GÜL KOKUSUNUN BÜYÜSÜ
Gazeteci Tijen Mergen ve arkadaşları Antalya’dan hareket ederek bir doğa harikası olan bölgede 2 saat süren bir yolculuktan sonra Isparta Eğirdir’e varıyorlar .
Gazetede yer alan bilgilere göre; Kasnak Ormanı, Bel kuyular,Davras Kayak Merkezi,Çobanisa Köyü ve Akpınar Köyü çevresinde güzel bir gezi yapan ekibin görerek anlattığı doğal güzellikler içerisinde doğaya kokusunu veren ve insanların başını döndüren büyülü gül kokusu dikkatimi çekti.
Güller ve insanlar arasındaki bağın halk kültürümüz içerisinde anlamlı ve seçkin bir yeri olduğunu düşündüm.
Dağ isimleri, ağaç isimleri,göl isimleri,köy isimler ve gül isimleri kendi özelliklerini de yansıtmaktalar.
-Kasnak meşesi, Davras,Bel kuyular, Akpınar,Çobanisa gibi isimler kültürün coğrafyadaki adları olarak karşımıza çıkmaktalar.
Yer isimleri, insan isimleri de kültürün temel taşları olarak bize ışık tutarlar…
Bülbül ile gül arasındaki sevgiyle ilgili olarak edebiyatımızda sayısız belge var.
Hz. Mevlana bir sözünde,”Güle kokunu veren dikenidir” demiş.İnsanlar arasındaki iyi ile kötüyü anlatmaya faydası olur belki….
Güller, güzel renkleri ve kokuları ile hayatın her aşamasında insana en yakın can yoldaşı olmuştur…
Çiçekler ,gökkuşağının bütün renklerini birbirleriyle kaynaştırarak doğayı süsler ve insanı büyüler.temizliğin,güzelliğin,ahengin,estetiğin sembolü olarak “gül gibi insan” benzetmesi de yapılır çoğu zaman.Ne mutlu güle benzeyen insanlara…
Çoban Köyü’nde gül tarlaları kozmetik ürünler için harman olmuş. Sabah serinlikte toplanan güller uzmanlarca ayırıma tabi tutularak kozmetik sanayinde kullanılıyor.
Mis gibi kokan güller parfüm oluyorlar önce bayanlara ve sonra da baylara esinti kazandırıyorlar. İnsanlık güllerin kıymetini bilmelidir. Ona olan borcunu sevgi ile ödemelidir.
İspanya’nın bir bölgesinde kır gezisine çıkan gençlerden erkekler kızlara kitap verirken kızlar da erkeklere kırlardan kopardıklar gülleri armağan etmektelermiş.Bu gelenekten ilham alan UNESCO ,bu geleneksel şenliklerin yapıldığı 23 nisan tarihini “Dünya Kitap Günü “ olarak belirliyor.
Kitap ve ona karşılık çiçek yada çiçek ve kitap birbirine yakışıyor.Mitolojide yer alan peri kızları yada kraliçelerin ellerinde hep gül demetleri bulunur.
Güller, taçları süsler “gelin çiçeği” olurlar.
Dağların zirvelerinde,tepe yamaçlarında, ovalarda ve yaylalarda güllerin olmadığını düşünmek bile zor.
Her çiçeğin bir adı , bir kokusu ve bir tadı vardır.Yapraklarından şuruplar yapılan “Has gül” de sevgi sembolüdür çoğu zaman. Gül kokusunun büyüsü yalnız kozmetik ürünleri değil,sanatı, şiiri,sevgiyi ve aşkı da sarmalar…
Doğa gülsüz,insan gül kokusuz olmamış tarih boyunca…
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
güzel yazınızı tebrik ederim sagolun.lakin bizim dünyaya ün salan gül kokusunu ve gülünü anlatmaya kelimeler aciz kalıyor size güller diyarından selamlarımla sayfanıza bir kucak gül bırakıyorum
ipekyolu
Güller yeryüzünün harikaları, sayfama koyduğunuz bir kucak güle
sonsuz teşekkürler,sağolun,gülsüz kalmayın.
harika bir yazıydı, burnuma gül kokusu geldi yazınızı okuduktan sonra. elinize, yüreğinize, kaleminize sağlık yürekten kutluyorum. saygılar.
ipekyolu
Güllerin hası insanın hası,kalemin hası hep var olsun.
Şiirlerinde gülleri en güzel bir şekilde anlatan
değerli şaire teşekkürler,