- 10740 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUK İSTİSMARI
Çocuğa yapılan şiddet ve istismara karşı durmak hepimizin görevidir. Çocuklarını döven ebeveynler, öğretmenler, ucuz emek olduğu için çocukları çalıştıran iş veren, onları çalışmak zorunda bırakan sosyallikten uzak devlet. Çocuk yaşta töre saçmalığı adı altında evlenmeye zorlanan, koca koca adamlara satılan çocuk kadınlar ve yine bu insanları ciddi bir bilimsel çalışma ile eğitmeyen, cezai yaptırım uygulamayan devlet. Listeyi daha da uzatabiliriz.
En acısı; düşünmekten bile korktuğum; şu an, hatta şu saniye bile istismara uğran çocuklar, çocuk seks köleleri.
Çocuklar, istatistiklere göre, büyük hem de çok büyük bir oranla erkekler tarafından istismara uğruyor. Hani cinsel iştahlarını kabartmamak için kafamızı kapatmamız gereken cinsiyet. Bir çocuk, koca bir adamın iştahını nasıl kabartıyor peki?
17 aylık bebeğe tecavüz, kendi öz kızına, oğluna, torununa tecavüz. Bu istismarcıların büyük çoğunluğu kendileri de küçükken istismara uğramış kişiler. Maalesef bir gerçek de çocuk istismarının tüm dünyada büyük bir sektör oluşu. Peki Google arama motorunda çocuk pornosunu tıklayan ülkelerin başında geldiğimizi biliyor muydunuz?
Çocuğunu herkesten ilk önce anne korur, korumalıdır da. Çocuğun istismara uğradığını hissetmek, anlamak ve bunu çocuğu korkutmadan ona düzgün bir yolla söyletmek her iki ebeveyne düşer.
Eğer çocuklarınız dostunuzu, akrabanızı öpmek ya da kendini öptürmek istemiyorsa buna çocuğu zorlamayın. “Hayır” deme iradesini kırmayın. Unutmayın ki çocuk istismarı genelde çocukların yakın akrabaları, ailenin yakın dostları, arkadaşlarının ebeveynleri, tanıdık bakkal amca ya da komşulardan geliyor. Bu demek değildir elbet, etrafımızdaki herkes potansiyel çocuk istismarcısı. Ama çocuk yarın öbür gün bir şekilde bir istismarcı ile karşılaştığında, onda kırdığınız “hayır” iradesi ile belki bu sefer yapılana hayır demesi gerektiğini bilmeyecek. Karşı koymaması gerektiğini düşünüp, sizin daha önce kızdığınızı hatırlayıp ve farkına bile varmadan, istismara uğrayacak.
O daha çok küçükken çocuğunuzun hem konuşma hem davranış dilini öğrenmeye çalışın. Çocuğunuzla hep konuşun ve onu rahatsız etmeden sorgulayın. Direkt sorulardan kaçının. Lütfen bu konuda daha neler yapmanız gerektiği hususunda kendinizi bilgilendirin.
Bir acı gerçek daha ülkemizde istismara uğrayan çocukların adalet tarafından korunmadığı. Adli kurumlarda, cehalet katranına bulanmış insancıkların, çocuklara bilimsel olmayan soruları ve uygulamaları ile, yaşadıkları acıyı kat be kat çoğaltan görevlilere ve bu insanları oraya atayan zihniyetlere ne demeli? Yazacak ne çok şey var bu konuyla ilgili.
Söz konusu çocuksa; o çocuğun kimden doğduğu, babasının kim olduğu önemli değildir. Çocuklar hepimizin çocuğudur. Onların üzerindeki pis elleri ve nefesleri çekmek herkesin görevidir. Devletin görevi de bu insanlara layık olduğu cezaları vermek, şartlı tahliyesiz ve afsız ağır cezalarla hapishaneye atmak, bir şekilde cezaları bittiğinde bu kişileri dışarıda gözetim altında tutmaktır. Bunu yapan kişilerin ağır hasta olduğunu kabullenmek ve ceza süreleri boyunca bu hasta suçluların psikiyatristlerce tedavi edilmelerini sağlamaktır. Mahkemelerde ve adli tıp kurumunda çocuk psikiyatristlerinin yeterli sayıda bulunması ve onların bilimsel gözcülüğü altında çocuğa yardım eli uzatılmalıdır.
İnsan hakları ve demokrasi hepimizin savunduğudur. Ama söz konusu çocuğa istismar ve istismarı yapan kişinin hakkı hukukuysa; bu hak ve hukuk taciz edilen çocuk ya da çocukların üstünde olmamalıdır. Herkesi bu konuda duyarlı ve bilinçli olmaya davet ediyorum.
