- 2047 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİDDET
ŞİDDET!
Saat gece yarısını çoktan geçmişti.
Genç kadın perdeyi hafifçe aralayıp sokak lambasının kör ışığıyla aydınlanan ıslak, ıssız birkaç kedi dışında hiçbir canlının kalmadığı caddeye baktı.
Kocasının çoktan eve gelmiş olması gerekiyordu.
Telefonu da kapalıydı, merak edip aramıştı ama.
Can sıkıntısı ile salona geçti. Bir sigara yakmak istedi, kahretsin pakette tek sigara dahi kalmamıştı.
En iyisi bir kahve yapayım kendime diyerek mutfağa yöneldiği anda kapının ziliyle irkildi.
Gelen kocası olmalıydı.
Gitti kapıyı açtı. Adam ayakta zor duruyordu, belli ki gene arkadaşlarıyla içmiş kendi deyimiyle stres atmıştı.
Hayat zor diyordu hep. Çalış çalış ne yetiyor ne artıyor.
‘’gene içmişsin’’ diyecek oldu kadın:
‘’ohooooo tabi senin tuzun kuru kızım’’ diyerek susturdu onu adam leş gibi nefesini kadının suratına üfleyerek.
-Git bi kahve yap bana, sade olsun. Sen aşağılık bi kadınsın biliyor musun?
Evde akşama kadar yat, zıbar, sonra da benim içkime laf et.
Sustu kadın.
Şu an en son istediği şeydi bu körkütük adamla tartışmak. Ne söylese ters anlayacak ya da hiç anlamayacaktı.
Kocası dışarıda çalışırken o da evi çekip çeviriyor, çocukların dersleriydi, okullarıydı, yemekti bulaşıktı çamaşırdı derken gün yetmiyordu çoğu zaman.
Üstelik konu komşuya dikiş dikip, arada temizliğe gidiyor aile bütçesine katkı sağlamaya çalışıyordu.
Fincana kahveyi boşaltırken adamın hoyrat sesi duyuldu içerden:
-Nerde kaldın be? Alt tarafı bi fincan kahve yapıp getireceksin,beceriksiz karı sen de!
La havle çekerek kadın bir bardak suyu da tepsiye koyup salona döndü.
Adam kahveyi höpürdeterek içmeye başladı:
-Çıkar şu çoraplarımı!
Kadın eğildi, adamın çoraplarını çıkarırken :
-İstersen banyoya git sıcak su var bi duş al kendine gelirsin, dedi adamın yüzüne bakmamaya özen göstererek.
Adam ayağını öfkeyle kaldırdı. Bu ani hareketi kadının canını yaktı. Burnunun kırıldığını sandı bi an kadın.
-Ne zaman yıkanacağımı sana mı soracağım be ahmak yaratık?
Kadın elini tuttu burnuna. Bir sıcaklık hissetti.
Kanamıştı burnu. Lavaboya gitmek için ayağa kalkacaktı ki kocası ondan önce davranmış okkalı bi de tokat patlatmıştı yüzüne.
-Yapma nolur!
Az önce pencereden izlediği yıldızlar bu kez başının üzerinde dönmeye başlamışlardı kadının. Serseme dönmüştü :
-Yetti artık! dedi.
-Canıma yetti. Her gece aynı şey. Bıktım, boşanacağım senden, çocukları da alıp gideceğim yarın.
-Hele bir dene Allah yarattı demem öldürürüm seni lan. Benden boşanmak öyle kolay mı sanıyorsun sen?
-Dayanacak gücüm kalmadı artık. Ben de insanım!
-Hahaha insanmış. Lan sen bana karılık yapmayı öğren önce, sonra insan ol.
Koca cüssesi ile duvar arasına sıkıştırdı kadını sarhoş adam.
-İstemiyorum! DUR yalvarırım…
Kadının neyi isteyip istemediği, neden isteyip istemediği umurunda bile değildi adamın.
Beceriksiz el hareketleriyle kemerini açtı sonra pantolonunun düğmelerini.
Kadının yalvarmasına aldırış etmeden hayvanca hareketlerle nefsini köreltti iki dakikada.
Kadın kusmak üzereydi. Adam işini bitince kadını serbest bırakmıştı zaten.
Kadın ağlayarak banyoya gitti. Aynadaki aksine baktı tiksinti ile.
Burnundan akan kan donmuştu dudaklarının üzerinde.
Kendini suyun altına bıraktı, kocasının bedeninde bıraktığı izleri yok etmek istercesine bütün vücudunu keseledi.
Elinden gelse derisini soyacaktı. Gözyaşları suya karıştı.
İçmediği zaman iyi bir insandı aslında kocası. Ama son birkaç yıldır eve hiç ayık gelmiyordu.
Dayak, aşağılamalar ve üstelik başka kadınlar.
Sabır sabır nereye kadar.
