- 1144 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
BEN VE NEŞTERCİ
Yazmaya korkar mı insan, çekinir mi? Bazen çekiniyor işte. Bundan zaman evvel CANBOLAT abim; “eleştirilmelimi” diye bir yazı yazdı. Ozaman dan bu zamana kadar eleştiri yapmaya dahi ürktü bu kalem. Ve dahi dedi ki yürek;
- Sen yoksa bu yorumları, ilgi çekmek için mi yapıyorsun?
- Art niyetlimisin oğlum sen?
Cevabını veremedim bir an ve yoruma kapattım yazdıklarımı. Haddi aşmayan bir iki satır yazmaktan kendimi alamadım. Ama dün gece, “Neşterci” mide yanıma alıp yazıcam dedim. Ben ve Neştercim.
Neşterci :Yazıcam değil, doğrusu yazacağım olacak. Lütfen dikkat edelim.
Ben : Peki.
Neşterci : Birde “Neşterci” mide hiç olmamış ne o bağırsak, miğde gibi..
Ben : Peki.
Neyse konumuz hocam; Şartmıdır kurallara uygun yazmak. Mecburimidir duyguları tırnak içine almak , konuşurken ille de konuşma çizgisi olsun. Dayı , deyi ayırmak?
Neşterci : Dayı annenin erkek kardeşine denir. Deyi ise laz şivesi ile söylüyor manasındadır. Doğrusu; da’yı de’ yi ayrı yazmalıyız ki bağlaç olduğu belli olsun.
Ben : Ben ne diyorum sen ne diyorsun neşterci? Neyse…
Ben diyorum yanıyorum, aşığım, aklım başımda değil. Kalbim hüküm veriyor vücudumun her yerine. Düşünme yetimi kaybettim ondan başka bir şey düşünemiyorum. Hayatım O n dan gayrı bir lezzet istemez olmuş. Derdimi diyemem ellere, eller anlamaz beni. Yazam dedim belki rahat ederim. Sen ne diyorsun neşterci.
Neşterci : Yazam değil, doğrusu yazayım olacak.
Ben : Subhanallah…
( Bundan sonra Neştercimi (N), Beni ise (B) olarak belirteceğim bilginize)
Benim imla klavuzu ile pek aram yoktur abilerim, ablalarım,kardeşlerim. Ama imla kurallarına uygun yazılan bir eseri okurken çok rahat okuyabiliyor ve anlayabiliyorum orası da bir gerçek. Ve yine ne imla kurallarını da uygulamış bir eseri anlayamayanları da görüyorum ben gibi. Ozaman yazma, başka yere yaz sende diyenler olur belki de. Ben ilk okulda başladım Türkçe defterine / yan çizgi, - düz çizgi, nokta, virgül koymaya. Şekiller çizmeye. Yazı yazmayı bu şekilleri defaatle yazarak öğrendim. Buna öğrenmek denirse. Bir öğrencinin Gideyrum dediği için ders sonunda kara tahtaya yüz defa gidiyorum yazıp; en sonunda “öğretmenum yazdum artuk evume gideyrum” diye anlatılan fıkralara da şahit oldum.
İnsan yazmak istiyor ya…
İşimin arasında faturalarla boğulurken yazmak istiyorum. Bir türkü geliyor kulağıma, eşliğinde; ilham abiyi de getiriyor. İlham gelince de yazmadan edilmiyorki.
N : ki ayrı olacak..
B : La sus iki Dakka.
N : Dakika olacak…
B : Ey Allah’ım
O zaman neden yazıyorum; diyeyim mi size. Delikanlı gibi, adam gibi, yalanım varsa top olayım dercesine yürekten söyleyecem gerçekleri.
N : Söyleyeceğim..
B : tamam Söyleyeceğim..
Neden?
Paylaşmak istiyorum. Gerçekten anlatmak istediğimi anlayan varmı diye. Beğenilmek elbette ki hoşuma gidiyor. Hele beğenmek. Allah’ım kimi yazılar var alıp götürüyor beni. Yazanı da alıp götürmüştür elbet diyorum. Helal olsun diyorum. Gel de yorum yaz. Yorumu ne yapacaksın, anlattıklarıyla yaşasana, anladıkları ile seyri aleme dalsana.
