1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
650
Okunma
Umutlu ol çocuk / Umutla doğdun çocuk
Umutlu ol çocuk / umutla büyü çocuk
Ninni ninni ninni ninni
Sana güzel şeyler yazmalıyım Charlie Chaplin güzel şeyler. Iki haftalık bebeğe yazılabilecek en güzel şeyler. Istersen kendimi yani babanı sana anlatayım. Babanın yollara olan tutkunluğunu kah dünyanın merkezine kah dünyanın sonuna gitme isteyişini.
Egenin küçük bir sahil kasabasında başladı hayatım. Kasaba dediğime bakma aslında sokakları çamur, evleri kerpiçten bir köy benim doğduğum yer. Normal doğum tarihinden çok sonra doğmuşum. Doktorlar beni yaşatmak için soğuk suyun altına tutmuş ve yüzde elli bir umutla yaşama şansımı kendim yaratmam için beni annemin koynuna bırakmışlar. Işte nefes alıp vermedeki mucize 32 yıldır devam ediyor.
Yollara olan tutkunlugum çok ufak yaşlarda başladı. Köyüm Izmiri çanakkaleye baglayan karayolun kenarındaydı, haliyle trafik yogunlugu hep fazlaydı. Çocukluk aklıma takılır kalırdı otomobiller. Ben yollarla ilgili kocaman bir dünya yaratitdım kendime. Gördügüm her otomobile hayranlıkla bakar ve bir gün bu otomobillerle uzaklara keşfedilmeyi bekleyen yerlere gitmeyi hayal ederdim. Daha okul çagına gelmedigim dönemlerdi bu dönemler. Fırsat buldukça evden kaçar karayolunun kenarında bulunan kavak ağaçının altına oturup sağlı sollu uzayıp giden kara ziftli yola bakardım. Neresiydi bu yolun baslangıçı peki ya sonu. Köyümün sokakları toprak yoldu ve ben her sokağını karış karış biliyordum. Kafamdan toprak yolun mesafesini çizebiliyor ama kara ziftli sağlı sollu uzayıp giden karayolunu hayal edemiyordum. Ayrica uzaktan küçük bir nokta olarak gördüğüm ama gözümün önüne geldiğinde kocamanlaşan ve benden uzaklaştıkça tekrar ufalan otomobiller aklımı daha da çok karışmasına neden oluyordu. Ne vardı bu yolların başında ve sonunda ve neye benziyordu. Otomobiller durmadan su gibi akıp giden otomobiller nereden geliyor ve nereye gidiyordu. Benim en güzel oyuncağımdı kavak ağaçının altına oturup otomobilleri seyretmek. Daha o yaşlarda kafama yerleştirmiştim bende bu yollar gibi uzayıp gidecek ve dünyayı keşfedecektim. Köyüme hiç dönmemek pahasına bunu yapabilirdim ama küçüktüm.
Babanın düşüncelerinden
Annenin gülüşlerinden al
Yarış yunuslarla baban gibi
Kucakla insanlığı annen gibi
Ninni ninni ninni ninni
Annem çok sonraları bir gün,
- hadi dedi gidiyoruz seni Burhaniye ye pazara götürüyorum.
Saştım kaldım Burhaniye neydi pazar neydi. Bunlara daha cevap bulamadan belediyenin döküntü otobüsünde buldum kendimi heyecanım daha çok arttı. Otobüs gittikçe gözlerim büyüyor daha fazla görmek ve hiç birşey kaçırmamak için dikkatlice bakınıyordum. Burhaniye denen yere geldik yoları köyümün ki gibi değildi her sokağı taşlı ve aklıma sığdıramayacağım kadar ev vardı. Sonra pazar denen yere gittik ben bu kadar insanı hiç bir arada görmemiştim. Annem pazar çantasını sebzelerle doldurdu ve insanların içinden geçerek yine belediyenin döküntü otobüsünde buldum kendimi. O gece Burhaniye girdi düşüme ve belediyenin döküntü otobüsü. Dünyanin en mutlu çocuğu bendim. Ve biliyordum büyüdükçe daha çok güzel kentler göreceğimi.
Iste Charlie Chaplin yollara tutkunlugum böyle başladı ve ilk seyahatim bu. Ben büyüdükçe dünya küçüldü.
Uyu uyu bebek
Can bebek düşlerine periler girecek
Uyu uyu aşkla bebek
Sen dünyalara bedelsin bebek
Dünyalara bedel
Ninni ninni ninni ninni....
25kasim2bin10 heidelberg