o çocuğu aileden hızla uzaklaştırıyor.
Sıradan hayat sürdüklerini sandığımız insanların iç dünyalarında fırtınalar var.
Beyin kanamasından meydana gelen ölüm olayını sıradan bir eksi olarak kabul edersek.
Bir haftada; iki intihar, bir cinayet ile üç can yolcu edildi.
Bu bir ilçede yaşanan bir kaç olaydan sadece bir iki tanesidir.
İl merkezinde; döverek adam öldürmek olayı vuku bulmuştur.
İlçelerde; yakın akrabasını kurşunlamak olayı sıradan olaylar zincirine dahil olmuştur.
Sevgi ve sevmek kelimeleri günlük hayattan çıkmıştır.
Ahlak dibe vurmuş; toplum hızla çözülmeye doğru gitmektedir.
"Toplum ve fert problemleri ve çözüm önerileri." Konulu bir anket çalışmasının çok geniş kitlelerin dahil edilerek yapılması elzem hale gelmiştir.
70 Bin kişilik bir ilçede bir haftada iki intihar, bir cinayet küçümsenecek hadise değildir.
Kaybedilen canlara yenilerinin eklenmeyeceğinin garantisini hiç kimse veremez.
Bütün sivil toplum kuruluşlarının, bütün meslek odalarının, bütün bankaların, bütün kurumların katılımları ile genel bir durum değerlendirmesi yapılması, ardından da; anket çalışmasının hızla yapılıp buna göre de tedbirler alınması ileride olabilecek üzücü olayların önüne geçilmesini sağlayacaktır.
Her makam ve mevki sahibi insan bu teklifimizi analiz etmelidir.
Kapanan işyerleri,
Ödenmeyen kredi borçları.
Tahahütlerini kasten yerine getirmeyenlerin sebep olduğu tahribatlar.
İletişim ve eğlence kültürünü yanlış yönden değerlendirmek ve algılamak;
Toplumdaki erezyona sürüklenişin sadece bir kaç madde halinde sıralanışıdır.
Bir yerlerde büyük hatalar yapıldığını görüp buna göre çözüm üretmek toplumun gelecekte huzurlu olmasını sağlayacaktır.
Torbacı diye tabir edilen sokak satıcılarının küçük bir şehirde ahlaksızlık icraatına zemin bulması; büyük bir açmaz içinde olunduğunun göstergesidir.
Küçücük bir ilçede, bir küçük il merkezinde; kapısı çalınan bir genç gelen kişiyi evine kahvaltıya davet ediyor...
Gelen kimse tarafından kurşun yağmuruna tutup öldürülüyor.
Bu vahşetin altında yatan korkunç kin ve nefretin sebebi anlaşılamıyor.
Neden???
Bu olayların analizini yapmaz isek;
Toplumda; huzur ve güven nasıl tesis edilecek?
Okullarda öğrenciyi anlayamayan yönetici, mahallede insanlarımızı anlayamayan yerel yöneticilerimiz, işsiz insanlarımızın "Kolektif." Ruh ve anlayış içinde çalışma hayatına iştirak edecek zeminlerin oluşumu için gayret gösteren oluşumlar olmayışı, asayişi temin ve tesis etmekle mükellef olan yöneticilerimiz; suç ve cezanın zemin oluşmaması için sevgi yumağı oluşması için projeler geliştirememeleri, kendi başına ve her an büyüyen problemler olarak karışımıza çığ gibi yükselen meseleler olarak yığılmakta, çözüm alanları her an daralmaktadır.
Trafik handikapı aşılamamakta, kavganın önüne geçilemektedir.
Sivil toplum kuruluşları üstüne düşen vazifeleri ifa ederken; çözüm alanını tabana yaymak yerine anı geçiştirerek günü kurtarma ötesinde çalışma yapamaktadırlar.
Oysa ki; el ele gönül gönüle sağlıklı toplum nasıl oluşur?
Sorularına cevap aranması elzem hale gelmiştir.
Güzel sanatlarımızı hayatımızın parçası haline getirip; insanlarımızı bu oluşuma iştirak ettirmek için de gayret göstermek hepimizin üstüne vazifedir.
Asayişin temini tek başına bir kuruluşa ihale edilemeyecek kadar önemli bir problemdir.
Sevgisizlik problemlerin en tepesinde acil çözüm bekleyen meseleler yumağı haline gelmiştir.
Geliniz hep birlikte meselelerin çözümü için; problemlerin en temeline kadar derinlemesine inelim.
Anketler düzenleyelim.
Çözüm yollarını da anketlerimizde teklif edelim.
Kolektif çalışma ruhunu aşımalanın yollarına bakalım.
Sen - ben kavgasını bir kenara itelim ve sevgi binasını inşa etmek için;
Birlikte çözümü yine birlikte başaralım.
Cinayetsiz, kavgasız, darp ve linç ile sokaklarda adam döverek insan hayatına son verme eylemlerine son vermek, ev baskınlarıyla anne -babaların yanında genç insanlarımızın hayatlarına son verme eylemlerine nihayet verebilmek için, trafik kurallarını alt üst etme alışkanlıklarına son vermek için, çeteleşmelere son vermek için, "Bana ve değerlerime yapıldığında huzursuzluğuma sebebiyet verecek eylem ve söylemlerden uzak kalmak yaşamın olmazsa olmazı en temel sağlıklı insanın yaşam şeklidir." Düşüncesini hayata geçirmek için;
Olumsuzlukların ortadan kalkması için, toplumun bütün katmanlarının gayretle çalışacaklarına inancım tamdır....
