- 685 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SERGİ DÖNÜŞÜ
2/11/2010
SERGİ DÖNÜŞÜ
Dün akşam bir arkadaşımın da katıldığı mozaik sergisine gittim. Çok güzel bir sergiydi. Konusu İstanbul, katılan sanatçılar kendilerine göre yorumlamışlar güzelim İstanbul’u. Ortaköy camii, galata kulesi, martılar, gizemli bir kadın, kapalı çarşı, boğaz köprüsü ilham vermiş sanatçılara. Rengarenk mozaikler insana farklı duygular yaşatıyor. Bu güzelliklerle ruhum kanatlanmış olarak çıktım sergiden.
Kabataş’a indim Kadıköy vapuruna binmek üzere. Kadıköy vapuru için anons yapılıyordu kalkıyor diye. Neyse koşarak yetiştim. Son anda beni ve benim gibi birkaç kişiyi alan vapur kalktı. İçeri girip oturduğum sırada telefonum çaldı, arayan annemdi, ona Kadıköy vapurunda olduğumu söylediğimde, karşımda oturan bir hanım “aaaa, yanlış binmişsiniz, bu ada vapuru” dedi.
Şaşırmıştım, gülsem mi halime, yoksa kızsam mı bilemedim. Nasıl yapmıştım böyle bir hatayı diye kendimi sorgularken fark ettim ki, aslında vapura binerken ışıklı levhaya bakmıştım, görevliye de sormuştum, verilen cevaplara güvenip aceleyle kendimi vapura atmıştım. Kızıma telefon edip durumumu anlattığımda, gülerek “anne dikkat et seni Çınarcık’ tan toplamayalım” diye dalga geçti benimle. Haklıydı elbette, bende kendimi “köyden gelmiş şehire, şaşırmış birdenbire” durumunda hissediyordum. Uzun süre hiçbir şey yapmadan öylece oturmak durumundaydım. Neden böyle bir şey yaşamıştım, neyi öğrenmem gerekiyordu. Bunun bir nedeni olmalıydı ama neydi bu?
Ben bir sürü şeyi çabucak yapmayı seven, aceleci biriyimdir, acaba durup sakinleşmem mi gerekiyordu? Kendimi dinlemeyi azaltmış mıydım? Yoksa hayatımı tümüyle ben kontrol ediyorum zannına mı kapılmıştım?
Yoksa yorgundum da dinlenmeli miydim? Bu sorular kafamı meşgul ederken, aslında yapmam gerekenin kendimi rahat bırakmam olduğunun farkına vardım birden. Bakalım bu yolculuk bana ne sürprizler hazırlıyordu…
Bu farkındalık beni rahatlattı, sır çözülmüştü. Olana güvenebilmek gerçekten insanı rahatlatıyor.” Her şeyde bir hayır vardır” anlayışının özünde bilgelik yatıyor bence. Kendini akışa bırakmak, bunu yapabilmek hele bu şehir karmaşasında yaşarken hiç kolay değil. Bunları düşünürken 40 dakika geçivermiş bile.
Vapur Kınalı ada’ ya yanaştı, indim. Terk edilmiş bir yer sanki, vapurdan inen birkaç kişi acele adımlarla evlerine giderken, biz –yanlış vapura binenler-dönüş için motor iskelesine yöneldik. Yarım saat sonra Bostancı’ya bir motor vardı.
Bunu öğrendikten sonra sahilde biraz yürümeye karar verdim. İşte o zaman neden bunu yaşadığımı anladım Hava serin ama sakin, gökyüzü yıldızlarla doluydu, dalgalar bana serenat yapıyordu sanki. Sahilde yalnızdım, ayak sesimi duyuyordum denizin sesinin yanında. Palmiye ağaçlı yolda yavaşça yürürken düşündüm; ben eskiden karanlık boş bir yolda yürümekten çok korkardım, kendi ayak sesim bile ürkütürdü beni, tüylerim diken diken koşar adım oradan uzaklaşırdım. Şimdi ise keyifle bu yalnızlığın, sessizliğin
tadını çıkarıyor, bu güzelliği yaşadığım için şükrediyordum. Sadece bana özel bir geceydi bu yaşadığım, bir armağandı.
Ben bunu böyle algılıyordum, sonra motor saati geldi, iskeleye gittim, diğerleri de geldi. Yüzleri asık, kaybettikleri zaman için kızgın ve öfkeli görünüyorlardı. Motor beyaz dalgalar çıkararak ilerlerken herkesin aynı olayı nasıl farklı gördüğünü ve tepki gösterdiğini düşündüm. İşte o zaman seçimlerimizin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Ben bana sunulanı almayı seçmiştim, motor Bostancı’ya yaklaştıkça ışıl ışıl İstanbul bana göz kırpıyordu, kalbimdeki minnet duygusu ise büyüyordu. Kısacık bir zaman –bir saat-dilimi, bana ne müthiş güzellikler yaşatmıştı, ben bunu asla planlayamazdım.
Mutluluk içimizde ve hayat sürprizlerle dolu, bilene….
Şahika Bozkuş/Göztepe
YORUMLAR
Şimdi ise keyifle bu yalnızlığın, sessizliğin
tadını çıkarıyor, bu güzelliği yaşadığım için şükrediyordum. Sadece bana özel bir geceydi bu yaşadığım, bir armağandı.
Ben bunu böyle algılıyordum, sonra motor saati geldi, iskeleye gittim, diğerleri de geldi. Yüzleri asık, kaybettikleri zaman için kızgın ve öfkeli görünüyorlardı. Motor beyaz dalgalar çıkararak ilerlerken herkesin aynı olayı nasıl farklı gördüğünü ve tepki gösterdiğini düşündüm. İşte o zaman seçimlerimizin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Ben bana sunulanı almayı seçmiştim, motor Bostancı’ya yaklaştıkça ışıl ışıl İstanbul bana göz kırpıyordu, kalbimdeki minnet duygusu ise büyüyordu. Kısacık bir zaman –bir saat-dilimi, bana ne müthiş güzellikler yaşatmıştı, ben bunu asla planlayamazdım.
Mutluluk içimizde ve hayat sürprizlerle dolu, bilene….
Poztif insanlar geç ulaşsalarda gidecekleri yere, aldırmazlar , gördükleri o güzellikler önemlidir güzel gönlü olan insanlar için,zamaınn geçtiğine aldırmazlar ki...
Pozitif kalemden okumak güzel di yaşadığı güzel günü, tebriklerimle...
saygılar efendim...