Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Esmize - Perihan Kılıç
Esmize - Perihan Kılıç

BİR YOL HİKAYESİ

Yorum

BİR YOL HİKAYESİ

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1406

Okunma

Okuduğunuz yazı 6.12.2010 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BİR YOL HİKAYESİ

BİR YOL HİKAYESİ

Hayat denilen yolun iki yolcusu arasında geçen uzun bir yolculuğun hikâyesini anlatacağım bu gün sizlere….


I.
Kadın yola çıkarken dayanacağı bir omuz umuduyla çıkar adamla yolculuğa…
Keyiflidir adam, bu yolculuk güzel olacak diye düşünür kadın. Erkekse yolculuğun heyecanına kapılır ilk etapta… Beraber gidilecek onca yolun keyifli hazırlığının ertesinde düşer iki kahramanımız beraberce hayat denen o dik yokuşlarla dolu uzun ve yorucu yolculuğa….Zaman geçer, yol büyür önlerinde; zorlaşır yürümek,aşılması gereken dikenler, savuşturulması gereken rüzgarlar vardır…Bazen tipi, bazen kasırgalar vardır günlük güneşlik günlerin ardında..

Hayatın dik yamaçlarında tutunmak gerekir, el vermek gerekir birbirlerine..Hiç düşünmez kadın el verir, omuz verir, fırtınalara göğüs gerer…Önce emniyettir adamın dileği, temkinlidir… Önden gelir niyeyse nefsiyle beslediği, aslında küçük olan; kendine kocaman BENliği…

Ah o yollar, tüketilen onca yıllar; yürürken ayaklara batan dikenler, sarp kayaları önünden devirip geçmek isterken nasır tutan parmaklar, en derinlerde oluşan tedavisi olmayan yaralar sarsar kadını… Bu yol boyunca döker eteğine toplayıp yanına aldığı tatlı telaşlarını, yitirir bir bir tadımlık sevinçlerini…
Adam görmez, seçmiştir kendine yolun engebesiz yerini… Ayağına batan olmaz, yoluna çıkan; yürür keyfince, kendine eşlik eder ver yansın eğlenceli günler…” BEN” der önce “BEN”…
Yüklenmez en ufak bir yük, taşımaz omuzlarında en ufak keder…

II.
Zaman geçer, yolculuğa yeni katılanlar olur; minik yumuk elleri bu dünyaya neden geldim diye hayretle bakan o masum kocaman gözleri... Küçük ayaklar yürümeyi bilmez. Sendeler cennet toprağı kokan o küçücük bedenleri… Kadın “aman yavrum” der
Sarmak lazım, kucaklamak; yokuşun başına çıkarıp “Bak artık bundan ötesi senin yolun... Yanına alacağın yol arkadaşınla yürüyeceksin bundan sonraki yolu.. Haydi, yolun, bahtın açık olsun” demek gerektiğini bilir… Bilir de zamanı vardır öncelikle bu cana can olmak gerek, el olmak, ayak olmak, yaren olmak gerek diye düşünür…
“Adam” der “Adam”
Adam cevap verir “BEN”
Kadın başını eğer tamam der, tamam “SEN”

Cennet işte o yolda annelerin ayakları altına serilir. O an ötelerden bir ses cana “anandır, anandır, anandır “ diye seslenir…

Kadın aldırmaz artık hiç bir şeye candan öte can bildiği ile yürür yanı başındaki adama ihtiyaç bildirmeden ....Söylese ne değişir bilir adamın sağır olduğunu, gözlerinin görmekten aciz olduğunu “YA SABIR” der “YA SABIR”

Arada döner bakar yolun o cihetine, gücüne gider adamın rahatlığı şöyle bir nazar eder acısını gömdüğü yürek kabristanı ile, bakar o tarafa hayıflanır kendine “bu mu?” der “bu mu?” yola çıktığın adam” bu mu?”bir öfke daha gömer yürek kabristanına….yürür yine kendi halince….

