- 4582 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
OKUMAK İSTİYORUM.
Son zamanlarda, kendini çok yorgun ve bitkin hissediyordu. Hayat, ona çok anlamsız ve yavan geliyordu. Tek istediği şey, yatağında uyumak ve dünyaya ait her şeyi unutmaktı. Zihni,her türlü gereksiz sıkıntı ve üzüntüyle yıpranmış ve artık yeni sorunlara yer kalmamıştı.
Bin yıl sürecek bir uyku istiyordu. Bu sayede, yaşananları unutacak ve uyandığında da, yeni doğmuş bir bebek saflığıyla, hayata yeniden “ Merhaba” Diyecekti.
Olmuyordu. Yatağa yatmadan önce göz kapaklarının üzerine binen uyku mahmurluğu, yatağa yatar yatmaz uçup gidiyordu. Daha önceleri de bu sorunla karşılaşmış ve psikolojik destek sayesinde çok çabuk düzelmişti. Şimdiki durum çok daha farklıydı. Sol gözü ağrımaya başlamıştı. Son zamanlarda, stresli bir hayatı olmuştu. İş ve ev yaşamının getirdiği sorumluluklar ağır gelmiş olmalıydı.
Göz... Herşeyi gören göz... Mavi, yeşil, ela,siyah, kahverengi... Renkleri farklı da olsa, aynı işlevi gören göz, gözler... Ağrıdıkça, görüntüsü de bulanıklaşıyordu. Araya bayram girdiği için doktora gitmesi de bir işe yaramayacaktı. Bayram sonunu beklemişti mecburen. Bu durumda yine de moralini bozmuyor, fırtınalar kopan ruhu işi gırgıra vuruyordu.
Bayram bitmişti.Göz servisinin bekleme salonunda, gören sol gözüyle insanları inceliyordu. Her insan onun için öykülerine malzemeydi . Derdi olmayan insan yoktu neredeyse? Derdi olmayan insanın, hastahanede ne işi olabilirdi. Sırası gelip, içeriye girdiğinde, ne olduğu anlaşılacaktı. Göz tansiyonu ölçümü için hemşirenin karşısına oturduğunda, kalbi hızla çarpıyordu. Gözüne dayadıkları alette, resimler vardı. Sol gözdeki resimleri görmüş fakat sağ gözde koskocaman bir siyahlık görmüştü. O anda, gözünde gerçekten ciddi bir problem olduğunu farketmiş ve paniğe kapılarak ağlamaya başladı. İçerideki hastalar ve hemşire onu teselli etmeye başladılar. Biraz sakinleştikten sonra içeride beklemeye başladı. Önce asistan muayene etti. Sonra da hocaları olan profesör muayene etti. Muayenenin sonucunda, sağ gözde bir problem vardı gerçekten de. Gözde yapısal olarak bir sorun yoktu. Kas dokusunda bir bozulma ile iletişim kopukluğu vardı. Profesör onu teselli etmişti. Başka bir bölümle de ilgisi vardı bu hastalığın. İlaçla daha çabuk açılıyordu. Kendiliğinden daha geç bir zamanda... İçinden “ Bekleyemem. Bir an önce açılmalı “ Diye geçirdi. Hastaneye yattı. Tam yirmi gün yattı o hastanede. Bir buçuk ayın sonunda, eskisi gibi olmasada sağlığına kavuşmuştu. Okumayı çok seviyordu. En çok özlediği şeylerden biri de, okumaktı. Doyasıya okumak. Doktorlardan gizli okuyordu. Zararlı olduğunu bile bile.
İki ayın sonunda, eski haline dönmüştü neredeyse. Okumak istediği romanı eline aldı ve başlamadan önce şükretti Allah’ a. Bir atasözü aklına geldi. “ Sağ gözün, sol göze faydası olmaz “ Bunu acı da olsa tecrübe etmişti.Bu düşüncelerinden sıyrılarak, okuyacağı romanın sayfalarında kayboldu...
03.12.2010 Bolu
Nermin Kaçar
YORUMLAR
Okumak güzel şey ama;önce sağlık geliyor değil mi?
Bütün organlarımız gibi gözlerimiz de çok önemli. Yaşama bağlayan gözlerimiz,her şeyimiz onlar,bizim.
Kendinizi yazdığınızı anlamıştım zaten.Geçen yıl böyle bir sorunla karşılaşmıştınız. Allah,bir daha böyle bir sıkıntı yaşatmasın sizlere ve bütün dostlarımıza...
Selam ve saygılar yazar arkadaşım.
bazı güze llikleri kaybettikten sonra değerlerini anlarız...bu kalemi ben çok beğeniyorum....saygılar
tacettin yıldırım tarafından 12/3/2010 5:28:21 PM zamanında düzenlenmiştir.