Söz konusu çocuksa; devletin tüm imkanlarını daha çok seferber etmesi, bu konuda ciddi eğitim çalışmaları yapması, cezaların artırılması, töre altında çocuk satışlarının, evliliklerinin büyük bir insanlık suçu ve çocuk istismarı olduğu kabullenilmesi ve kabul ettirmesi gerekir. Bu konuda her hangi bir adım atarken de; bunu sıradan memurlarla değil; mahkemeden adli tıpa kadar pek çok birimde doktorlarla ve eğitmenlerle yapılmalıdır.
Banu Uludağ
YORUMLAR
Banu'cuğum duyarlı yüreğini kutluyorum. Gerçekten çok önemli bir konu. Hangimiz ister ki çocukların bir damla gözyaşı dökmesini. Onlar sevgiyi, ilgiyi ve korunmayı bekliyorlar. Bir de oyuncaklar tabi. Bugün evde değildik. Yeni geldik dışarıdan. Geciktiğim için kusura bakma canım. Sevgilerimle.
BANU ULUDAĞ
hiç bir çocuğun gözünden acı dolu tek bir yaş düşmemeli.
sevgimle
öylesine güzel bir yazı ve öylesine elzem bir konu ki...
küçükken ben de yaşadım yıllarca ... eniştem fırsat buldukça köşe-duvar sıkıştırıp öpmeye çalışırdı ... ablamın 2. evliliği olduğu için o küçücük yüreğimle içime attım hep ... koca koca çukurlar açıldı ... arşı aşan duvarlar yükseldi sürekli yüreğimde ... kimseye söyleyemedim...dur diyemedim ... bir tek annem vardı ... ama o da hiç olmadı ... önce başkaları gelirdi çünkü onun yanında ... konuşsam suçlu ben olacaktım, bilirdim ...yaz tatillerinde, tahmin ettiği halde ablamlara gönderirdi beni annem ... işitme engelli kardeşimle daha rahat ilgilenebilsin diye ...
babam da sadece küfretmeyi, hakareti ve damgalamayı bilirdi kendi lisanınca ...
aradan geçen yıllar hiçbirşey eksiltmedi ürkekliğimden ... hala ani seslerden, ani kıpırtılardan yüreğim can çekişir ... hala kapı açıkken duramam odalarda ... hala yemek yaparken, bulaşık yıkarken defalarca dönerim arkama ...
ve bir insanı kendime yakın hissedince yem atarım ona ... beni üzecek duruma gelmeden hayatımdan çıksın diye ...
önce ben üzerim ... kimse beni üzmesin diye ... kendimden başka konuşabileceğim, akıl alabileceğim, dertleşebileceğim kimsem yok çünkü ...bilirim ...
off be Banu'm ... naaptın böyle ... ilk kez konuştu yüreğim ... sabaha çok pişman olacak olsa da ... aslında ... birçok şeyi şimdi farkettim aslında ... o küçücük yüreklerdeki kıvılcımlar yanardağlara dönüşüyormuş meğer ...
nasıl bir nefretle doldum şimdi ... o tip insanlık dışı yaratıklara !!!
öpüyorum duyarlı yüreğinin tertemiz ellerinden ...
gülkurusu tarafından 6/1/2011 1:03:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
BANU ULUDAĞ
çocukların en büyük istismarı yakın çevresinden geliyor. bari bizler bu konuda çok hassas olalım. kız- erkek çocuk farketmiyor. ve çocuklar..hepsi bizim çocuğumuz.. aman bana ne dememeli kötü bir şey görüp hissettiğimizde.
Çok duyarlısın,duyarlığı yüreğine sağlık diyorum ilk olarak.Çocuk İstismarı ile ilgili söylenecek o kadar çok şey varki.Maalesef ülkemizde sapıklık,şiddet,istismar had safhada.Herkesi affederim şu hayatta ama Ensest'leri,çocuklara işkence edenleri,çocugunu satanları,çalıştıranları,terkedenleri asla affetmem.Duyarlı Uludağ yüreğine sağlık e mi ? Sevgiyle...
BANU ULUDAĞ
Banu'cuğum, aciz ve gücü yetenin gücü yetene yaşadığı bir toplumda yüreğimizi kanatan bir yaraya dokunmuşsun.Yazı baştan sona üzüyor, incitiyor, isyan ettiriyor insanı. Yüzde 90 küsürlük bir bölümü müslüman olduğunu iddia eden bir ülkede böyle bir sorunun dillendirilmesi için zemin hazırlayan nedenler olması bile ürkütücü. Yüreğin dert görmesin canım. Çok sevgilerimle...
BANU ULUDAĞ
Son iki haftadır, kısa bir iki göz atma dışında, siteye giremedim, bu değerli yazıyı atlamışım o yüzden.
Altına imzamı atabileceğim türden bir paylaşım.
