MERYEM ASLAN LA RÖPORTAJ

• 30 Kasım 2010 Salı 20:36:26

ŞİİR HAYATA MERHABA DEMEKTİR

RÖPORTAJ. Ahmet SARGIN,

A. SARGIN: Meryem Hanım İleri Gazetesi adına sizinle bir röportaj yapmak istiyoruz. Bizi kırmadığınız için teşekkür ederiz.
Öncelikle bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

M.ASLAN: İlginize çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Öncelikle size ve İleri Gazetesine hürmetlerimi sunarak başlayayım. Manisa ili Turgutlu İlçesi’ne bağlı Urganlı köyünde 1962 yılında dünyaya gelmişim.
Annemin söylediğine göre kış günü soguk ve karlı bir gecede dünyaya gelmişim. Kaderin yazgısıyla sıkıntılar içinde büyümüş zorluklar içinde yaşamışım.
Ancak ilkokulu bitirip çalışma hayatına başladıktan sonraki bir süreçte evlenip 2 evlat sahibi oldum.Şuan emekliyim İzmir-Bornova ilçesinde ikamet etmekteyim. Sıkıntılar ve çileler içinde hayatımızı sürdürmekteyiz. Malum ekonomik şartlar ve hayat standartları..

A.SARGIN: Meryem Hanım, Şiir yazıyor Edebiyatla ilgileniyorsunuz. Şiir ve edebiyat tutkunuz nasıl başladı?

M.ASLAN: Ahmet Hocam, Şiir tutkusu nasıl başladı onu ben de bilmiyorum sanırım duygusal yönüm ağırlıkta. Şiire ciddi olarak sarılmam kendimi yalnızlığın içinde bulunca başladı ki, Şiir beni yeniden hayata döndürdü diyebilirim. Bir kere şiir gönlümüze düştü, iyi ki düştü de, güzelikleri daha güzel görmemizi sağladı...

A. SARGIN: Şiir ve Edebiyat çalışmalarınız hakkında bize kısaca bilgi verir misiniz?

M.ASLAN: Biliyorsunuz şiirde öncelikle ilhamın gelmesi gerkiyor. Sizi etkiyecek bir durum olmalı, yoksa bir şey yazmak mümkün değil ki... Ortamında sağlıklı olması gerekiyor.
Şiirin tabanı duygusallıktır diye düşünüyorum. Duyguları kaleme alıp, kağıda dökünce yazdım oldu olmuyor. Araştırma, fikir almak,bilgi toplamak bunları zihinde tasarlamak ve kalema almak gerekiyor.
Size gelen eleştirileri değerlendirerek Şiir’in yüzünü güldürmek gerek ki, umarım şiirler de beğeniliyordur...Şiiri yazıp onu tezgahta dokumadan elden geçirmeden ham hali ile sunmak da dogru olmaz.. Onu iyice işleyip dokumanız gerekir.

A. SARGIN: Meryem Hanım, bizler Yozgat’ın tanıtımı için çalışıyoruz. Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliğinin tüm üyeleri ilini tanıtmak için çalışıyorlar.Sizler uzaktaki bir insan şair, yazar olarak Yozgat’ ı dışardan nasıl tanıyorsunuz? Yozgat ve Yozgatlı hakkında neler düşünüyorsunuz?

M. ASLAN: Yozgat’ı fazlaca tanımayız..Sizinle tanıyoruz Yozgat ve Yozgatlıyı.Ciddi anlamda bir yorumum olmayacak, çünkü Yozgatı tanımıyoruz. sizlerin sayesinde Yozgatı tanımaya ve Yozgatlıyı sevmeye başladık.Derneğinizin çalışmalarını da yakıynen takip ediyoruz, sizleri tebrik eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.

A. SARGIN: Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliğinin çalışmalarını nasıl bulduğunuzu sormuştuk?

M. ASLAN: Ahmet Bey ben henüz Yozgat Sürmeli Şiir Şölenine katılamadım.Derneğinizin çalışmalarını sadece internet ortamında takip edebiliyorum.Başarılarınızı kutladıgımı tebrik ettiğimi söylemiştim.

