- 7187 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DEPREM HİKAYELERİ
DEPREM HİKAYELERİ
Size depremi anlatayım mı? Paniği ,korkuyu ,endişeli bekleyişi. Çeşit deprem hikayeleri,ve de sabaha kadar damda yatarken seyrettiğimiz kayan yıldızları,her şeye rağmen hayatın devam edişini kayan yıldızlara bakıp dilek dileyişimizi . Ölenlerin yıldızları mı? Kaydı diye ürperişimizi .Bir içeri bir dışarı kaçışımızı . O ilk anı ve sonrasını .Bunu size anlatacağım ki içinizden asla silinmeyecek.Yaşamadıysanız yaşamış gibi tedbirli ,yine de panikli, en azından bizim kadar endişeli olacaksınız.(dilerim yaşamazsınız) . O anlarda bile insanların direncine ,yaşama sevincine ,ve birbirlerine kenetlenmesine hayran kalacaksınız.Paranın saltanatının kısa
Sürede olsa yok oluşuna gülecek övüneceksiniz.
Kaç tane deprem hikayesi dinledim . Bir sürü hepsi gerçekti. Arabadakiler ,apartmandakiler , alışverişte olanlar dışarılarda bekleyişimiz . Her sarsıntıda yüreğimizin ürperişi gerçekti .
Bu gün bütün bunları anlatamayacağım belki daha sonra .Eminim sizde ürperdiniz
o görüntüleri görünce özellikle bu şehirde yakınları olanlar,yüreğinizdeki endişeyi buradan hissettik ulaşamadığınız telefonlardan haberdar ,biz tüm korkularımıza rağmen size ulaşıp sizi yatıştırmaya çalıştık.
Kayıp verdik evler yıkıldı ,çocuklar öldü . Dışarı da sabahladık .Sokak sokak gezip çatlakları saydık. Giremeyenler oldu evlerine hala var ama yine de ayaktayız yine de ADANA var yine de Adana güzel.
Neden bize inanmıyorsunuz ? Neden bir kişi bile yaşayan insanları göstermiyor.Hala biz panikteyken hala biz bir şeylerin izlerini içimizde taşırken sizlerin endişesini ve yürek sıkıntınızı taşımamıza imkan yok.
ADANA hala ayakta Adana hala yaşıyor. Tüm kayıplarına rağmen.Tekrar tekrar yemin ettirmeyin bize. Umudunuzla ,direncinizle yanımızda olun sırf endişelerinizle değil.
1-7-1981
ÖNEMSİZ NOT: Hiç unutmam depremden bir hafta sonraydı. Yurt dışından kardeşim aradı ara sıra yufka ekmek yaparız ,canımız istediğinde zaten eve pek fazla giremiyoruz .Yufka ekmek yapıyorduk aradığı sırada her aradığında sorar ne yapıyorsunuz diye .Ekmek yapıyoruz dedik bir paniklendi sormayın ,ekmek bulamayıp ekmek yaptığımızı sandı. Zor ikna ettik böyle bir şey olmadığını. Ettik de aynı gün ikinci sarsıntıyı da yaşadık.O bize çok fena geldi.Sarsıntılar sürebilir hissine kapıldık yani şiddetlilerinin bile.Kardeşimi İstanbul depreminde anladım.
Televizyon seyredip bir şeylerden haberdar olmaya çalıştım görüntüleri seyrederken gözümden yaşlar akardı yeğenlerim sorardı niye ağlıyorsun teyze diye .ağlayanları olmayanlar için ağlıyorum derdim. Hiç tanımadığım insanlar için bu kadar endişe duyarken anladım ki gurbet zor . İnsanız sevdiklerinden haber alamaması daha da zor.
16-10-2009
İPİN UCU adlı kitabımdan .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.