İzmir yazıları 1…
Böylesine güzel bir akşam dünyanın başka neresinde görülebilir bilemiyorum. Yıldızlı, bulutlu bir gökyüzü. Dolunay ikisinin ortasında. Rüzgar minicik, yüzünü yalıyor. Yerler çamur, ve yağmurla karışmış toprak kokusu… Size bu şehri sevmemem için bir sürü boktan sebep sayabilirim; ama kusura bakmayın her şeye ve herkese rağmen seviyorum bu şehri.
**********
Bu yazıyı yazan arkadaş ne Ertuğrul Özkök, ne Sezen Aksu ne de Yılmaz Özdil kadar İzmirlidir. Bu arkadaş ‘İzmirli olmak’ isteyen bir arkadaş… Yarı dağlı, yarı kırlı ve yüzüne bol su çalan bir delikanlı.
**********
Beş yıldır bu şehirdeyim ve artık zamanı geldi: İzmir ile ilgili yazı dizisi yazmaya…
Hadi gelin başlayalım İzmir’i neden çok seviyor bir İzmirli…
**********
Dakika bir gol bir. En başında şunu bilmelisin; İzmir sevilmez, İzmir bir tutku biçimidir. Ama biz hadi başkalarına ayıp olmasın diye ‘sevgi’ diyelim.
İzmir’i İzmirli olmayan,, hatta İzmir’e hiç uğramamış birisi bile sever. Sen içindeysen, hiç olmazsa mahçup olmamak için seversin.
Varsa bulun gelin çaylarınız benden. Dünyanın neresinde denizin neredeyse üstünde çayı 1tl’ye içebilirsin? (bu rakam son zaman istatistikleri göze alınmaksızın verilmiştir. Amma velakin en fazla 50 kuruş artış vardır bu da mükemmeldir.) Pasaport denilen bölgede, çayını içip boyozunu yemediysen kusura bakma İzmir’e hiç gelmemişsin.
Boyoz dedik madem devam edelim. Yine dünyanın neresinde bu kadar basit ve sıradan bir yapıma sahip olup da değme lezzetlerin üzerinde tutulan bir besin maddesi vardır? Ben ne arkadaşlar biliyorum ülkenin bilmem kaç kilometre uzağında oturan ailelerine bundan tattırmak için kargoyla gönderdiklerini.
Bira… Kusura bakma, öyle kara şanzıman değil o. İndirgeyemezsin o kadar basite! Nice ünlüler işi gücü bırakıp tüm günün yorgunluğunu atmak için bira-midye götürmek uğruna İstanbul’dan İzmir’e geliyorlar. (misal Burak Özçivit. Kaynak: Facebook sayfası)
Öyle düzen, intizam falan filan aramayacaksın buralarda. Bırakacaksın hayatı akışına, rahat olup, kul(cool) takılacaksın. Kusura bakma sırayla binilsin diye beklersen ESHOT’a adam önüne geçiverir, ayakta gidersin bir saat.
Konak’tan 2000 kişiyle binersin vapura, Karşıyaka’da 350 kişiyle inersin vapurdan. Arada kalan rakama sıkışan kişilerin akıbetini hiç sorgulamamalısın.
İnciraltına indin. ‘Ne yapacağız yahu?’ diye düşünmeyeceksin. İki üç salaş balıkçıdan birisine çöküp balık ekmeğini götüreceksin ve ardından da HACI’nın yerinde Okey’e döneceksin.
Bostanlı’dasın ya da Yalı’da… Öncelikle zaten bu bölgelere gitmeden önce gerekli hormonal düzenlemeni yapmalısın ya da yaptırtmalısın. Gelmişsin zaten toprak kokan şehrinden gurbet ellere, iklimini, kimyanı kaybetmeyeceksin. Direneceksin. Nefsine hakim olacaksın. Tamam, hakim bey nefsi müdafaa verir, ama sen yinede kendine hakim olacaksın.
İzmirlisin, yerlisisin, soyun taaa İyonyalılara kadar dayanıyormuş gibi yapmalısın. Ne zaman mı? Kordon da herhangi bir mekanda takılıyorsan.
Bir kere kardeşim herkesin yeri belli bu şehirde, adam olacaksın, akıllı olacaksın. Rock müzik mi seviyorsun sokağın belli? Alternatifçi misin sokak orada? Popçu musun dükkanlar belli… Şair yazar kimlikli misin, üstadın sokağı orada. Tiki misin, fiyat listeli sokak orada… Yani amca oğlun kayboldu mu hiç korkma, gidebileceği yer belli zaten. Aksini denerse de zaten zift kokan keskin bakışlara dayanamaz yine yuvasına döner…
Sanayiymiş, ticaretmiş, sektörmüş, yapıymış, mimariymiş, çevre düzenlemesiymiş, ulaşımmış, işsizlikmiş, gelişmeymiş, körfezin kirliliğiymiş vır vır vır, dır dır dır… bu tarz şeylere kafa yormayacaksın. Ne işin olur senin! Sen tüm olumsuzluklardan olumluluk çıkartacaksın ve bunu da eşine dostuna empoze edeceksin.
