- 983 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÖĞRETMENLER GÜNÜMÜZ
Eskiden Öğretmene ”Muallim”,Öğretmen yetiştiren okula “muallim mektebi” denirdi. Ülkemizde Öğretmen Okulu ilk kez 16 Mart 1848 de açıldı. Osmanlı Tarihi gelişimiyle, Cumhuriyet dönemi ile daha da modernleşti. Sendikalaşma hareketleri Öğretmenlerimizi ne yazık, 3 gruba ayırdı, Milli Eğitimimiz bize göre biraz, Siyasallaştırıldı da diyebiliriz…
Milli Eğitimde baş Öğretmen Atatürk ulusal kurtuluş savaşında gösterdiği etkinliğini hep övmüştür.“Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak Öğretmenlerdir” sözüyle Öğretmene verdiği önemi, duyduğu saygıyı en güzel bir biçim de belirtmiştir…1981 yılında ise; Öğretmenler gününün her yıl 24 Kasım da kutlanması kararlaştırılmıştır… Yılda bir kez Öğretmenler gününde Öğretmenin toplum içindeki yeri değeri belirtilir, sorunları dile getirilir, yaşlılar anılır, gençlerimizin yetişmelerine katkılarımız anlatılır, mesleğe yeni girenlerde “Öğretmen andı içerek” göreve başlarlar…
Öğretmen yapıcı ve hoşgörülüdür, insan haklarına saygılı, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisi ile dolu kişidir… Öğretmen sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır, bizi doğruya yöneltir… Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır, Öğretmen her alanda yenileşmeyi savunur, gerçekleri anlatır, beceri ve yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca yetiştirir, ama bazen mum misali erir, çevresini de devamlı aydınlatır…
Bana göre toplumun mimarları eli öpülesi öğretmenlerimizdir. Çile dolu hayatlarımız vardır… Hatalı arkadaşlarımız yok mudur, vardır elbet. Teftiş ve denetim sistemi ile çürük elmalar her meslekte olduğu gibi ayıklanır, dışlanır… Bu da yanlış eğitim politikaları ve hastalıklarıyla, ekonomik nedenlerden de olmuş sonuçlardır. Son Şurada alınan hatalı bazı kararlar umarız düzelir… Öğretmenlerinin değerini bilen bazı öğrencileri onu baş tacı eder, bazen de toplumun değer yargıları içinde az maaş aldıkları için hor görülür, dışlanmaya çalışılır, belki de paranın, sermayenin gücü ile ona her dediğini yaptırttığını sanan bazı uyanık işadamı tipleri ve siyasilerde çıkabilir. Onlar küsmezler. Beklerler… Kendisini yetiştirenlerin Öğretmenleri olduğunu unuturlar… O yine de ayakta dimdik durur, Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı olarak, İstiklal marşı şairimiz M. Akif ERSOY un safahat şiir kitabındakine uygun asımın neslini yetiştirme idealini öğrencilerine ve halkına vermeye çalışır… İlinin sorunlarına çareler aramaya, gerçekleri açıklamaya, mesleki eğitime, yöresel sanata olan üretimi artırıcı çalışanlara karşı projeler üretir, siyasilere söylediği çözüm çarelerine yıllardır ne yazık ki bir çıkış yolu bulamasa kırılır, boynu bükük beklerler…
Bazı arkadaşlarımız da taşıdığı sorumluluk nedeniyle sivil toplum temsilciliklerinde öncülük eder paralar harcar, dar kalıplı düşüncelerle mücadele ederler, yeterli maddi destek bulamadığından sadece il içinde, ilçe merkezlerinde bir şeyler yapma telaşında çırpınır dururlar, bir kanadı kırık kuş misali… Öğretmen marşını söylerken gözü dolan birçok değerli meslektaşlarımı saygıyla anıyorum, hasta olanlara acil şifalar diliyorum, hayatta olanlara da yılmadan ışık vermelerini gönülden dilerken, bir ve beraber olmalarını Allahtan niyaz ediyor, bu mutlu günününüz de bir şair S.Teltik arkadaşımın dizeleriyle yazımı bitiriyorum…
------------- Sevdim seni derinden,
Tutun benim elimden,
Anlar benim dilimden,
Sevgili öğretmenim.
------------------------------Oku, yaz, öğren dedin,
Durmaksızın didindin,
Mutlu günler vaat ettin
Sen bana öğretmenim.
--------------------------------------------------------------------Ben gülersem gülersin,
Durma çalış, sen dersin,
Başarılar dilersin,
Daima öğretmenim…
YORUMLAR
PERİ BACASI 50
SİZİ KUTLARIM.
İSPARTA GÜLÜ.