Haklısınız, aileler çocuklarıyla çok ilgili olmak zorundalar.
Çocuk istismarı denince, aklım başımdan gidiyor.
Dinlemeye bile tahammül edemiyorum, o masumlara reva görüleni.
Hırsımdan, karşıma gelseler, parçalarım gibi geliyor, öyle canileri.
Çok önemli bir konuyu işlemişsiniz, teşekkür ederim, değerli kardeşim.
Bu konuda daha çok yazılıp, çare üretilmeli, insanlar bilinçlendirilmeli.
Tekrar teşekkürler, selam ve sevgiler.
BANU ULUDAĞ
evet çocuk istismarı var ve biz haykırmalıyız, sesini çıkaranlara yadımcı olmalıyız.
teşekkürler değerli yorumunuz için
Maalesef sadece biz değil bütün dünyada çocuk istismarları yürek kanatıyor. (savaşın ortasındaki ,cinsel tacizler ,üzerinden para kazanmak isteyenler,satılanlar vs vs) Önemli bir meselede duyarlı bir davranış göstermişsin sevgili Banu çok teşekkürler. Tüm sevgimle.
BANU ULUDAĞ
bazı unisef gönüllülerinin afrika daki çocuklara cinsel tacizi manşetlerdeydi geçen yıl. ne kahrolduğum bir haberdi.
:(
Sevgili Banu, ülkemizde ve dünyada kanayan yara olan çocuk istismarını kaleme aldığın için seni en başından kutlarım.
Bu konu çok acı! Bizim evlatlarımız nasıl kıymetli ise herkesin evladı aynı kıymettedir. Bir çocuğa el uzatan pis el, o an durup bir an o çocuğun kendi çocuğu olduğunu düşünse acaba aynı şeyi yapar mı?
Hele ki, şu çirkin töre adı altında satılan, berdel edilen küçücük çocuklarımıza nasıl ve kimler sahip çıkacak? Bu işler nası engellenecek? Mahkemeler çocukları ne derece koruyacak? Ya da hangi çocuk gidip mahkemeye baş vuracak. Burada yapılması gereken tek çare, annelerin uyanık olması ve çocuklarının huzursuzluğunu izleyip korkutmadan konuşmaya çalışmalı.
Atrı; çocuk istismarı yapan kişilere ciyayet işlemiş gibi ağır cezalar verilmeli. Kanunlar bu gibi kişilere kesinlikle af çıkarmamalı. Daha yazacak çok şey var ya neyse...
Sevgimle...
BANU ULUDAĞ
Aslında sağ duyulu olarak bu yazıyı yazmaya çalıştım. Duygusal yönüm her zaman daha baskın çıkar. Bana kalsa dünya umrumda olmaz bu insanları en ağır işkence ile idam ederim. Şaka falan değil bu dediğim.
Kim eleştirirse de eleştirsin beni. Dediğim gibi çocuk istismarı ise söz konusu ben ne insan haklarına ne demokrasiye inanırım.
Ama yine olması gereken sağ duyu ile bu sorunu minimize etmek, ağır cezalarla , tedavi ile ailenin çocuğu ile iletişimiyle ve daha saydığım pek çok yöntemle bir şekilde azaltırız.
Yeter ki insanlar istesin. Her şey olur.
Sevgi ve saygılarımla
Her istismarda dünya biraza daha kararıyor..
Çok güzel bir yazıydı bir solukta okudum
Tebrik ederim Duyarlı yüreğini Sevgili Banu
Emeğine
Yüreğine
Sevdana sağlık
Dostlukla....
BANU ULUDAĞ
Ne doğru söylemişsin her istismarda dünyanın daha da karardığını.
İnsanlık kararıyor . Bu hepimizin suçu.
Sevgilerimle
Çocuğunu herkesten ilk önce anne korur, korumalıdır da. Çocuğun istismara uğradığını hissetmek, anlamak ve bunu çocuğu korkutmadan ona düzgün bir yolla söyletmek her iki ebeveyne düşer.
Haklisin.
Bir insan anlar cocugunun davranislarindan icine kapanikligindan ürkekligini üzgün olusunu birseyleri gizledigini ya da anlatamadigini sezer.
Aslinda kendi cocugumuz olmasada insan komsunun cocugunun dahi hal ve tavrindan birseyler gözlemleyebilir.
Ama cocugun dile getiremedigi gibi yetiskin insanlarda bunu dile getiremeyebilir.
Genellikle bu gibi olaylari yine aile arasinda kapatiliyorda olabilir.
En büyük yanlis da budur zaten.
Ve cocuk istismarindan tutuklanmis bir insan sanmam ki bir terapi gördügünü.
Devlet bu konularda yetersizz ve insanlar asiri tepkili böyle bir tutkluya.
