- 1207 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ÖZLEMDİR KÖYÜMÜZ 1
Hatay’ın merkeze bağlı Sofular köyü şehre 13 km uzaklıktadır. Güneyden Harbiye ve Yayladağı yolunu takip ederek 15 dakikada ulaşmak mümkündür. Ana yoldan ayrılıp köy sınırları içine girince sağlı sollu zeytinlikler selamlar sizi önce. Yolun hemen kenarındaki sumaklar, böğürtlenler, bademler, alıç ağaçları doğal süsüdür yolculuğunuzun.İncirler, cevizler yola kolunu uzatmış size merhaba demektedir kendi dilince.Köye dönen yolun ilk tümseğini çıktığınız zaman rüzgarın değiştiğini hissedersiniz. Sağ tarafta biraz uzakta selviler ve meşelerin bekçilik ettiği mezarlık geçmişinizi hatırlamanızı sağlar.İçinizden geçen fatiha dilinize dökülür. Köyün batıya bakan kısmından girersiniz. Tam tepede birkaç dakika durup seyretmemek olmaz. Çünkü özleminizi gideren görüntü artık karşınızdadır. Tepenin hemen sağında eğitim yuvası okul sitemli sitemli bakmaktadır size pembe rengiyle. Okumaya verilen önemin azlığınadır okulun isyanı. Zeytinliklerin içine kurulmuş rengarenk evler , yokuş aşağı arabanızı kovalayan köpekler, yorgun bedenlerini taşımakta zorlanan köylü kadınları bir bir gösteri yaparlar yolunuzda. Tepeden aşağı süzülüp sola dönünce, pembenin her tonunu , hiçbir ressamın boyayamayacağı güzellikte sunan keçiboynuzları, yolun her iki tarafında tak kurmuştur size. Eskiden kuş cıvıltısından geçilmeyen , alt taraftaki incirlikler artık bir mahalle olmuştur. Solunuzda yola sıfır evleri geçerek yakaya davranırsınız.Artık iyice köyün içine girmişsiniz demektir bu.Yolunuzun sağı oldukça sarp olduğundan oldukça dikkatli davranırsınız bir kaza yapmamak için.Yeleken ismiyle anılan ve köyün otogarı diyebileceğimiz yere ulaştığınızda alt tarafa bakmadan duramazsınız.Yıllarca ve hala köyün su ihtiyacını karşılayan tarihi çeşmeyi ve derenin içinden fırlayıp tepeye ulaşmaya çalışan kavakları görmeniz mümkündür. Eskiden zeytinyağı çıkarılan mengeneden geriye kalan birkaç kalıntı, uzaklardan iç çekmektedir eski günlerine. Rüzgarı hissetmemeniz mümkün değildir.. Çünkü böğrünüze böğrünüze vurur, derdini anlatmaya çalışır gibi köylünün.Kartal yuvasını andıran trafonun dibinden karşıdaki dağı seyredersiniz çömelip rüzgara karşı.Keskin virajdan tam döndüğünüz yerden direkt giderseniz düğünlerin yapıldığı Köyün İçi’ne varırsınız ya da camiye.Direkt gitmeyip sola devam ederseniz şimdilerde köyün meydanı olan kahvelere ulaşırsınız iki yüz metre sonra.Artık, soluklanma , selamlaşma ve yorgunluğunuzu giderme zamanıdır. Ya bir bardak çay ya da demli bir çay tadında bir sohbetle…
Mehmet Ali Türkan
27/11/2010
SOFULAR KÖYÜ
ANTAKYA/HATAY
YORUMLAR
murat gümüş tarafından 12/3/2010 10:47:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
hocam sizin bütün yazılarınızı hayranlıkla okuyorum çok başarılısınzı.