A. SARGIN: Şiir Şölenlerine katılıyorsunuz, Yozgat Sürmeli Şiir Şölenini degerlendirir misiniz?

M. ASLAN: Şiir şölenlerine şimdiye kadar bir kaç defa katıldım, Elbette gönül isterdi ki Yozgat’a gelerek Sürmeli Şiir Şölenine de katılalım..Ya nasip inşallah katılarız bir gün.

A. SARGIN: Şiir edebiyat adına unutamadıgınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

M. ASLAN: İlk şiirlerimi yazdığım dönemlerde sanırım 2005 yıllarında idi, bir şiir sitesinde o zamanlar ilk eklediğimde orada çok değerli kalemi güçlü Şair’in şiirime yapmış olduğu eleştirileri hiç unutmam ve bu eleştiriler bana ışık olmuştur.İşte o günlerden bu günlere kadar geldik.O arkadaşlarıma buradan tekrar teşekkürlerimi yolluyorum.

A. SARGIN: Şiir ve Edebiyat çalışmalarınız nasıl gidiyor? Bu alanda Neler yapıyorsunuz?

M. ASLAN: Edebiyat çalışmalarım İzmir’de Karşıyaka’da her pazar günü yapılan SEVGİ ŞAİRLERİ GRUBUNA katılmakla, bol bol kitap ve şiir okuyarak değerlendiriyorum şimdilik yapabilileceğim bunlaradn ibaret. Şiir şölenlereine katılıyoruz,internet sitelerinde şiirlerimizi paylaşıyoruz.Şiir yorumları ve eleştirilerle şiiri güzelleştiriyoruz.

A. SARGIN: Meryem Hanım, Bunların dışında söyleyeceğiniz şeyler var mı? Yozgatlı Hemşehrilerimize mesajınız?

M. ASLAN: Tüm Yozgat’lı Hemşehrilenize İzmir’den gönül dolusu sevgilerimi, selamlarımı ve hürmetlerimi yolluyorum. Saglıklı ve güzel düşünceler içinde olmanızı dilerim...

A. SARGIN: Meryem Hanım, Röportaj için İleri Ailesi adına teşekkür eder çalışmlarınızda başarılar dileriz.

M. ASLAN: Ahmet Bey, asıl ben teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim. Tüm İleri Çalışanlarına selamımı ulaştırmanızı rica ederim. Yozgatlılara da selam ve saygılarımı yolluyorum.

RESİMDEKİ HUZUR

Ağır sızılar başlar
Suskunluğumun hücresinde,
Ses vermez bana duvarlar
An gelir…

Zavallı hâllerim
Pusunca bir kuytuda
Gecelerimin Zühal Yıldızı
O resimdeki gülüşün
Alır götürür karamsar ruhumdan,
Buz tutmuş acılar erir,
Güneş olurum…
An gelir…

Gülistanda ötüşen kuşları dinler gibi
Huzur bulduğum,
Dalıp gittiğim,
O resimdeki gülüşün
Çıkarır beni hüzün bağı içimden
Gelinciklere eş olurum,
An gelir…

Bakmaktan şehla olsa da gözlerim
Hasretin yollarında,
Gark etse de sevdanın bir yudum suyunda
Bilirim vurdumduymaz bu felek.
Kanatır, tüketir alır da ömrümü.
Aldırmam,
Varsın yaksın yüreğimden…
O resimdeki gülüşünle
Canlanır bendeki sen
Umuda gülüş olurum,
An gelir...
Meryem ASLAN

ZÜLEYHA OLMAK

Kutsadı kalbimi sevda mabedi
Bir yâr sevmişim ki gözleri suzan
Sinemde türküsü çalsın ebedi
Bir yâr sevmişim ki yüreği ozan

Uğruna cansuyu dökesim gelir
Gönlüne lav olup akasım gelir
Bağrına karanfil dikesim gelir
Bir yâr sevmişim ki baharı hazan

Geceyle bitmedi derdim söyleşim
Yıldızlar şahittir kanlıdır yaşım
Bahtımdan karadır yazmalı başım
Bir yâr sevmişim ki ruhumda gezen

