BİR ÖZLEMDİR KÖYÜMÜZ 2

• 28 Kasım 2010 Pazar 21:49:22

Kahvenin önünde demli bir soluklanmanın tadını , doyasıya edilen sohbet tamamlar.Burada dünyanın her konusunu konuşulurken duymanız mümkündür.Çözümler üretilir, sorunlar tüketilir , bazen de yeni sorunlar çıkartılır. Ağzı laf yapan, hemen herkes bildiği ya da bilmediği her konuda bir şeyler söyler karınca kararınca.

Kahvenin önünde fazla oturmak iyi değildir. İsterseniz biraz daha ileriye gidelim. Yol ikiye ayrılır yirmi metre sonra. Aşağı taraftaki yoldan giderseniz kadınların kına yaptığı alana denk gelirsiniz. Şimdi tam buraya gelmişken düğün merağından söz etmemek olmaz. Köylümüzün kadınları düğüne oldukça meraklıdır. Belki her yerde böyledir bilemem ama bizim köyümüzde bazen bir gecede üç düğün olur , üçünün de seyircisi bulunur. Sırtına bindirdiği bebeğini alıp düğüne gelen mi ararsınız, çocuğunu elinden sürüyerek götüren mi yoksa evlenecek yaşa gelmiş kızını , süsleyip püsleyip görücüye çıkaran mı? Hepsi bulunur bu gecelerde. Ayrıca erkek düğününü de izlerler bundan sonra. Aynı yolun devamında Kırık Kuyu bulunur birkaç yüz metre sonra . Adına bakıp da aldanmayın. Ancak yağmur suyuyla dolardı eskiden. Şimdilerde ağzına kadar çöp dolu. Sağlı sollu zeytinlikler bile köylümüzün Amik Ovası’na , her türlü ürün hasadına engel olamaz.Yaz geldi mi mesken tutar beden işçileri ovayı. Çünkü düşünmeden yapılan çocukların ya evlilik çağı gelmiştir, ya da türlü ihtiyaçları vardır dizi dizi. Eskiden buralardan eşek bile zor geçerken şimdi arabayla gitmeniz mümkün. Ne diyelim. Allah devlet babaya zeval vermesin.

Asfaltı takip edip sola dönerek tam tepenin başına çıkarsanız, rüzgarın en şiddetli estiği yerlerden birine ulaşırsınız. Gelin burada da soluyalım can katan havayı ama akşam üzeri. Harami İni denilen bu bölgenin esas tadı burası değildir elbette.640 adım yürüseniz cennetten bir görüntüyle karşı karşıya gelirsiniz. Tarihe tanıklık etmiş koca çınarın gözyaşları, aynı zamanda canı olmaktadır, kayaların içinden akan su. Derler ki bu çınarın kolu eskiden dağa değermiş. Gençler oradan üstüne çıkarmış. Şimdi kesile kesile küçülmüş biraz ama yine de altına bir evi sığdırmak mümkündür. Bu suyun çok güzel çayı olur. Yalnız buraya ulaşımın biraz yorucu olması onu öksüz bırakmaktadır. Yoksa ayrılmak istemeyeceğiniz kadar hoş bir yerdir. Ayrıca etrafındaki narlıklara kattığı can ve bostanlara verdiği hayat da ayrı bir hoşluktur.

İsterseniz bu gece de burada sabahlayalım. Hep istemişimdir bunu.
28/11/2010
Antakya / Hatay
Sofular Köyü
Mehmet Ali Türkan