- 718 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Genç Psikoloji-I
Gelişen ve değişen yaşam tarzı, yeni yeni etkileşimlere neden olmakta. Eskiye nazaran ilerleyen teknolojiyle de, hayat standartları farklı boyutlar göstermeye başlamıştır. Hızlı yaşam ile birlikte, değişen mantıklar dikkat çekici. Ve bu değişen hayatla birlikte, yeni neslin devamlı oluşu ve süregelmesi farklı izlenimler ileri sürmekte.
Halk dilinde iki kavram vardır: Eski Toprak – Yeni Toprak, diye. Zaman akıp gittikçe, yeniler de eski tabiriyle karşı karşıya kalıyor. Bir gerçektir ki, çoğu zaman eskiler yenilere ayak uydurmakta zorlanırlar. Yaşam içerisinde inanılmaz bir çekişme oluşur insanlarda. Alışkanlıklar, eski adetler, yeni istekler ve bunları da beraberinde getiren sürtüşmeler, huzursuzluklar. Bir oluşum ve değişim süreci yaşanır her kesimde. Bazen anlamsız gelir her şey, bazense düşünceler farklı yollara sapar, isteklice. Duyulan özlemler ve duyulmak istenen arzular peş peşe gelir. Ve yine kural dışı kalan kavgalar, zorlanmalar, yaptırımlar…
Şimdi bir gencin aile içindeki istek ve arzularına bakmak gerekirse; her yönden farklı bir sesin geldiği görülür. Çağa ayak uydurma, tüketme kadar üretme heyecanı yüksek paniğe yol açıyor. Anne-babalar, çocuğun hareket ve gelişme farklılıklarını garipser ve bazen ürpertici bulur. Nedeni; eski adetlerin, yeni yeni çağlara da aynı şekilde uyarlanmak istenmesi, gelişimlerden korkulup sıcak bakılmaması. Zaman ilerledikçe bir insanın hayatı yavaşlar. Arkasından gelen yeni neslinse, hızlı gelişmesiyle atılım yapmak istemesi kaygılandırır. Bazen engel konulmak istenir. Hatta bu, şiddet boyutlarının göz önüne gelmesine de neden olur. Eskiyle yeni arasındaki fark gözetilmez ve her şeyin kendi dönemine uyulması gerekliliği düşünülür.
Anne-baba tavırları olağan durumlardır. Hemen her çağda görülür ve yaşanır. Lakin, yeni çağ neslinin olayı farklıdır. Bir nevi, çağımız gittikçe hassaslaşan bir dönemim havasındadır. Örneğin; eski dönemde kolay boşanma olayı yokmuş ve çocuklar, bırakın isyanı, büyüklerin yanında ağızlarını dahi açamazlarmış. Şimdi düşününce çok monoton ve sıkıcı bir dönem gibi geliyor. Ama gerçek olan bu ve adetler, o dönemin en önemli unsuru halindedir. Yeni çağda ise çekirdek ailelerde özellikle ayrılmalar, boşanmalar, çocuğun yalnızlık hissi, bunalıma girmesi olağan bir olay durumundadır.
Hafızalardan silinenlerle, farklı boyutlara ulaşan sıkıntıların etkisi çok büyük. Özellikle bu, gençler üzerinde oluşan psikolojinin sıkça tartışılmasına yol açmıştır. Bir bakıma gençler üzerinden, hayatın incelikleri araştırılmak isteniyor. Derin derin buhranlar, yoldan sapmalar, kural tanımamazlık ileri safhada. Hayatın yaşam kuralı vardır ama, insanların düşünce kuralının olması çok saçma. Genç neslin düşünce tarzına kural koymak büyük bir mantıksızlık olur. Tabi ki hayata ve geleceğe dair bir düşünce yoksa.
Gençler, rahat bir gelecek için farklı boyutlarda, farklı düşüncelere dalarlar. Hep bir şeyleri oluşturmak isterler. Bütün izlenimlerin sonucu buna dayanmaktadır. Ve eski mantıkla büyük bir mücadele verilir yaşam koşullarında.
Günümüzde psikoloji dalı çalışmaları da, yoğunluğu gençler üzerine vermiştir. Değişik araştırmalar, gözlemler, izlenimler, eleştiriler ve yazıya aktarılanlar. Tüm çalışmaların dayanağı, değişen hayatla birlikte gelişen yeni nesiler. Hayatın dolu dolu akıntısı içerisinde coşkulu bir yaşam arzulayan genç toplumun, içinde barındırdığı sıkıntılar söz konusu.
Şahsım adına belirtmeliyim ki, çalışmaların takibinde ve araştırılması tarafındayım.
Saygılarımla…
www.bilgiagi.net
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.