Yanardağ içinde küldür döşeğim
Yoruldu yüreğim,sabır beşiğim
Önüm de uçurum bak düşeceğim
Bir yâr sevmişim ki mezarım kazan

Yunus’ça dillendim şiirler yazdım
Veysel’le yoruldum gurbeti gezdim
Züleyha’n oldum da hasreti sezdim
Bir yâr sevmişim ki sevdası hazin

Meryem ASLAN

ÇARE SENDE

Karanlık gecede düştüm deryaya
Salacaksan gemileri sal gayri
Sazımla hasreti dinlettim aya
Geleceksen türkülerle gel gayri

Sensizliğim sanki işkence yeri
Işık da sızdırmaz pencereleri
Kanlı yaşım vurur camdan içeri
Bileceksen bu kadrimi bil gayri

Dünya kasvetinden unuttum düşü
Onulmaz çareye gömdüm bu başı
Geceler ufkumda görmez güneşi
Güleceksen güneş gibi gül gayri

Baharda hazanla sürüldü bağım
Bir bir dökülüyor umut yaprağım
Dertleri bitiren kara toprağım
Sileceksen gözyaşımı sil gayri

Derdini yüklenmiş gönül dağlarım
Elalem keyfinde ben hep ağlarım
Bir çavlanım sanki akar çağlarım
Alacaksan yüreğine al gayri

Bitir ayrılığı açılsın yollar
Hasreti bırakıp sarılsın kollar
Vuslat güneşinle sevinsin güller
Dalacaksan hülyalara dal gayri

Meryem ASLAN

GELECEĞE AKLIN YARIŞI

Çaresizliğin bulutları
Gözlerinde bir çocuğun
Islatırken geleceği
Ümit karası yıldızları
Sayabilir misiniz?
Düşünüyorsunuz
Neden ki!
Çok mu yoksul gönlünüz?
Ya da rahat yeriniz?
Yakacak bir mumda mı kalmadı
Yazık!

Öyle ya!
Siz tanımıyorsunuz?
Sürgün yüzlerin kan rengini
Dar geçitlerden
Hayata damlayan düş terini
Kaderin güz gülüşünü
Nereden bileceksiniz?
Serin gölgenizde
Güneşin kavurduğu yarınları!

Bak çocuğun
Yırtık göklere saldığı
Uçurtmasında vurulmuş sevinci
Gör!
Bu kavga senin bu kavga benim
Çocuklar bizim
Baktığımızı görmek vakti
Haykıralım evrenin savaşına
Düşlerimizin gerçeğine
Kurşunların ardına düşelim
Güzel dünya için
İnsanca yaşayacak çocuklar için
Sesimize,
Yüreğimize karışın
Barışa ışık yakın
Ay yıldızımıza yakışın
Geleceğimiz
Umudumuz
Onurumuz
Yarınların aydınlığı için
Yarışın

Meryem ASLAN

HAYRA ALAMET DEĞİL

Bir yağız at ki aşk, sırtında mor dağların
Toz duman arasında,
Şaşkın mı şaşkın yönü yelesinde rüzgârın
Efkâr ötesi efkâr gizleniyor sesinde
Sancılanır da özlem çığlaşır
Biner üstüme üstüme
Bulutlar dolanır umudun ayaklarına
Ey güneş neredesin
Karanlıklar içindeyim
Şimdi ben kemik değilim et değilim
Hayra alamet değilim

Hoyrat fırtınalar bile bozmuş yeminini
Süzülür de bir martı kanadında
Çırpınır biçare yakamoz göğsünde
Peyzaj ağlar derya inler
Ey tutsak güvercin neredesin
Umutsuzluğa isyan içindeyim
Şimdi ben kemik değilim et değilim
Hayra alamet değilim

Neden siyah yediveren güllerim neden
Hicran kuyularının suyu zakkum
Neden ellerimde kanlı makas neden
Yürek otağında gönlü yaralım
Bir bak
Hasretle sevişen cinnetin dertli gözünden
Sevdam kıyamet yeri öpüşleri Uçurum
Vurur beni günah namlusundan
Ey yağız atım neredesin
Kör düşler içindeyim
Şimdi ben kemik değilim et değilim
Hayra alamet değilim

Meryem ASLAN