Allah hepimizin cocuklarini korusun ama Anne Babalarda gözlerini ayirmasin cocuklarinin üzerinden.
Yüregine saglik
Sevgilerimle
BANU ULUDAĞ
Maalesef haklı bir konuya değinmişsin. Bu tip davranışların aile içinde kapatılması , çünkü dışarıya karşı "rezil olma" durumundan saklanılması söz konusu.
Bu yüzden eğitim şart. Bir çocuğun üstünde olmamalı hiç bir şey ama bu bilinçde olmayan olamayan pek çok ebeveyn var. Onların eğitimi dışında devlet desteği gerekir.
Hasta suçluların cezaları süresince tedavide olması yine toplum eğitilince karşı çıkılacak bir şey değil. Hapisten çıkan bir çocuk istismarcısı ne yapıyor peki? Tekrar suçuna geri dönüyor hem de bu sefer daha hesaplı planlı ve yakalnma hatasını sıfıra indirecek bir dikkatle. Bunu insanlara anlatırsa devlet, kimse karşı çıkmaz tedaviye. Tabii bunu yapacak sosyal devlet gerek önce.
Aslında en önemlisi uluslararsı çocuk pornosu sektörüne ve seks ticaretine dur demek ve savaşmak. Ama bu iğrenç parada pek çok saygın kişilerin ve kurumların eli var yurt dışında. Yani para bilmem kaç yaşında ki bir çocuğun köleliğinden daha değerli.
Teşekkür ederim bu konuda ki duyarlılığın ve fikirlerini paylaştğın için.. Sevgilerimle
yazdığım yazı netin azizliğine uğradı...:(
insanlığın geleceği çocuklar her türlü istismara karşı özel kanunlarla ülke yöneticileri tarafından korunma altına alınırken aynı zamanda ;tüm eğitim birimleri anne-baba öğretmen başta olmak üzere tüm toplum bu konuda eğitilmeli her türlü teknolojik imkandan olumlu yararlanılarak bilinçlendirilmeli...
toplumsal yaralara parmak basan uyaran o duyarlı güzel gönlüne hayata eşsiz katkılarına gönül dolusu teşekkürler sevgili Banu iyi ki varsın bi tanesi..:)
sevgim saygımla hep..selamlar..
BANU ULUDAĞ
Ciiddi bir eğitime ihtiyacımız var. Hakim ve savcıların çocuk istismarı davalarında eğitilmiş olarak bulunması lazım. Zor işler ama yapılması gereken işler. Söz konusu çocuk çünkü.
Sevgi ve saygılaımla
Söz konusu çocuksa onları kanatlarımızın altında hakettikleri şekilde yaşama hazırlamak ve uçmayı öğrendiklerinde gururla onları bir birey olarak zamana teslim etmektir...
Ki bir çocuğu yetiştirmek sonsuza dek bu anlamda üniversite okumak kadar bitimsiz bir eğitimin habercisidir...
Çocuğa dokunan her kirli yüz geleceğimize yağan paslı tablolardır..
Bu demek oluyor ki d i k k a t...
Tebrikler...
BANU ULUDAĞ
İstismara uğrayan o kadar çok cocuk bunu ailesinden saklıyor ki.
Biz onları güvende sanırken, onların yaşadığı acı, bir şekilde, günlük davraışlarında kendini belli ediyor, ama bizler bunu ya yaramazlık ya asilik olarak algılayyıp görmüyoruz.
Teşekkür ederim .
herkes bu yazıyı yazamaz yürek ister.....bu yürek burada....okuma...oranı 55 kişi neden yorum yazılmıyor...yazı sıkıcımı hayır....uzunmu...hayır.....evet de haklısın de bu caniliğe baş kaldır....korkma yorum parayla değil... çok az bir zamanını alır....duyarsızlık aldı başını gidiyor daha nereye kadar....sevgili kalem toplumun ağır yarası....yazdığım bir şiirle yazınız örtüşmüş adıda ENSEST....lütfen bir defa okuyun aynı acıyı paylaşmışız....şair yazar hep aşkı sevdayı değil birazda bu konulara eğilmeli......saygılarımı iletir korkusuz kalemini ayakta alkışlıyorum...
BANU ULUDAĞ
Sanırım ciddi konular insanları sıkıyor.Yazılarıma ve şiirlerime yorum almayı herkes gibi seviyorum ve bu konuda hiç sıkıntım olmadı.
Sadece bu tarz toplumsal ve bireysel duyarlılık gereken hassas konularda istediğim, yorumdan çok okunmak. Hatta yazdıklarımın paylaşılması ve hatta bu konuda daha çok araştırma yapıp bilgi sahibi olunması. Sonra da bu bilgilerin ve duyguların paylaşılması.
Size saygılarımı ve selamlarımı yolluyorum Tacettin Bey.