GECENİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ -2
GECENİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ -2
Yıl 1963,bahçemizdeki mindere uzanıp samsun asfaltından geçen otomobilleri sayardım.Şu kadar araba geçerse şu dileğim olacak derdim. Olurmuydu bilmem,şu an anımsamıyorum.
Yıl 2010 artık arabaları saymıyorum ama hala bir arabam olmadı, olsun diye hevesimde olmadı. Üzgünmüyüm? Hayır.Çünki yön kavramım gelişmediği için zaten olsa da kulanamazdım.
Beş yaşımda katil olduğumu sanmıştım.Bir uğur böceğini severken ölmüştü zavallı hayvan. Haftalarca ağladım, aylarca rüyamda gördüm. Üzgünmüyüm? Evet…Çünki hala içimde o doğa sevgisi mevcut, insan sevgisi de.Kakalaklar haricinde tüm canlıları sevdim.Kakalakları sevemedim bir türlü elimde değil.Bu kadar kusur kadı kızında da olur değimli?
Çok şey öğrendim yaşadığım yıllardan. Ödevini yapan iyi bir öğrenci gibi.Hüzünlerim hep daha çok oldu sevinçlerimden.Çocuk denecek yaşta babamı kaybettim.Annem üzerimize sevgiden bir çatı ördü.Öyle ki annem varken bana bişey olmaz diye düşünürdüm hep.İlk onu tanıdım ve hayatımın sonuna kadar da hep onunla birlikte olacağımı düşünürdüm.2001 yılında üzerimizdek çatı hiç beklemediğim bir anda çöktü.Yalnız yapayalnız ve kimsesiz kalmıştım.Büyümek böyle bir şeymiş demekki dedim.Demek ki büyümeyi öğrenmem gerekiyormuş diye düşündüm ve aynı çatıyı ben yavrularım için yeniden onardım.
Son dokuz yılımı nerdeyse insanlara adadım diyebilirm.Yardım ettikçe acımın hafiflediğini gözledim.Unutamadım ama alıştım.Hoşgörülü olmayı öğrendim,dost dediğim insanları ilk hatalarında silmemeyi öğrendim.Hakkımda yanlış düşünenler oldu,onları kınamadım.İstenmediğim yerde kalmadım.Hiçbir arkadaşıma kazık atmadım.Elbette peygamber değilim.Mutlaka benimde yanlışlarım olmuştur.Yanlış yapmadan doğruyu bulamıyor çünki insan.Aynı hatayı iki kez yapmamak koşulu ile :) Ama bile isteye değil.Çok şey öğrendim hayat adı verilen okulda.Yalnız iki şeyi öğrenemedim. Piste fırlayıp döne döne oynayabilmek ve birde sahtekarlık.Üzgünmüyüm? Hayır…Yaşamımın amacı bilmediklerimi öğrenmek ve ihtiyacı olanlara yardım etmek olmuştu.Bunu şu an anladım.Daha önce hiç düşünmemiştim.
Param da olmadı arabam olmadığı gibi.Hatta dikili bir ağacım bile ;) Pişmanmıyım? Hayır…
Olsa bile dağıtırdım muhtemelen ve yine param olmazdı..Nakit değil yürek taşıdım hep.Girdiğim her yerde saygı gördüm, çok insandan dua aldım. Yüreğim o kadar zengin ve tok ki. Mutlumuyum? Evet…
Hep şükrettim Tanrı’ya verdiği zenginlikler için.Evlat gibi bir zenginlik verdiği için. Düşünen, üreten bir beyin verdiği için, sağlıkla alabildiğim her nefes için, bunca yaşanmışlığa rağmen hala sevebilen bir yüreğim olduğu için ve adil olabildiğim için..
Asla yenilgiyi kabul etmedim, emeksiz hiçbir şeye sahip olamadım. Ama hiçbir zaman neden benim başıma geldi diyerek ağlayıp sızlanmadım. Demek ki yaşamam gerekiyormuş diye düşündüm her zaman.Yaşadıklarımdan ders aldığım için belki de madde değil mana ilgilendiriyor beni. Bunca hoşgörünün kaynağı beklide hayattan aldığım derslerdir diye düşünüyorum. Hayatı okul, kendimi ise bir öğrenci olarak düşünüyorum çünki.
Pişmanmıyım? Hayır..
Yaşadığım mutsuzluklar beni şekillendirdiği için aksine çok mutluyum.Bir kez daha gelsem bu dünyaya sanırım yine aynı ben olarak gelmek isterdim
Ve hayatta iki şeyi çok kıskandım. Kızkardeşi olan kadınları ve yiyip yiyip kilo almayan insanları.)) Gerçekten çok kıskandım şaka değil.
Peki bu abuk subuk hissettiklerimi neden antolojiye kaydettim.? Kağıtta kaybolup gitmesin diye. Pc çökerse bu yazdıklarım kaybolmasın diye.Bir yıl sonra bakalım neler ilave edeceğim.Bende merak ediyorum ;)) 15.11.2010 İzmir
Birgül Kızılkaya
YORUMLAR
Güzel ve anlamlı bir yazı okudum teşekkürler yüreğinize ve kaleminize