- 813 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şimdi Sıfırdan Başlamalı
Kaygı neydi? Çiçeği burnunda bir genç için, geleceğe dair büyük endişelerinin olması nasıl bir duyguydu?
Her insan doğduğu andan itibaren bir bireydir, bir canlı, sorumluluk sahibi ve hak sahibidir. Geçmişten bugüne, değişimin baş gösterdiği bir dünyada globalleşme hızla devam ediyor. Çağımızın büyük eksiklerinden saydığımız gençlere yönelik kampanyalar yetersiz kalmakta. Bilgilenme ve bilgilendirilme açısından kaygılar öne çıkmaktadır. Ki, bunların da dışında gençlerin yanlış bölgelere sürüklenmesi yeterince büyük bir problem olmaya başladı.
Sıradan olmaktan çıkan birtakım sorunların, ülke genelinde yarattığı kaoslar, üzerimize bulaşıcı bir hastalık gibi sıçramaya devam ediyor. İsmi koyulmuş ya da koyulmamış her tür olayın kahramanı gençler olarak gösterilmeye çalışılıyor, bu bir acımasızlıktır. Gerçeğe döndüğümüz an yüzümüz ekşiyecek diye uyanmak istemiyoruz kimi zaman. Bu şekilde nereye kadar devam edecek bu sorunlar?
Alkol krizi, uyuşturucu krizi, fuhuş krizi, TERÖR KRİZİ… Sonu gelmek bilmeyen yüzlerce sorun ve yanında getirdiği kötü tablo! Bir anda durdurulmaz ki bunlar, denileceğine yavaş yavaş azaltma yöntemi ve bilinçlendirme yöntemi devreye konulsa, bakın süper olacak. Bizler demiyoruz ki, hiçbir şey yapılmıyor diye. Lakin alınan önlemlerin ve gençlerin doğruya yönlendirmelerinin eksikliğinden söz ediyoruz. Eğitim konusunda birçok proje öne sürülüyor ve üzerine gün geçtikçe yenileri ekleniyor, harika! Diğer yandan ırk kavgaları ortaya atılıp kafa bulanıklıkları yaşatılıyor. Cahil bırakılmaya çalışılan daha küçük yaştaki çocukların beyni yıkanmaya çalışılıyor.
Kimsenin istemeyeceği bir durum olan savaş hali yaratılmak isteniyor. Halkın, özellikle de gençlerin buraya eğilimi sağlanmaya çalışılmakta ve kıyamet ordusu gibi savaş eri yetiştirilmekte. Ne için peki? Ülke, üzerinde yüzyıllardır birlikte kardeşçe yaşanılan bir vatan iken, şimdi gençlerin kandırılıp kışkırtılmasıyla, anarşist bir toplum haline getirilmek isteniliyor.
Bazen durup düşünüyorum da, ben de bir gencim ve her şeyin farkındayım. Güzeli ve güzel bir geleceği istiyorum, ki bütün gençlerin kanı hızlıdır ve hepsi aynı düşüncededir. Peki neden kanıyorlar bu canavarların iğrenç planlarına? Hayatı dolu dolu ve başarılarla güzel kılmak varken neydi yapılmak istenen?
Atalarımızın kardeşlik türküleri dinletilirdi bize okulda, tüylerimiz kabarırdı. Daha çok değil düne kadar yine bir türkü dinledim, fakat bu kez evladı için ağıt yakan bir annenin, acılı türküsüydü. Gözlerimi alamadım üzerinden, ağlarken izledim ve gözümden öylesine bir yaş fışkırdı ki, lanet üstüne lanet yağdırdım!
Yüzyıllarca nasıl omuz omuza, kardeşçe yaşamışsa bu millet ve her şey nasıl yeni nesil içinse, şimdi de öyle olmalıydı. Bu anlamsız iç çatışma otuz yıl öncesiyle başladı ama kardeşlik yüzyıllardır süre gelmekteydi. Bitmenin zamanı gelmişti artık bu soytarılığın, sıfırdan başlamalıydı tekrar atalardan kalan miraslarla. Eğitime kulak vermeli bu genç toplum, doğruya yönelmeli. Bilinçlenmeli, bilmeli hangisi güzel, hangisi çirkin. Hayatı dobra dobra yaşamak gerekir, tadında ve kavgasız. Böylesi güzel bir topluma da yakışan budur. Üstüne geçirilmeye çalışılan siyah bezi yırtıp Al-Beyaz ı giymeli her genç. Bu ülkenin asil olanı kendini bilenidir.
Bizler çok iyi biliyoruz ki, dayanışma ve adalet her şeyden üstündür. Gençlerin kalem tutan elleri kirlenmesin isteriz. Bir genç toplumcu olarak, bu vatana sahip çıkmak vazifemizdir diyorum. Bu vatana ihanet değil, bu vatana başarı yakışır. Biz ve bizim gibi düşünen böylesi gençler olduğu müddetçe de bu milleti, kendi içimizden de olsa kimse deviremez.
Vatanımın bütün güzel insanlarına saygı ve sevgilerimle…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.