Biyere Ayrılmayın
Bugün ocakta süt yok, uzuuun uzuunn yazabilirim... Nasıl da korktunuz. Korkmayın korkmayın... Taş mıyım duvar mıyım, ben size kıyar mıyım...
Böyle bir şarkı vardı şimdi aklıma düşürdünüz de şarkının sadece bu satırlarını hatırlıyorum ama neyse ki google var... En imdadımıza yetişen türden.
Siz biyere ayrılmayın... Az sonra...
Beklettim ama malesef aradığım şarkıyı da bulamadım. Bulduğum şeyler de şarkının evrim geçirmiş halleriydi. I ıh hiç sevmedim. Benim bahsettiğim şarkı gerçekten güzeldi.
İnsan teknoloji özürlü olmaya görsün... Yine de elim boş dönmedim. Şarkı ararken bakın neler buldum...
-Su alan bir gemi gibi her geçen gün yavaş yavaş batıyorum. Tayfam yok... Yolcum yok... Gemimle birlikte batacak hiç bişeyim yok.
-Sen bilmesen de ben biliyorum... Sen sevmeden de ben seviyorum.
-Her sabah uyandığımda yaşadığımı fark etmeden seni sevdiğimi fark ediyorum... Eğer sensiz bir güne uyanacaksam, hiç uyanmak istemiyorum.
-Beni suçlarken işaret parmağınla beni gösteriyorsun. Ama dikkat et diğer üç parmağın da seni gösteriyor...!
-Cehennemin dibine kadar seninim.
-Benim aşkım susmayı bilecek kadar asil ancak ihanetini sindirecek kadar soysuz değildir.
-Kalbimi elma sandılar, her defasında 12’den vurdular !!!
-Herkesin gördüğü ileti kişisel değildir.
-Kötü şans da olmasa şans yüzü görmeyeceğiz.
-Geçmişi çöpe attım, karıştıran köpektir.
-Bir çığlıktı yalnızlığım, hepiniz sağırdınız.
-Bir erkeğe sadık olmak diğerlerine ihanettir.
-Aşkım demeyi çok özledim sana, bu kelime en çok sende yakıştı bana.
-Gözlerime çizdim seni, açmaya korkuyorum.
-İstediğin yere kadar git, canın sıkılınca dönersin.
-Dağlar önümde eğilirken, kayalara yalvarmam.
-Eski fotolar gibisin, tatlı ama eskisin.
-Kurtlarla dost ol ama baltayı elinden bırakma.
-Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilme.
-Ey yükselen yeni nesil, in ulan aşağı!
:) Bana da hiç güven olmuyor... Yine kıydım size dimi!
:) İyi bayramlar.
YORUMLAR
Esma KAHRAMAN
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
Fenafil
T a Uzak Yollardan Koştum Geldim senın Kollarına... Nilüfer'den bence bunu dinlemek daha iyi şimdi...
Esma KAHRAMAN
Taa uzak yollardan
Koştum geldim senin kollarına,
İçimde yanan hasretinle ben
Baktım durdum senin yollarına.
Sensizlik bir ölüm sanki.
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
Düşünüyorum da,
Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
Naif yönlerimizin keşfedilmesi,
Cesaretsizliğimizin anlaşılması,
Korkularımızın paylaşılması,
Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti...
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlu korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden,sevgimizi göstermeden.
Deniz minareleri, midyeler,
kirpiler ve kaplumbağalar gibi..
Sahi koruyor mu bizi çatlamamış bu sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?
Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?
Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak,
Ne çıkar ateşböceği sansalar beni?
Belki en hoyrat yürek bile ateşböceğinin
O uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz.
Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,
Korkaklığım, sevgi isteğimi
En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem,
Bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup
Bir kuş gibi uçacağım özgürce.
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine.
O da çözülecek belki,
Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince.
Oysa bir görebilsek bunu.
Kalmadı böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak...yaralansak...
Ne olur bir darbe daha alsak?
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu.
Denesek.
Risk alsak.
Yanılsak.
Fark etmez.
Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
Ve kucaklaşsak yeniden.
Tıpkı eskisi gibi.
Ne olduğunu anlayamadığımız o 15 yıldan öncesi gibi.
O zaman fark edeceğiz.
Ne kadar özlediğimizi birbirimizi.
Neler biriktirdiğimizi,
Kaybolan değerlerimizi ne kadar özlediğimizi.
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.
Vakit az, paylaşmak, sarılmak için
Yaşadığımız coğrafya zor, şartları ağır.
Yüreği daha fazla küstürmemek lazım.
Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan.
Ve koşullar bir türlü düzelmeyen.
Sevgiye çok ihtiyacımız var.
Ufukta kara bir kış görünüyor.
Ancak birbirimize sokularak atlatırız o günleri.
Kırın o sert kabuklarınızı.
Kurtulun bu yükten.
Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
Yalnızlığa mahkum ediyor bizleri.
Hem hepimiz bir yıldızız.
Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi?
RABİNDRANATH TAGORE
ne mi alaka...bilmem ...kıymak geldi heralde içimden))
Esma KAHRAMAN
:) Sahi, sen hiç ateşböcei gördünmü?