Bakınız bir iki satır; günün seçkisinden:
“Bilirsin yeni yetmeler , İdam sehpası Aşk’a bağdaş kurmayı sever.”
Abi bu nasıl bir anlatımdır. Yemin ediyorum size, akşam yatamadım bu satırlar yüzünden. Sadece bu iki satır yetti bana. Gittim geldim eskilere. Dut yemiş bülbül oldum diyorum size yahu. Birde neştercilerin yorumlarını okuyorum…
Adamlar işi biliyorlar. Yorumları bile edebi metin anasını satayım. Okumaktan haz alıyorum. Yani yazılan bir çok deneme, mektup, şiir vs.vs. Yaptıkları eleştiriler kadar zevk vermiyor.
Ama
Aması var işte.
Ellemeyin küçük harfle başlamış.
Kelimenin ortasında hep bazı harfleri büyük yazmış. Adam yazmış, adam yanmış. Gerçek neşterciysen yarasını tedavide kullan kes mikrop bağlamış satırları, elleme biraz uçuk, biraz cehil oluşturulmuş satırları
N : Dokunma desen daha hoş görünür. Elleme biraz şeye kaçıyor.
B : Ben ne diyim sana Neşterci.
N : Ne diyeyim olacak.
B : Töğbe töğbe
N : Doğrusu Tevbe onun.
Ferdi Tayfur ne diyor biliyormusunuz ey dostlar: “Bakarsın kesilir sana gelen bu sesim, Şunu bil ki vefasız ismindir son nefesim”
Virgülden sonra Ş harfini büyük harfle başlamak , bilki yi beraber yazmak, bana anlattığı derinliğe zerre etki etmiyor.
“Biraz imlasından,noktasına baksak da yürek sonraya az diri kalsa…”
Kalmasın yürek diri miri.
N : miri ne?
B : ne bileyim ne!
N : bilmediğini neden yazıyorsun ki o zaman?
B : Sen işe yara diye.
N : Hımmm
Yürek diri kalsa onsuzda kalır zaten. Diri kalsa yazmaya ne hacet. Ben ihtiyaçtan yazıyorum. Yazmazsam çatlarım ben. Yazılarımda çatlaklarımdan süzülür kalemime, çatlaktan dökülen çatlakları büyütmekten ziyade, derdime ortak olsanız olmazmı?
Bir gün bir söz müzik yazdım naçizane. Restoran da çalışıyorum o zamanlar.
N : Restaurant o
B : Evet öyle…
Canlı müzik yapan restorantın müzisyenlerine; çalabilirmisiniz diye rica ettim. Kırmadılar. Çaldılar. Şurası böyle olsaydı da. Şurada bu olsaydı da, yok es yok diyez nerdeymiş de. Anam anam utandım. Vel hasıl daha iyilerini icra etmek dileğiyle dediler.
Aradan aylar geçti….
“Falanca adamın şu kasetinde, şu parçasını çıkarttım.” Çalarmısınız dedim?
Tabi dediler. Benim bestem ha. Ama onlara demedim. Adamlar çaldı ve dediler ki; Adam yine döktürmüş.
Benim burada döktüren bir çok büyüğüm var. Yazıları yüzler iki yüzler okunmuş. Hakikatten ağzımdan salya akarken yakalıyorum kendimi bazen. Ama bazıları da var ki bu nasıl kaçarki gözden diyorum. Nerdesin ey neşterci diyorum.
Çok oldu bütün bunlar… yoruma açık bırakıyorum yazımı. Tabi bu kadar uzun, sıkıcı bir sayfayı kim okursa..
Hadi gidiyom ben neşterci.
Neşterci: Gidelim lan…
YORUMLAR
İsteyen istediği gibi yazar.Sonra bizim beğenimize sunar.Eyvallah...
......
Ben yazıya ve ekser yorumlara katılamayacağım(yazı oldukça eğlenceli olmasına rağmen).Çünkü yazının içeriği kadar imlası da önemlidir.Dünden bugüne kalan yazar ve şairlere bakarsanız çoğunun Türkçenin sultanları olduğunu görürsünüz.Açıkçası çala kalem yazılıp işlenmeden, demlenmeden önümüze sunulan yazıları sevmiyorum.Duygusuyla, san'atıyla ve imlasıyla bir bütün olmalı EDEBİ eser.Tabi gaye bu ise.Yok eğer "ben duygularımı yazarım gerisine karışmam" diyorsanız...Buna da "eyvallah" diyemeyeceğim.