Yaz olur kış olur fark etmez. İster kar yağar, ister sıcaktan kavrulur. Bir mekana gidiyorsan mutlaka önceliğini dışarıdaki masalardan birisine vereceksin. Derin iç çekişler olmadan tat alamazsın çünkü.
Bu şehir erkekler için ‘havası parfüm kokuyor’u ifade eder, kadınlar içinse ‘şampiyon belli ikinci kim’i…
Nereli olursan ol, nereden geldiysen gel. Artık sende bir İzmir kızısın. Memleketine döndüğünde seni Afrodit gibi karşılayacaklardır unutma. Değişmelisin, değişime geçmelisin. İyonya soyundan gelen ablalarına ya da kardeşlerine dikkatlice bakmalısın, onları örnek almalısın kendine. Hemen, hemen revize olmalısın.
Erkekler… Ah erkekler! Dediğim gibi bazı noktalarda nefsi terbiye imtihanlarına girmek zorunda kalıyorsunuz. Ama İzmirli bir erkek her zaman geçer o sınavı, sakın ha unutma!
Bindiğin ESHOT hangi güzergahlardan geçiyorsa mutlaka o semtin takımını tutuyor olmalısın. Bazen Altaylı, bazen Göztepeli, bazen Karşıyakalı ve tabiki de Bucalı. Altınordu ve İzmirspor’u da, Kemalpaşa ve Torbalıspor’u da muhakkak tutmalısın. Yoksam… Bu aralar Bornova Belediye’de fena değil hani…
İstanbul’da neymiş vapurdayken martıya simit atılırmış, o kaparmış, sen sevinirmişsin falan filan. Bırakın bu romantizm ayaklarını. İzmir’de de olduğunu söyleyen İstanbul özentisidir. Beş yıldır beş bin kere bindim o vapura yahu, sadece bir kere amcanın biri niyetlendi atmak için, o da tam atıyordu, son anda göz göze geldi simitle, sonra lüp diye indirdi mideye. (beş yıllık araştırmalar ve gözlemler sonucu.)
Kendine İzmirliyim diyorsan, otobüse ESHOT diyeceksin ve onun açılımını bilmeyi bırak merak dahi etmeyeceksin.
ESHOT dedik de, yine dünyanın neresinde vardır bu kadar çok otobüs aşkı. Aşklar otobüs de başlar ve başladığı yerde biter. Bu bir racondur. Ramiz Dayı kariyerinde bile yoktur ESHOT’larda kesilen raconlar.
************
Bak yine döndük dolaştık aşka geldik. Doğrudur İzmir’de Aşk’ın yeri çok farklıdır. Onu da bir sonraki yazımıza saklayalım…
Ne yaptık şimdi? Övdük mü sövdük mü? İşte tam da bu nedenle seviyoruz İzmir’i… Zihnimizi boşaltıp, dünyamızı güzelleştiriyor.
Güzel olan her şeyi zaten severiz. İşte İzmirli bir dostun farkı tam da burada devreye girer: O, boktan olan her şeyi sever, sadece İzmir’de…
Doğuşan IŞIK
YORUMLAR
İZMİR......GÜZEL TÜRKİYENİN AKCİĞERLERİDİR......buraya yerleşmekten burada yaşamaktan....ben izmirliyim demekten gurur duyuyorum.....güzel ve çok hoş bir anlatım...bekliyoruz yazılarını....saygılar
Doğuşan
Slm. Arkadaşım, İzmir yazıları diye başlığı görünce çok heyecanlandım. İlgimi çekmiştir hep, yaşadığın yerleri yazan yazılar.Bu, bir de İzmir olunca kaçarmı hiç. İzmir özgürlüktür, nefes almaktır. Çağdaştır, çağdaşlığı kadar saygılıdır her düşünceden insana. Onu seven herkesi kucaklar, ayırt etmez filan memleketli diye.Anlattığınız gibi simit ve boyozun tadını başka hiçbir yerde bulamazsın.Kıbrıs'a simit boyoz gönderiyorum.Kızları güzelliği ile ünlüdür.Benim de bir şiirim var Kızlarıyla bir başkadır İzmir'im diye.
Bu güzel yazını alkışlıyorum arkadaşım.
Gümüldür'den sevgiler.