güne düşen yazınıızı kutluyorum selam ve sevgilerimle...

ne güzel niğmetli gömü..:))
sevgim saygım tebriklerim günün yazısına çok değerli yazarına..

Başı olmayanın sonunun da olmayacağını anlayıp, hıncını, öfkeni çıkardığın kendine, başı önünde, süklüm-püklüm geri döndün mü hiç? Gecenin ağır-aksak ilerleyen dakikaları eşliğinde, kendini kanatıp, seher vaktine ŞİİR ŞİİR düştün mü hiç? Olmaz sa olmazlarından taviz verip, kendi içinde ÖLDÜN MÜ HİÇ? Vee hiç ummadığın bir anda, etrafına ördüğün duvarları bir bir yıkarak, KENDİNE GÖMÜLDÜN MÜ HİÇ?..


MÜKEMMELLLLLLLLLLLLLL ANNEMMMM...HELE BU SON PARAGRAFI OKUYUP TA İÇİNDE KAYBOLMAMAK MÜMKÜN MÜ...
KALEMİNE YÜREĞİNE SAĞLIK....
YÜREK SESİN HİÇÇÇÇÇÇÇÇÇ SUSMASIN İNŞALLAHHHH....

SELAM SEVGİ SAYGI VE DUA İLE...
HER ZAMAN RABBİME EMANET OLASIN ANNEMMMMMM....

Etkileyici güzelliği kutlarım.
Sevgilerimle.

Güzel bir günlük okudum...

Güne gelen yazıyı ve değerli yüreği canı gönülden kutladım.

Saygımdasınız


Selamlarımla

EVET....


Çok güzel bir yazıydı.

Tebrikler.

merhaba usta tebrikler
ama bu aşkın günlüğü tutulmaz
yaşanır ancak
elbet bizim de caddelerimizde bayram olacak

Günlüğünde bir susma nedeni vardır elbet.. Belki yazanın fırtınasının büyüklüğüne karşı sadece susmak gerektiği için susuyor... Fırtına ki Yaşar Bedri de hayat bulur "Bu fırtına uzaklara bakma özrümdür" dizeleriyle...

Feryatların içinde suskun günlüğe sesleniş... Çok güzeldi..

kutlarım...

Bir aralar ben de çok söverdim günlüğe...Ta ki onunda şükrünü bilene kadar:)

Saygımla efendim...Güzel bir yazı okuduk...

İçimizdeki lodosun sırrı dışımızdaki suskunlukta aslında...

kutladım...

güne düşmeyi hakeden bir yazı tebrikler...saygılar

sorgulayan ve sorgulatan müthiş bir o kadarda muhteşem bir yazı. inadına sürükleyici yazı bir solukta okunan, keşke biraz daha olsaydı dedirtti. yazıda biraz öfke vardı ama yerinde ve hakkıyla kabarmış bir yürek, kutlarım. duyarlı yüreğine sağlık, sevgi ve saygılar sunarım.

Bezmin de kadeh kıran ruhuna, *** ENGİNDE YAVAŞ YAVAŞ *** şarkısını söyledin mi hiç? Kendinle olan harbinde, ardına bakmadan kaçmayı diledin mi hiç? Avazın çıktığı kadar bağırman gerekirken, bezginliğin dar ağacında susup, EŞHED-Ü çektin mi hiç? O çokkk güvendiğin yüreğinde, mutlu olmaya hakkı varken, ŞİİR neyine yetmez, otur oturduğun yerde, dedin mi hiç?

Müthiş sorgulama...Düşündürücü idi ama şiir gibi akıcı bir dili vardı sıkmadı...

Kutluyorum Yazarını/Sevgilerimle..

Yürekten kutluyorum kardeşim Nimeti

enfes bir yazı

saygı ve selamlarımla ...

Günün harika yazısını ve yazarını yürekten kutlarım..

saygı ve selamlarımla

Yaşama ilk ınga denildiğinde başlar günlükler yazılmaya...Birileri sizin adınıza yazar.Alnınıza yazılan yazının sanki yansımasıdır onlar.Bilinir gökte yazılanın yerde değişmeyeceği, bilinir de kabuğa çekilip durunulmaz bir köşede...Eller kalem tuttuğunda da artık o günlükler, en kadim dostunuz, sırdaşınız, can yoldaşınız olur, hem de hiç farkına varmadan.Nice söylemek isteyip de söyleyemediklerinizi onunla paylaşırsınız.Bilirsiniz ki o mezar sırrınızdır.Bazen sayfalarını ıslatırsınız gözyaşlarınızla...Bazen de gülücüklerinizi serpiştirirsiniz.Bazen de beyaz karanfilleri saklarsınız sayfalarında.Kurutursunuz.Dönüp de baktığınızda gözyaşlarınızın izine, karanfillerin kokusuna rastlarsınız.Nice karanliıklarda aşinalıklar gizlenmiştir onlarda.Güneşin ısıtması, ayın ışıtması gibi.Hayalinizin siyah bir geceden ibaret kalan semasında parlayan tek yıldız kalsa dahi, ona iyi bakın, söndürmeyin onu.O gideceğiniz yola kılavuzdur.
Yaşam sorgulanmış, ve de sorgulatmış.Kendi içinde ölmeyi bilmek, kendi ördüğü duvarların enkazında kendince gömülmek...Çok derin ve düşündürücü.
Günlüklerde ve yaşamda gönülde arzu edilenlerin hayırlılarının yer alması dileklerimle,
Kutluyor ve saygılarımı sunuyorum.