İTİRAZ EDİYORUM

• 27 Kasım 2010 Cumartesi 15:51:30

Adamın biri, binde bir olan huysuz ve geçimsiz bir bayanla elli yıl yaşadıktan sonra ölmüş.Ahirette
gerekli işlemler yapıldıktan sonra"Elli yıl cehennemde kalacaksın."demişler.Adam ,hemen itiraz etmiş:
"İyi ama ; dünyada geçen elli yılım neden sayılmıyor? İtiraz ediyorum."demiş.
***
Toplum,yıllardır cehennem azabı çekiyor.İşte örneği:
-Alooo!
-Buyuruuun! Burası uzay 99.Ben perde önünde: doğruluktan hiç şaşmaz,laiklikten asla taviz vermez,
haram asla yemez,yobazları,askerleri ve Atatürk düşmanlarını asla sevmez,yandaş gazetecilere ve iş adamlarına devlet hazinesinden yararlanan kurum ve kuruluşlardan asla para ve kredi vermez,perde
arkasında ise:Eğrilikten hiç şaşmaz,laikliği ve Atatürk’ü hiç sevmez,yargı kararlarına hiç uymaz Uzay
Üssü Sorumlusu Hiç Gülmez’im! Siz kimsiniz?
-O ne biçim soru?Sesimi tanımadın mı? Seni o koltuğa bu suruyu sorasın diye mi oturtturduk?Bir
daha böyle vurdumduymazlık istsmeeemm!
- Çok çok özür dilerim beyefendi! Bir dalgınlığıma geldi,o mübarek sesinizi tanıyamadım efendim!
Tekrar tekrar özür diliyorum,beni bağışlayınız! Üzüntümden ne söyleyeceğimi de şaşırdım beyefendi
,bir emriniz mi var?
-Elbet de var.Danışmanım olan o acemi tosun sana söylemedi mi? O iş derhal olmalı.Yasa,tüzük,ge-
nelge vb.mazereti istemiyorum.Gerek duyuluyorsa yasayı da değiştiririz.
-Tamam efendim!Yapacağımız yasalara uygun değil ama siz istedikten sonra elbet yapılacaktır.
Hiç kuşkunuz olmasın yarın mesai bitene kadar o sorun çözülmüş olacaktır.Başka bir emriniz var mı?
Mübarek sesinizi tanıyamadığım için tekrar tekrar özür dilerim efendim!
-Danışmanlarımla haberleş ve söylenenleri derhal uygulamaya koyunuz. Mazeret istemiyoruum!
-Emriniz olur efendim! Aleyküm selam...söylerim efendim!
Aloo!
-Evet...
-Ben ...yargı kararının uygulanması için dilekçe veren kişiyim.
-Haaa! Anımsadım. Bundan sonra boşuna uğraşma! Beni de zırt pırt rahatsız etme.Senin durumunu
Şahinşah Beyle konuştum. Olmaz dedi. Onun söyledikleri kanun demektir.Bundan sonra ne yaparsan
yap isteğin yerine getirilmez.Haydi git,beni fazla meşğul etme!Çok işim var.
-Söylediklerinizden bir şey anlamadım beyefendi!Şahinşah Bey neye göre olmaz dedi ki?Padişah-
lığın kaldırıldığı nerdeyse bir asra yaklaştı.Şahinşah yoksa padişah oldu da ben mi bilmiyorum?
Böyle saçmalık olur mu? Atatürk Türkiye’sinde olmaz demek için yasalara aykırı durum olup olma-
dığının araştırılması gerekmiyor mu?Hem ne araştıralacak ki? Yargı gerekli araştırmayı yapmış ve
benim isteğimi haklı bularak gerekli kararı vermiş.Size ve Şahinşah Beyinize düşen görev yargı
kararlarını uymanız ve gereğini yapmanızdır.Yargı kararını iki gün içinde uygulamazsanız uygulama-
yanlar hakkında dava açacağım ,bilisiniz.
-Yani Şahinşah Beye karşı mı geliyorsunuz?Bu söylediğiniz suçtur.Şahinşah Beye bu söylediğinizi
söylersem sizi perişan eder.Çevrene bir bak senin adamlarının hepsi içerde...
-Yasal hak aramanın suç olduğunu sizden duyuyorum.Yargıya başvurmak suç,yargı kararlarının
uygulanmasını istemek suç ha! Böyle saçmalık olur mu? Senin ve kendisini kral zanneden Şahinşah’ın
oturdu koltuklar babanızın malı mı yoksa? Bu koltuklar devletin koltukları.Onlarda otururken yasala-
rı doğru uygulamak zorundasınız.Devleti babanızın çiftliği gibi yönetemezsiniz.Yargı kararlarına
uymak ve uygulamak zorundasınız.
-Ben,hak,kanun manun tanımam.Şahinşah Bey ne derse ben onu yaparım.Zaten Şahinşah Bey,senin
söylediğin o yasanın değiştirilmesi için ilgilelere talimat verdi.
-Söylediklerinize ve yaptığınız işlemlere itiraz ediyorum. Metre uzun ise cetvel kısadır.Sizinle
yargı karşısında tekrar görüşürüz.
-İstediğin mahkemeye başvur,istediğin yere şikayet et.Beni oturduğum koltuktan kimse kaldıramaz.
Taak!
Ülkemiz ne yazik ki yukarıda ki hayali söyleşide olduğu gibi yönetiliyor.Hak ararsan ,hak aramayı
engelleyen yasa çıkarılıyor.Yargıçlar,yasalara göre karar veriyor.İstenmeyen doğrultuda karar
çıktığında kararı veren yargıçlar ve yargı kararları toptan topa tutuluyor.Hükümet nerdeyse
devletin tüm kurum ve kuruluşlarıyla çekişme içerisinde.Türkiye Cumhuriyetinin temellerini
oluşturan ve tüm halkımızca kutsal sayılan kavramlar , ilkeler,düşünceler acımasızca eleştiriliyor.Bu
eleştirilere karşı çıkması gerekenler sessiz kalıyor.Bölücü ve yıkıcı düşünceler el üstünde tutularak
her gece devletin ve yandaş televizyonların ekranlarında tartşmaya açılıyor.Bu gidiş iyi bir gidiş
değil.Bu gidişe itiraz ediyorum...Umarım gemi fırtınada batmadan,parçalanmadan sağ salim limana yanaşır.

Müfit AKSAKAL
(27 Kasım 2010)
-