Annesine anlatacak oldu:
‘’ Aç mısın açıkta mısın? Düzelir, seni seviyor kocan. N’olmuş yani başka kadına gidiyorsa kocan, şeyini kadında bırakmıyor ya .’’ deyip kestirip atmıştı annesi.
-Boşanmak ta ne demekmiş. Bak bana yıllarca katlandım babana öldüm mü? Erimdir, kocamdır. Döver de sever de …
-Ama anne …
-Ama sı maması yok otur oturduğun yerde boşanıp ta iki çocukla ne halt edicen? Kolay mı dul kadın olmak , adın çıkar maazallah.
…….&…….
Ülkemizde bu ve buna benzer olayları yaşayan o kadar çok kadın var ki.
Eşleri tarafından fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete maruz kalan ve çaresizce susan.
Gencecik bir kızken, hayalleri varken gelecek adına, birkaç kendini bilmez tarafından tecavüze uğrayıp hayatına son veren ya da hunharca töre cinayetine kurban giden kadınlar.
İstemedikleri , sevmedikleri insanlarla zorla evlendirilip, ‘’gelinliğinle girdin kefeninle çıkarsın koca evinden’’ denilip kaderine terk edilen kadınlar.
Sabreden , katlanan, ekonomik özgürlüğü olmadığı için dayanan, çocuklarım babasız kalmasın diye sineye çeken , daha çok şiddet görmekten korkup susan , ağlayan kadınlar…
Şiddet kaderiniz olmamalı. Şiddete boyun eğmek zorunda değilsiniz.
Şiddete maruz kalan kadınlar susmayın!
Mutlaka birileri sesinizi duyacak ve size bir kapı açılacaktır.
Utanması gereken sizler değilsiniz.
Size şiddet uygulayan o aciz, o zavallı yaratıklardır asıl utanması gerekenler..
Annesinin, bacısının da bir kadın olduğunu unutup karısına, kızına hayatı zehreden kendilerini güç timsali gören o insanlıktan nasibini almamış olanlardır.
Şiddet bir güç göstergesi değildir.
Aksine tamame zayıflık işaretidir ki, kendini zayıf gören, kendini aciz gören , kendinin işe yaramaz bir insan olduğunu düşünen kişilerin başvurduğu bir silahtır ŞİDDET.
Şiddete hayır diyor ; kadına, çocuğa, yaşlıya ve hayvana şiddet uygulayanları nefretle kınıyorum.
İnsanlar, insanlara insanca davrandıkları sürece insandırlar…
Şiddete göz yummayalım, yarınlarımızı tokatlamayalım!
YORUMLAR
Bir erkek olarak,eşlerine şiddet uygulayan erkekleri bende kınıyorum.Ne yazık ki şiddet hayatın her alanında var.Üstelik bu şiddet her zaman fiziki güç ile de olmuyor.Kibirde sözle şiddeti doğuruyor çoğu zaman.Çok şey anlatan yazınızı gönülden tebrik ediyorum efendim
şiddet sadece kadınlara değil hiçbir canlıya yapılamamalı bence.hayvanlara, yaşlılara, çocuklara....geçen gün işe giderken yoldan karşıya gecen bi köpek gördüm ve o köpeği şoför bile bile ezdi geçti yolun diğer tarafı bomboşken köpeğin üstüne sürdü.bunun gibi birsürü olayla karşılaşıyoruz bakım evinde yaşlılar dövülüyo,üvey annesi çocuğunu dövüyo ve daha pek çok olay...gerçekten çok üzücü !
Sevgili Hicrancığım maalesef duyuyoruz böyle adamları.. Kadınlar bir çiçek kadar narindir. Sevgi ile yaklaşılırsa saygı ve iki kat sevgiyle geri dönüş yaparlar. Ben de şiddeti şiddetle kınıyorum ve böylesi bir konuya dikkat çektiğin için seni kutluyorum. Tebrikler canım duyarlı yüreğin için. Sevgilerimle..
Ellerine sağlık Hicran kardeşim, altına imzamı atabileceğim bir yazı.
Allahın bir emaneti olan eşlerine, utanmadan şiddet uygulayan erkeklere söyleyecek söz bulamıyorum.
Bütün konuşulanlar, yazılıp çizilenler, sayfalarda kalmaya devam ediyor.Yıllardır kadına şiddet hep vardı, düzeleceğine de inanmıyorum.
Okumuşu da cahili de uyguluyor bu şiddeti.
Erkeğin karakteriyle ilgili bu .
Kendini aciz hisseden, konuşarak ifade edemeyen insanların işi dayak.
Şiddeti çocuğa ya da kadına, hangisi olursa olsun, kınıyorum.
Olmamalı, artık bir çözüm bulunmalı.
Tebrikler kardeşim, paylaşımınız için, selam ve sevgilerimle.