OSMANLI DA ABİDE ŞAHSİYETLER 5
Akşemsettin, bir prensip adamı, bir ruh eğitimcisi, Genç Fatihin manevı formasyonunu tamamlayarak onu kitleye hediye eden bir bilge kişidir.
Akşemseddin; tevâzu, alçakgönüllülük ve ferâgatin zirve ismidir. O, herşeye sahip iken bırakmasını bilen; hükümranlığı ve dünya saltanatını, mahfiyet ve tecrîd makamına tercih etmeyen bir mürşîdi kâmildir. Maddî varlık ve dünyevî arzulardan el-etek çeken bu büyük zât, bedenî isteklerden büsbütün sıyrılmayı başarmış ve mâsivâdan yüz çevirmiştir.
Akşemseddin, halkın teveccüh ve nazarından uzak durması, şöhret ve şan belâsından sürekli kaçınmasıyla, bir sembol şahsiyet olarak bayraklaşmıştır. Onun çile hayatı, tevâzu ve mahfiyet iklimine ayak bastığı ilk tecrübesidir. Halkın ilgisinden çekinerek, şeyhinden ayrılma pahasına Beypazar’a giden Akşeyh, burada bir mescid ve değirmen inşâ etmiştir. Ancak burada da halkın teveccühünden rahatsız olmuş ve Çorum’un İskilip kazasına bağlı Evlek köyüne göç etmiştir. Bir süre sonra Bolu’nun Göynük kazasına yerleşen Akşemseddin, burada da bir mescitle bir değirmen yaptırmıştır. Akşemseddin, şeyhi Hacı Bayram Veli’nin vefâtıyla irşad makamına geçmiştir. İstanbul’un fethi sırasında Fatih Sultan Mehmed’in yanında fethin manevî cephesini temsil eden büyük veli, muhasaranın en sıkıntılı zamanında ordunun maneviyatını diri tutmuştur. Akşemseddin, fethin en önemli simgesi olan Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi sırasında burada ilk Cuma namazı hutbesini okumuştur. O, İstanbul’un asırlar süren fetih rüyasını gören bahtiyarlardandır. Akşemseddin, hem fethe katılmış ve hem de fethin gerçekleştiğini görmüş, asırlarca birçok İslâm ordusunun muhasaraya aldığı, ama belki de vakti gelmediği için bir türlü fethetmeye muvaffak olamadığı İstanbul’un, artık bir İslâm beldesi olmasında önemli rol oynamıştır. Fetih’ten hemen sonra padişahın isteği ile, İslâm ordularının İstanbul’u fethi sırasında şehit düşen büyük sahâbi Ebû Eyyüb el-Ensârî (ra)’nin kabrini de keşfeden bu büyük mürşid, bir süre müderrislik de yapmıştır.
İstanbul’un manevi fatihi, büyük alim,tıp bilgini olan Akşemsettin Hazretleri gerçek ismi Şemsettin Mehmet tir. Ak şeh ismi yüzünün ve ruhunun temizliğinden dolayı kendine bu isim verilmiştir. Aslen Şamlı olup soyu Hz. Ebubekir ‘e dayanır .Amasya ve Osmancık medreselerinde eğitim görmüş ve Hacı Bayram Veli huzuruna ilahi bir zincir bağlanarak çağırılmıştır. Daha sonra burada pişerek Hacı Bayram Velinin gözde müritlerinden biri olmuştur. İstanbul’un alınmasını Hacı Bayram Veli, Akşemsettin ve Fatih’e nasip olacağını bildirmiştir. Ayrıca Eyüp Sultan Hz. mezarını da İstanbul’un Fethinden sonra bulmuştur. İstanbul’u almadan önce Göynüğe yerleşmiş olup İstanbul’un fethinden sonrada Göynüğe yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. Türbesi Fatih tarafından yaptırılmıştır. İlk olarak mikrop tarifini Maddetü’l Hayat (sağlığın sermayesi)eserinde yazmışsa da bunu kabul etmeyip Pasteur un ilk mikrobu bulduğu bilinir.
Akşemsettin öyle kâmil bir insandır ki, öğrencisinin padişah olmasına rağmen, eğitim sisteminde en ufak bir gevşekliğe yer vermeyerek ciddiyet ve metanet gösterirdi. Öğrencisi de öyle bir insandı ki, padişah olması hocasına itaat etmesine engel olmazdı.
Zaferlerimizi tanıtalım ki, "gençlerimiz inançları uğrunda fedakarlık yapabilme" zevkini tatsınlar. Kahramanlarımızı tanıtalım ki, her gencimiz "Fatih, Ulubatlı Hasan, Yıldırım, Yavuz, Seyyid Çavuş" olmaya özensin. Fetih bereketiyle, bütün insanlığın yüzü gülsün.
Siz Edebiyat dostlarımla paylaştığım yazılarımın güzel insanlar tarafından okunup değerlendirilmesinden çok mutluyum sizleri seviyorum.
Sevgiyle Kalın.
YORUMLAR
Zaferlerimizi tanıtalım ki, "gençlerimiz inançları uğrunda fedakarlık yapabilme" zevkini tatsınlar. Kahramanlarımızı tanıtalım ki, her gencimiz "Fatih, Ulubatlı Hasan, Yıldırım, Yavuz, Seyyid Çavuş" olmaya özensin. Fetih bereketiyle, bütün insanlığın yüzü gülsün.
Amin demekten başka ne denilebirki,kaleminizin akıcılığı,üslubunuzun enginliği ve seçtiğiniz tarihi şahsiyetlerin islamiyet'in nuruyla mücehhez olmaları yazılarınızın didaktiklik boyutunu artırmaktadır.Ben ilgiyle ve haz alarak okuyorum,inşallah diğer arkadaşlarda okurlar,istifade ederler,
Saygıdeğer yazar-şair arkadaşım Rabbim kaleminizi daim kılsın.Bilindiği gibi bu yüce şahsiyetlere ana nüveyi islam bahşetmiştir.Bunun bütün yazılarınızda görüyoruz.Bu zaten saklanamaz hakıkattır.Kaleminize sağlık.Ayrıca Türklüğün vermiş olduğu bazı değer yargılarıylada bu tarihi şahsiyetler temayüz etmiştir.Bunlarda bilinen yadsınamaz gerçeklerdir.
Benim sizden ricam;bu kadar güçlü kalemin İslam Dünyasındaki diğer şahsiyetlerinde sizin tarafınızdan bu güzel üslupla biyoğrafilerinin yazıya aktarımıdır.Örneğin şu anda benim alkıma gelen adaşım Tarık Bin Ziyad,Ukbe Bin Nafi,Ömer Bin Abdülaziz,Muhammed İkbal,Bilge Kral Aliya İzzet Begoviç,Kafkas kartalı Şeyh Şamil,İmam-ı Buhari,Muhyiddin-i Arabi vs...
Teşekkür eder,saygılar sunar,bir sonraki ulu şahsiyeti bende heyecanla bekliyorum efendim.Selamlarımla..
AŞKIN COĞRAFYASI tarafından 10/20/2007 10:18:34 AM zamanında düzenlenmiştir.