- 3045 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gülmek; acının maskesi...
Hep onun adını söylemek; onun adını anmak...
Ama onun adının anılmasını istememek ve hep ondan konuşulsun istememek...
Onu konuşmak.. Ama dinlerken, başkasının konuşmasında o olmasın istemek...
Onun ufacık bir hareketinden ne kadar manalar çıkıyor; lehine de olsa, aleyhine de olsa
içine sindirememek.
Onun sevdiğine inanmamak, sevmediğine de inanmak istememek...
Ondan başka herkes için hüküm verebilirim. Konuştuğum kişiler ne derlerse desinler,
içlerini anlıyor gibiyim.
Onu hiç anlayamamak...
Söylenmemesi gereken doğrular incitirken, Onda o doğruların olduğunu bilmek.
Söylenmesi durumunda büyünün bozulacağını bilmek. Bile bile susmak...
Ne hale getirdi o beni!
Az bak; paranoyağım.
İyi bak; çözemezsin beni.
Gönülden bak; Görürsün halimi de söylemeye dilin dönmez tarifini.
Hangi mantık silsilesine uyuyor yaptıklarım?
Ama AŞKta mantık yok. Olmaz da yok.
Duyma ve düşünme melekelerim bir noktada toplanmış; Ondan bir hava, bir nefes,
bir ses verecek herşeye dikkat ediyor.
Yaşama isteksizliğimi yazıya geçirip karşısına geçince, kendimi hayatın yanında
buluyorum.
Bu yükün altında ezile ezile...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.