SelamiSevinç tarafından 12/2/2010 10:37:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
ferromuratti
Diyememe hakkınız var. Zaten olmalıda. Her şeye evet diye diye bu hallere düşmedikmi?
Şimdi ben yazar geçerim gerisine karışmam derken?
Yok öyle bir derdim yok sayın abim. Birtek sende bıraktığından mesul değilim belki. Olurya sen başka bir renk algılarsın, ben başka bir renk.
İşte bu rengin ne olduğuna karışmam. Bu renk benim çok hoşuma gittiyse, gittmemiş birinin bu rengi çiziktirmesinden hoşlanmam biraz da.
Hani nasıl benim yazım eğlenceli olmasına rağmen size eyvallah dedirtmemiş ya, sebebide Neştercilerin doğru bir şey yaptığını kabullenmeniz. Amenna.
İşte burada aslında işin sırrı.
İbrahim tatlıses... nota bilmiyormuş?
Gerçekten.
ama nasıl söylüyor, veriyor hakkını arabanın abi..
Mahsun Kırmızıgül de 5 minareyi Bitlis ten almış Newyork' a götürmüş.
Ha deki çokmu beğendin yoo.
Yani aslında bende sizingibi eyvallah falan demiyorum.
Aynı dili konuşan ama anlaşmasını bilmeyen insanlardanız vesselam....
Okumak mesele değil yeter ki yazan yazarken gösterdiği özenle okuruna saygı duyduğunu göstersin.
Bu bağlamda katılmıyorum yaptığınız eleştirilere. Bunu diyerek sitede yorumlarımı engelleyen kim bilir kaçıncı arkadaş olacağınızı da bilerek yapıyorum. Hiç sorun değil.
Türk Edebiyatı ile uğraşıyorsunuz, dolayısıyla Türk Dili ve kurallarına uygun çalışmalar çıkartmalısınız. "Bu özeni göstermem kardeşim, bana ne, benim içim yanıyor aşığım" diyeceğiniz yer burası değil. Gördüğüm pek çok arkadaş son derece önem veriyor Edebiyata. Siz aklınıza her geleni eser diye sunacaksınız insanlar vakit ayırıp bunları okuyacaklar ve alkışlayacaklar, mümkün mü?
Yapamazsınız, yapmamalısınız. Çocuklarınıza bırakacağınız doğru kullandığınız Öz dilinizin dışında bir mirasınız yok. Serseri edebiyatı yapmanın nesini taktir etmiş arkadaşlar onları da anlayabilmiş değilim.
Bu başlığı görünce hiç adetim değilken forumda yapılan konunun açılımına baktım. Güzel bir çalışma yapılmış sitede. Edebiyat bir bütündür, eseri, yazarı, eleştirisi ile. Kritiği elbet yapılacak eserlerin.
Meyveli ağaç taşlanır derler, bir kere daha bunu ispat etmişsiniz siz ve yorumdaşlarınız.
ferromuratti
yok yukarıdaki satırıma aldırmayın sakın şakacıktan dedim.
Ben Neşterciler var diye,Onlar eserleri eleştriyorlar diye, bir sıkıntı içine girmedim.
Aksine onların yazdıklarını okunaktan da haz aldığımı söyledim. Ama bir insanın nasıl bu satırları yazar dedirten manaların yüklü olduğu bir çalışmada, yahu bırakın ki yi birleşik yazsın.
Siz çok iyi bir konuşmacı olsanız, yüzler'e hitap etseniz, ümüğünüz kurusa, ıyg deseniz, nefesiniz yetmese. yada yüzler eser seslendiren bir sanatçı olsanız olduya heyecandan detone oldunuz...
Evvlekilerin güzellliğine , yansıtılan duyguya ve anladığınız manaların hatırına ses çıkarmayınız dedim.
"Bu özeni göstermem kardeşim, bana ne, benim içim yanıyor aşığım" diyeceğiniz yer burası değil.
neresi efendim.. Burası tapulu bahçenizmi sizin?
ve bu bahçede yetişen meyve veren ağaçları taşladığım için mi tepkilisiniz.
Hadi bana tepkilisiniz, hadi ben derdimi anlatabilmiş değilim.
" Serseri edebiyatı yapmanın nesini taktir etmiş arkadaşlar onları da anlayabilmiş değilim" derken herkesin sizin görüşünüze sahip olması gerektiği fikrini nereden kendinzi de bir hak buluyorsunuz.
Siz kelle paça yermisiniz?
Yada metal müzik dinlermisiniz?
Küpe takarmısınız?
Şıpıtık terlik demi giymessizniz?
Eğere cevabınız içerisinde hayır varsa, bu yazdıklarımı yapanlaar nasıl yapıyor dersiniz?
DErdim anlatamamak ve sizinde anlayamadığız ortada benim gözümde.
Olsun...
Ben okudum.
Hemde hiç sıkılmadan.
Amma güldüm.
Haklısın kardeşim. Ne demeli?
____________________________
Hayatım O n dan gayrı bir lezzet istemez olmuş.
______________________________
İyi ama sadece yazılan değil ki hata. Ondan demek istemiştin her halde? :)))
Gerçekten gayet güzel. Haklıdır demiyorum ki; ben hakim değilim.
10 numara.
Selamlar.
ferromuratti
Sende başkasın yani her zaman döktürenlerdensin benim okuduklarımın arasında abimsin yani haberin olsun.
10 puan az 100 puan hatta 1000 puan, bu yazınız bana lise'de kompozisyon derslerinde noktalama işaretlerini koymamışım diye bana hep 9 veren hocamı hatırlattı odamı neşterci nedersiniz?
ferromuratti
teşekkür ederim selanik. Saygılar..
Ben de sevgili kardeş on (rakamla da on) veriyorum ve hiç bir yere gitmiyorum.
Hay ağzına sağlık bree...ne kadar haklısın.Ne güzel yazmışsın...Oh be şöyle protokolu bırakıp biraz kendimiz olalım yahu !
Bu ne valla..her yanımız aşk,meşk,müşk,füşk...doluvermiş..Boğulduk be arkadaş...
Şunu söylemeliyim yazını çok beğendim..
En azından :
"Sabahın ağırlığı altında ezilen vücudunu umarsız bir şekilde attı caddelere..." veya..
" Kundurasına kum dolmuştu atmağa kürek gerekiyodu,nazlı yari pencereden bakarken o bakmaya gö-
nülden kürek istiyordu, zamheride " demek yerine...
Sabah erken kalktığı için gözlerini uykusuzluktan açamıyordu, anasını avradını yaa dedi bi de kar yağıyo,işe nasıl gidecem yaaa,"
Veya " suya düştü salak,koca yolda göl olmuş bir yer buldu ve daldı içine,o sırada neriman da camdan onu kolluyordu abisiyle beraber. Cama bakmaya döt ister dedi içinden ve durağa doğru ilerledi.." desek çok mu edebiyatın dışına çıkmış oluruz.,
Çok mu anlaşılmaz oluruz,çok mu edebsiz oluruz... Yok yaaa...
Valla daha çok yazacaktım ama mesai bitiyor ve işlerimi toparlamam lazım...
Yani..." Elinden ağırlaştıkça kaderinin geçen zamanı muştulayan zemheri sarılığındaki kader çizgilerinin yakamozlara vuran maşaklarında süzülüp armudun sapından düşen memleketinin uzun yanık türküleri ve üzümün çöpündeki muştuları zarflamam gerekir diye düşündü usulca..
Ve selamladı geçmiş duyguları umarsuzca..
Felan..
Değerli kardeşim yazın çok sıradışı ve keyf verici olmuş..
Bu açıdan benim günüme düştü..
Ben bu sayfaya iki kordela ile bir çift (biri erkek öbürü diş) olmak üzere o böcüklerden yazdım...
Zaten başkasının aldığı lezzet beni alakadar etmez ben kendi algıladığımı bilirim.
Bu sayfaya ik böcek ..iki kurdela..bi tane de en irisinden kurbanlık Koç uzatıyorum.
Sevgi..selam ..saygı...dua ..ve kıskançlıklarımı sunarım..
ferromuratti
li_la
valla beni li_la etmiş yeter :)
güzel yazmışsın ne diyeyim ki
bol bol güldüm :)