Bülbülün Asaleti
Günlerden bir gün, gür ormanları olan bir ülkede, ormanda harika şakımalarla günlerini geçiren bülbülün karnı acıkmış ve yiyecek daneler bulmak için ormanın tabanına inmiş, yiyecek arayıp dururken birden bire bir çıyan göğsünün altından kanatlarının önünden yapışıvermiş kanatlarına.
Kanatlarını, ayaklarını ve gagasını kullanamayan bülbül çaresiz kalmış, oysaki başka yerinden yakalamış olsaydı çıyandan bir çırpıda kurtulabilirdi.
Çıyan tam zehrini bülbülün göğsüne akıtacakken bülbül demiş ki:
–”Lütfen istediğin her sesi şakıyayım beni bırak” demiş.
Biran düşünen çıyan bülbülü eline geçirmiş olmanın verdiği rahatlıkla:
–”Peki” demiş.
Çıyanın her istediği kuş sesini taklit ederek şakımış bülbül. Bu durum karşısında çaresiz kalan çıyan’ın aklına bir hinlik gelmiş ve demiş ki:
–”Çakal gibi uluyacaksın“
Bir süre afallamış bülbül ve kendini ormanın tabanına bırakarak ters döndükten sonra son sözünü söylemiş :
–”Çakal gibi ulumaktansa çıyan’ın kollarında can vermeyi yeğlerim” demiş.
Söylediğinden utanan çıyan, bülbülün ters dönmesinden de istifade ederek yavaşça ormanın tabanında gazellerin arasında kaybolmuş.
————————————————–03.12.2010
Yücel Başaran /Karacaören Köyü Camii İmam-Hatibi/Şebinkarahisar/Giresun
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.