Bütün bu nedenlerden dolayı;
Kavgasız toplum için; kendimize saygı duyalım....Kendine saygısı olmayan toplumlar çözülmeye mahkumdur.
Biz kolay olanı yapalım ve kendimize saygı duymayı nasıl tesis ederiz?
Sorusuna net ve kesin cevap arayıp bularak bu handikapları aşma azmini yakalamaya gayret edelim.
...
BİR KAÇ NOT;
1-ANKARA - AYAŞ KARAYOLU ÜZERİNDE YUNUS EMRE MAHALLESİ CİVARINDA; 43 KİŞİYİ 2 YIL İÇİNDE KAYBETMİŞTİK.
YOLU TRAFİĞE KAPATTIK.
YOL ÜZERİNE ÜST VE ALT GEÇİTLER İNŞA EDİLDİ. TRAFİK KAZALARI BIÇAK GİBİ KESİLDİ.
2- AYAŞ 48. GÜN KÖPRÜSÜ YAPILMADAN EVVEL BU KÖPRÜNÜN ALTINDAN GEÇENLERDEN 20 KADARI TRAFİK KAZASINDA PARAMPARÇA OLDU. SONUNDA BU KÖPRÜ YAPILDI. KİMSE SAHİPLENMESİN; 20 KADAR İNSANI KAYBETMEDEN EVVEL KÖPRÜ YAPILSAYDI KÖPRÜYÜ İNŞA ETMEK ERDEMLİK OLACAKTI....
GEÇ KALINMIŞ BİR UYGULAMADIR.
3- MANİSA’DA HEMZENİN GEÇİTTE BÜLENT ARINÇ’IN 18 YANINDAKİ OĞLU TRAFİK KAZASINDA PARAMPARÇA OLARAK VEFAT ETTİ. HEMZENİN GEÇİT ÖLÜMLERDEN SONRA İNŞA EDİLDİ... ERDEMLİK DEĞİLDİR. ÖLÜMLERDEN EVVEL YAPILMAMASI BİZİM "ÖLÜM" DEN DERS ALDIĞIMIZ GERÇEĞİNİ ORTAYA ÇIKARIYOR...
BU VE BENZERİ OLAYLAR ÇIĞ GİBİ ÇOĞALINCA DERS ALMAK ANCAK VE ANCAK APTAL TOPLUMLARIN İCRAATİ OLUR. OYSAKİ BİZ APTAL TOPLUM DEĞİLİZ.
O HALDE; ÇALIŞMAK İÇİN NEYİ BEKLİYORUZ?
Saygılar sunuyorum.
YORUMLAR
"Toplum S.O.S veriyor"
Bence de..Sosyal bir konuyu ele almışınız. Tebrik ederim.
Müthiş bir çöküş var. Diğer yanda müthiş bir yükseliş. Orta sınuf yok.Kapital en vahşi dişleri ile sömürüyor. Küçük esnaf bitik.
Sosyal devlet eriyor.İnsanlar eskinin gecekondu zamanlarını özler oldu.
ve devlet gençlerin yarınına sahip çıkmıyor. Sadece güzel para topluyorlar.
TL nin yüzde altmışı dış sermayeye akıyor.Yani kazanılan her kuruşun yarısı dışarı gidiyor.
Şu anda sadece Arap sempatizanlığı var.
Türkiye de alın teri ile, macadele ile elde edilmiş bir hak olmadığı için eldeki hakları hükümetler rahatlıkla geri alabiliyor.
İkinci sınıf demokrasilerde bu böyledir
Diyelim ki yarın öldük.Çocuklar nasıl bir iş kuracak ? bunun yanıtını veren devlet sosyaldir. Veremiyor ise hükümetler içi saman dolu züppe ve yalancılar topluluğudur. Sahtekarlarlardır.Neyse..
Güzel bir çalışma olmuş.
Seçkiyi yürekten kutlarım
Saygımla
toplu yaşanılan ortamlarda birlik beraberliğin güzellikleri yanı sıra sorunlarda oluşmakta doğal olarak...zamanında çözülmeyen el atılmayanlar birikerek yayılarak işin içinden çıkılmaz bir -sorunlar silsilesi-ne dönüşmekte..
önce sorunların kökenine inmek sonra da erdemli çözüm yollarını bulup uygulamak gerek...çözümsüzlüğün ana sebebi ise herkesin bir başkasından olayları çözmesini beklemesi...her işin başı sağlıklı eğitim ..devlet, anne, baba, öğretmenler başta olmak üzere eğitimcilere ve tüm topluma büyük sorumluluk düşmekte...özellikle erdemi kaliteyi uygulayan yaşayan güzel örneklere ihtiyacımız var...bu konularda her birimiz kendimize düşen sorumlulukları yapabileceklerimizi en iyi şekilde yapmaya çalışmalı güzel örnekler oluşturmalıyız..
sevgim saygım tebriklerim günün yazısına çok değerli yazarına...:)