Bir millet çeşitli unsurlardan oluşur. Asli unsurun Türkler olduğu toplumumuzda otuza yakın etnik topluluk vardır . Aynı vatanı paylaşan , aynı bayrağın altında hür yaşayan bu etnik gruplar Türkiye Cumhuriyeti milletini oluşturur.

Irk ve kan bağları araştırıldığında alevi inançlı vatandaşlarımızın öz be öz Türk oldukları anlaşılır . Bu memleket için canını kanını veren , çalışan vatandaşlarımızın başında aleviler gelir .

İnanç farklılıkları düşmanlık sebebi olmamalıdır . Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ifadesiyle “ Hepimiz bir kilimin desenleriyiz “
Sünni bir Müslüman oruç tutarak , namaz kılarak Allah’a kulluk görevlerini yerine getirdiğine inanıyorsa , bir alevi Müslüman da kendini şekille bağlı görmeyerek sevgi dolu bir kalbi , dürüst bir yaşam şeklini inancı olarak kabul edebilir .

Değişik zaman ve zeminlerde alevi vatandaşlarımızın tepki ve rahatsızlıklarına şahit oluruz .
Bunların başında Diyanet İşleri Başkanlığı gelir . Laik sistem bu kurum aracılığıyla dini kontrol eder . Din görevlilerinin maaşını devlet verir . Sonra ne isterse onu söyletir .

Tepkiler genelde şöyledir : “ Diyanet İşleri bütçesi sekiz Bakanlığın bütçesinden fazladır . Bu teşkilatta aleviler temsil edilmiyor . Alevi vatandaşlara hizmet sunulmuyor . Bu paralar bizim ödediğimiz vergilerden karşılanıyor . Cem evleri yapılmasını istiyoruz . “

Şunu açıklamakta fayda var ; Cem Evleri camiler gibi mabet yani ibadet edilen yerler değildir . Aleviler namaz kılmayabilir , camiye gitmez veya ihtiyaç hissetmez . Ama Hazreti Ali’ye sonsuz sevgi gösteren Müslüman kardeşlerimizdir . Müslümanın mabedi camidir , camilerin başka bir alternatifi olamaz .

Cem Evleri sevgi , kültür , dayanışma , muhabbet evleridir . Kadınıyla , erkeğiyle orada bir sevgi pınarı çağıldar .
Osmanlı zamanı tekkeler mevcuttu. Sünni ve Bektaşi tekkeleri vardı. Orada edep , erkan , insanlık dersleri işlenirdi . Sonra bozulup çürüdü ve Cumhuriyet döneminde kaldırıldı .

Laik sistem Cem Evlerini tekkeler gibi görmez . Hoşgörüyle karşılar ama ne ilginçtir ki elini cebine de atmaz . Nitekim Cumhuriyet döneminde yapılan binlerce caminin finans kaynağı Sünni Müslümanların paraları , cami kapılarına konan bisküvi kutularıdır .

Cem Evi yapımında devletimizin destek olması ve duyarlı alevi vatandaşlarımızın ellerini ceplerine atması zamanı gelmiştir .

Bu evler sevgi ,edep evleridir . Keşke çoğalsa da bu evlerde gençlerimize Allah ,Muhammed , Ali ve Ehl-i Beyt sevgisi , edep , saygı aşılansa ..

Keşke ben de gidip o gönül bahçelerinde salınsam .