Ah o candan öte can yok mu, sever yol arkadaşının neşeli hallerini, ara sıra sokulur onun kolları arasına gülümser tatlı tatlı, en masum bakışlarıyla deler anacığının yüreğini. Kıyamaz kadın “hakkım değil küçüğüm, kendimi düşünüp esirgeyemem seni bu mutluluktan” der…

Kendine döner kabuk bağlamış yüreğine seslenir “dayan yüreğim dayan” der
“hele bir maralım büyüsün” der..Binlerce maral dökülür tüm ürkekliği ile yürek yaylasında su içmeye…Dua dua kalbinin titreyen tellerinden ulaşır yürek sızıları arş-ı alaya…
Değmesin ister, incitmesin onu eller…”Sabır” der kadın “YA SABIR”

Yürür kadın çilesi ile acısı ile… Yürürken düşünmez bir an olsun kendini. Maralı ile yıkmıştır BENliğinin bendini… Onun gözlerindeki yıldızlara meftundur, bozulsun istemez alemisemasının ahengi…

Zaman geçer, anlar süzülür zaman imbiğinden… Yorgundur kadın; Maralı artık kendi başına yola çıkabilecektir artık…

III
Yol yamandı, zordu kadına, adama ise; şenlik bayram..gözleri karşılaşır bir an… Yolun sonuna yaklaşırken kadının gözlerine yerleşen umuda uçurduğu maralının gözlerinden biriktirdiği parıltı..Adamın gözlerinde ise feri solmuş, koca bir karanlık..Bakarlar birbirlerine anlamaya çalışır; her biri yek diğerinin gözünden dünyayı…Anlayamazlar….

Yıllar geçmiş zaman akmıştır kendi hanesinden...Bundan sonra ne parıltı karanlığı aydınlatabilecek, ne karanlık parıltıyı yutabilecektir..Anlar bunu ikisi birden…

Anlar ama anlamak işine gelmez adamın… Saflığa vurur kendini, sualler içinde sorgular kadını” nasıl değiştin böyle” der “nereden buluyorsun bu kudreti”
Adam azar azar her gün biraz daha küçülürken, büyümüştür kadın yüreği ile… Pişmiştir yüreğinin ateşinde. Döner şöyle bir bakar kendine hiç omuz olamamış, geleceğe dair bir tatlı anı biriktirememiş bu küçük adama….

Hatırlatır kadın yıkılganlık anlarını… “Aç” der “avuçlarını “ adam açar avucunu kadın der “işte elinde kalan, bana dair her şey bırakıyorum şimdi avuçlarına”…Adam döner bakar bomboş avucuna…

IV
Kadın “Hayat” der “Hayat” bu defa ya sabır çekmeden….
Kadın koyulur yola yürür gönlünce….
Adam ardı sıra bakakalır öylece….
......................................................................................................

Cennet anaların ayakları altındadır Hadisi Şerif
Bir gün Resulullah’a bir kimse gelir ve sorar:
- Benim kendisine hizmet ve ülfet etmeme, insanlar içinde en layık ve en haklı olan kimdir? Resulullah efendimiz:
- Anandır.
- Sonra kimdir?
- Sonra anandır.
- Sonra kimdir?
- Sonra anandır, buyurdular. O zat gene :
- sonra kimdir, deyince Peygamber Efendimiz buyururlar:
- Sonra babandır.



6Aralık 2010 pazartesine gün ilerlerken
PERİHAN TUNÇOK KILIÇ
ESMİZE


Seçki kuruluna,okuyan destek veren, beğenen tüm dostlara teşekkürlerimle beraber sevgiler saygılar....

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir yol hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir yol hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR YOL HİKAYESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
7.12.2010 22:11:09
Tebrik ederim Sevgili Perihan Hanım, güne düşmeyi hakeden yazınızı ve yazan siz değerli kaleme teşekkür ve sevgilerimle
PeniaEos
PeniaEos, @peniaeos
7.12.2010 14:29:30
güzel yreğinize sağlık zamanda yolculuk yaptım sayenizde
sevgiler..
Neva Ney
Neva Ney, @neva-ney
7.12.2010 14:29:16
kadın ve erkek ruhuna ayna tutan ellerinize sağlık ESMİZE HANIM..
filiz punar
filiz punar, @filizpunar
7.12.2010 12:21:02
günün öyküsü olmayı layıkıyla haketmiş....selam ve dua ile....
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
7.12.2010 10:49:11
Öyküyle birlikte zaman yolculuğuna çıktım, günün yazısını ve yazarını kutluyorum, sevgiler..
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
7.12.2010 08:28:39
Yaşanılan uzun yolculuğun bize yansıyan teması güzeldi...

Tebrikler...
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
7.12.2010 00:02:40
Anlamlı bir yazıydı...

Ayrıca tebrik ederim efendim.

Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL